BÜYÜK MENDERES'TE PAMUK YERİNİ MISIRA BIRAKIYOR
Türkiye’nin pamuk üretiminde önemli bir yere sahip olan Aydın’daki Büyük Menderes Ovası’nda bu yıl tablo tamamen değişti. Yetersiz yağışlar, barajlardaki kritik düşüşler ve genel su sıkıntısı, çiftçileri yıllardır ekip biçtikleri pamuk tarlalarından vazgeçmek zorunda bıraktı. Üreticiler şimdi yönünü daha az su isteyen mısıra çevirmiş durumda.
ÇİFTÇİLERİN ÇARESİZLİĞİ: “TOPRAĞA SU VEREMİYORUZ”
Aydınlı çiftçi Murat Kılıç’ın sözleri bölgedeki dramatik tabloyu özetliyor: “Eskiden taşkınlar nedeniyle tarlaya giremiyorduk, şimdi ise toprağa su veremediğimiz için çaresiziz.” Kuraklığın etkisi yalnızca üretimi değil, çiftçinin ekim takvimini, maliyet hesaplarını ve geçim planlarını da altüst etti. Giderek artan maliyetler ve azalan su, çiftçiyi üretim tercihini değiştirmeye zorluyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TARIMI YENİDEN YAZIYOR
Kışın uzun sürmesi ve havaların geç ısınması gibi iklimsel dengesizlikler de çiftçinin yükünü artırıyor. Geleneksel pamuk ekimi hem su hem iklim açısından riskli hale gelirken, üreticiler artık “günü kurtaracak” alternatifler peşinde. Bu yıl pamuk yerine mısır tarlalarıyla dolan ovada, kuraklık açık bir şekilde tarım desenini yeniden şekillendiriyor.
TARIMDA SİNYAL VEREN BİR KRİZ: SUSUZLUK
Kuraklık, artık sadece geçici bir sorun değil. Çiftçiler için susuzluk kalıcı bir tehdit haline gelirken, bu durum sadece pamuk değil, zeytin, incir ve diğer bölgeye özgü tarım ürünleri için de alarm veriyor. Tarımda sürdürülebilirliği sağlayacak yeni sulama teknolojileri ve destek programları bir zorunluluk haline gelmiş durumda.
GELECEK BELİRSİZ, UMUT TEKNOLOJİDE
Uzmanlar, Ege Bölgesi’nde tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için damla sulama sistemleri, kuraklığa dayanıklı tohumlar ve bölgesel su planlamalarının şart olduğunu belirtiyor. Aksi halde, Aydın başta olmak üzere pek çok üretim merkezi tarımda geri dönüşü olmayan kayıplarla karşı karşıya kalabilir.