Khive: Kelimeler yetersiz kalıyor
Taşkent’ten Semerkant, Semerkant’tan Buhara’ya hızlı tren ile rahat yolculuk yapma imkanınız var. Buhara’dan Khive’ye gitmek istediğiniz de tercihiniz ya otobüs ya da bizim ülkedeki deyimimizle “kara tren” olmak zorunda. Çölden gidilecek 6 saatlik otobüs yolculuğu yerine treni tercih ettik. İlk kez Plackart yani açık yataklı vagon deneyimi yaşadım. Plackart, Sovyet demiryolu geleneğinden kalan bir düzen. Bir vagonda yaklaşık 50–54 yolcu bulunuyor. Koridorun bir yanında 4’lü yatak grupları (2 alt + 2 üst ranza) ve karşı tarafta da 2’li yatak grupları (1 alt + 1 üst) bulunuyor. Vagona girdik. Bir ranzalarda bir sürü uyuyan insan. Ağır bir koku. Ranzalarda insanların rahat yatması için mat vari bir döşek, temiz yastık ve nevresim takımları verilmiş. Sonrasında o takımları bir görevli topladı. Vagonun girişinde devasa bir semaver var. Oradan sıcak su alıyorlar. O kalabalık, karmaşa ilk başta epey tedirgin etti. Altı saati burada nasıl geçireceğiz diye kara kara düşünmedim değil.
Sonra Özbek yaşlıca bir teyze geldi elinde bir çaydanlık ve de piyola ile. Piyola bizim çerez tabaklarına benzeyen ama Özbeklerin çay içmek için kullandıkları bir tür tas. Özbekler siyah çay yerine yeşil çay tercih ediyorlar. Yaşlıca teyze de bana piyola ile çay ikram etti. Türk olduğumuzu öğrenince daha sıcak yaklaştılar. Yan tarafta kızımla yaşıt kızı olan bir kadın vardı. Onunla epey sohbet ettik. Özbekçe ve Türkçe arasında çok benzer kelimeler var. Zorlansak da birbirimizi anladık. Kızlar kendi aralarında İngilizce konuşarak sohbet etti ve oynadılar. Öylesi onlara daha kolay geldi. Bu tren yerel halkla bütünleşip, kaynaşmak için iyi bir fırsat sundu. Başta korktuğumuz kadar kötü geçmedi yolculuk. Dört beş saati çöl manzarası eşliğinde geçti. Uçsuz bucaksız kum ve kurumuş çalıların olduğu manzara…
Buhara ve Semerkant kadar bilinse de,Hiva’nın büyüsü farklı: Burası bir açık hava müzesi gibidir. Şehrin kalbi ise UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan İchan Kale (İç Kale)’dir. Yüksek kerpiç surlarla çevrili bu alan, zamanın durduğu hissini veriyor. Kapıdan içeri girdiğinizde, sanki Orta Çağ Orta Asya’sında bir yolculuğa çıkmış gibi olursunuz. Pers Prensi bilgisayar oyununda, Binbir Gece Masalları içindeymişsiniz gibi..
İCHAN KALE’NİN MASALSI ATMOSFERİ
İchan Kale dört ana kapıdan girilen, dar sokakları, medreseleri, camileri, hanları ve türbeleriyle adeta bir masal şehri. Bu şehrin içinde en dikkat çekici şey Kalta Minaresi. Diğer deyişle kısa minare.
YARIM KALAN İHTİŞAM
Kalta Minaresnin yapımına 19. yüzyılın ortalarında, Hiva Hanı Muhammed Emin Han tarafından başlanmış. Han’ın amacı, sadece Hiva’nın değil, tüm Orta Asya’nın en yüksek minaresini diktirmekmiş. Rivayetlere göre, minare tamamlandığında neredeyse 70 metreyi bulacak, yani dönemin en yüksek yapısı olacaktı. Hatta bu yükseklik sayesinde Semerkant’tan bile görüleceği söylenirmiş.Bugün minarenin yüksekliği yalnızca 29 metre. Gövdesi kalın, göğe doğru kesik bir şekilde sonlanan minare, bu yarım kalmışlığın izini taşır. Ama işte tam da bu haliyle, Hiva’nın simgesi olmuş. Bu masalsı şehir içinde birçok tarihi eser var. Bir gününüzü bu şehirde geçirebilirsiniz. Şehir içinde pekçok tarihi bina bugün restoran ve otel olarak da kullanılıyor. Müze olacak alanların bu şekilde kullanılması ne kadar doğru bilemedim. Hatta bu b5inalardan biri Harezmi müzesiyken kapatılmış. Müzeyi de Hive’nin bir köyüne taşımışlar. Gidip görmek istedik ama “Oraya taksi bile gitmez” dediler.
ALGORİTMA – HAREZMİ BAĞLANTISI
Kızımla ikimizi bu geziyi yapmaya iten nedenlerden biri Türk İslam medeniyetinin altın çağının geçtiği mekanlar olması ve Uluğ Bey, Ali Kuşçu, Harezmi İbni Sina gibi isimlerin bu coğrafyadan çıkmasıydı. Türk bilim insanlarının izinde bir yolculuktu. Buhara’da İbni Sina müzesini gezdik. İbni Sina’nın doğduğu köye bir halk sağlığı fakültesi yapılmış. Ufak bir yerleşkeydi. O yerleşkede İbni Sina adına bir müze vardı. Müzede İbni Sina’nın İran’daki kabrinin küçük bir modeli de bulunuyordu. Buhara deyinde Akla İbni Sina gelirken Hive deyince Harezmi geliyor. Matematik biliminin öncüsüdür. Dokuzuncu yüzyılda yaşamış olan Harezmi, matematik ve astronomi tarihinde bir dönüm noktasıdır. “Cebirin babası” olarak bilinir; yazdığı “Kitabü’l-Cebrve’l-Mukabele” adlı eser, sadece İslam dünyasında değil, Avrupa’da da yüzyıllarca okutulmuştur. Hatta bugün sık sık atıf ve gönderme yaptığımız “algoritma kelimesi de onun adıdır. Hikayesi şöyle: El-Harezmi’nin eserleri, 12. yüzyılda İspanya’daki Toledo Tercüme Okulu aracılığıyla Arapçadan Latinceye çevriliyor. Bu çevirilerde El Harezmi’nin adı “Algoritmi”, “Al-Khwarizmi” veya “Algorismi” şeklinde yazılıyor. Önceleri bu kelime, sadece Harezmi’nin matematik yöntemleri için kullanılırken, zamanla, “algorismus” kelimesi Latincede genel olarak sayıların ve işlemlerin kuralları anlamında kullanılmıştır.
Dönüş yolculuğunda için Hive’denUrgenç’e gittik. Urgenç’te bir havalimanı var. O havalimanı ile Taşkent’e uçtuk. HiveUrgenç arası 45 dakikalık bir yol. Taksi ile 5 dolar gibi cüzzi bir ücretle havalimanına gidebiliyorsunuz. Havalimanı çok küçük. Yiyecek içecek alacak bir yer yok. Suyunuz ve atıştırmalığınız yanınızda olsun.
UFAK NOTLAR
Özbekistan ekmekleriyle de meşhur. Her şehrin kendi ekmeği var. Semerkant ekmeği bizim Vakfıkebir ekmeği gibi büyük ve ağır bir ekmek. Geç bayatlıyormuş. Taşkent ekmeği süslü bir ekmek. İçine zerdeçal ya da safran katıılmış gibi sarı renkte. Buhara ekmeği ise daha ince Sivas katmerine benziyor. En değişik olanı ise Hive ekmeği. Lavaştan biraz kalın. Çeşitli türleri var. Hamurun içine domates soğan katılarak yapılmış versiyonları da var. 9Tüm ekmeklerin ortak özelliği, küçük çiviler çakılarak şekillendirilmiş bir tahta aparatla süslenmiş olması.
TEŞEKKÜR…
Bu arada bu geziyi benim için kolaylaştıran biri de Özbek öğrencim Donokhon. Tüm biletlerimi onun sayesinde önceden ve sorunsuz şekilde alabildim. Ayrıca bu gezimi aktarma fırsatı verdiği için Taka Gazetesine de teşekkür ederim. Gezimize ilişkin ayrıntılar için kızımla gezdiğimiz yerlere ilişkin izlenimlerimi video ve fotoğraflarla aktardığım #burcakgeziyor adresini takip edebilirsiniz. –SON-