Taka Gazetesi’ne konuşan Trabzonlu iş insanı Yahya Karahasan, son yıllarda kente yoğun şekilde gelen Arap turistlere karşı esnafın yanlış tavırlarını gündeme taşıdı. Karahasan, “Çay bana 10 TL, Arap turiste 70 TL. Böyle bir şey olamaz. Turistler aptal değil, bunu görüyorlar. Eğer bu tavır devam ederse, Trabzon turizmi ağır darbe alır” dedi.
Trabzon’dan dünyaya açılan iş insanı Yahya Karahasan, İcra Kurulu Başkanımız Zeki Sancak’ın sorularını yanıtladı
Yahya Karahasan: Trabzonlu iş insanı Yahya Karahasan, iş dünyasındaki başarıları ve Trabzonspor sevgisiyle hem Türkiye’nin hem de Trabzon’un gururu oldu. Karahasan, bu başarıları ile hem memleketi Trabzon’u hem de Türkiye’yi gururlandırdı. Geçmişte iş dünyasındaki başarılarının yanı sıra futbola olan bağlılığıyla da adından söz ettiren Karahasan, tüm gemilerini bordo-maviye boyatarak Trabzonspor sevgisini dünyaya duyurmuştu. Ayrıca Trabzonspor yönetiminde görev almış, bir dönem de KCT 1461 Trabzon FK’da başkan yardımcılığı yapmıştı.
TAKA: Siz iş insanısınız. Dünya çapında en iyi 10 CEO arasında yer alan bir başarınız var. İyi bir CEO nasıl bir yönetim göstermelidir?
İŞİME KONSANTRE OLUYORUM
Yahya Karahasan: Şimdi iyi bir CEO, öncelikle profesyonellikten başlamalı. Ben her zaman kendimi şöyle tanımlarım: Benim profesyonelliğim amatör ruhumdan geliyor. İşimi amatörce, en iyi şekilde yapmaya çalışan bir insanım. Sabah erkenden kalkıp hâlâ fiziksel olarak işine giden bir insanım. Yani “aklım çalışıyor, her şeyi uzaktan yönetirim” değil. Takımıma ve çalışanlara örnek olmak isterim. Mesela genelde ofise ilk ben giderim, en geç çıkan yine benimdir. Ama ofiste bulunduğum süre zarfında da verimli şekilde işime konsantre olurum. Amatör ruhla çalışırım, profesyonelliğim amatörlüğümden geliyor.
TAKA: Dünyada hem İngiltere’de hem Singapur’da, Türkiye’de birçok yerde yaşıyorsunuz. Esas İngiltere’de yaşıyorsunuz değil mi?
SİNGAPUR, LONDRA, İSTANBUL VE TRABZON…
Yahya Karahasan: Farklı ülkelerde fiilen yaşadım. 2008-2010 arasında Cenevre’de yaşadım. 1990-2000 arasında Londra’da yaşadım. 2010-2025 arasında iki dönem Singapur’da yaşadım, toplamda 13-14 sene. Bugün itibariyle şirketimin merkezi hâlâ Singapur’da. Ailem Londra’da. Ben de Trabzonlu olduğum için Trabzon’da vakit geçiriyorum. İstanbul’da da şirketim var. Yani Singapur, Londra, İstanbul, Trabzon arasında yaşıyorum.
TAKA: Buna bağlı olarak şunu sormak istiyorum: Özellikle pandemi sonrası tüm dünyada inanılmaz bir pahalılık ortaya çıktı. Ne oldu? Üretim maliyetleri mi arttı? Hammadde fiyatları mı yükseldi? İş gücü mü pahalandı? Yoksa bu bir plan mıydı? Özellikle Türkiye’de inanılmaz bir hayat pahalılığı var. Yurt dışında da böyle mi? Türkiye’de yanlış bir politika mı izleniyor? Bu sıkıntı nereden kaynaklanıyor?
DÜNYA KAPANDI
Yahya Karahasan: Covid sırasında dünya iki yıl kapandı. Bunun bir faturası vardı ve bu fatura insanlara kesildi. Ekonomiler durdu. Bunun bedeli var. Covid sonrasında bu faturayı dünyanın her tarafındaki insanlara kestiler.
TAKA: Yani arz eksikliği mi var?
FATURAYI HALK ÖDEDİ
Yahya Karahasan: Burada dediğim gibi dünya iki sene kapandı. Bir ekonomi vardı. Gelişmiş ülkelerde devletler, Türkiye’de de kısmen, insanlara evde otururken maaşlarını ödediler. İnsanlara maddi yardımlar yapıldı. Üretmeden iki yıl tükettik. Bunun faturası var. Şimdi onun bedelini ödüyoruz. Dünyanın her tarafında enflasyon çılgınlığı var. Ekonomisi güçlü olan ülkelerde daha az hissediliyor. Bugün İngiltere’de bile yüzde 9-10 civarında enflasyon var. Türkiye’de ise yüzde 100-150’lere çıkan enflasyonlar yaşandı. Yani bu pandemi döneminin faturasını halk ödüyor. Zamlarla birlikte bu bedeli biz geri ödüyoruz.
TAKA: Yahya Bey, Trabzonspor'da 1461’de bir süre yöneticilik yaptınız. İş insanı olarak da Trabzon'da dünya çapında herkes sizi tanıyor. Öncelikle Trabzonspor'dan başlamak istiyorum. Trabzonspor bu sene ilk iki maçı kazandı. Nasıl görüyorsunuz? Transferler yeterli mi? Gözünüze çarpan nedir?
TRABZONSPOR’A BAŞARILAR
Yahya Karahasan: Yeni bir sezona başladık. Her şeyden önce Trabzonspor’umuza başarılar temenni ediyorum.
İnşallah ligi en iyi şekilde, gönül ister ki şampiyon olarak veya en kötü ihtimalle ilk üç seviyesinde bitirmeyi temenni ederim bir taraftar olarak. Son 6-7 aydır işlerimden dolayı, son yönetimden ayrıldıktan sonra fazla Türkiye’de bulunamadım, biraz yoğun oldum. O yüzden Trabzonspor’u son 5-6 aydır çok fazla takip edemedim. Yeni gelen transferler hakkında da çok fazla bir bilgim yok. Ama futbolu takip ediyorum. Takip ettiğim kadarıyla, tanıdığım bir futbolcu transferi şu dakikaya kadar olmadı.
TAKA: Bu sene tabii Galatasaray’ın 75 milyon euro’yu Osimhen’e vermesi Ligde dengeleri değiştirdi. Biz Trabzonspor olarak en fazla 10-15 milyon euro belki bir transfere ayırabiliriz. Ama 75 milyon vererek çok farklı bir durum ortaya koydular. Süper Lig nereye gidiyor? Trabzonspor’u nasıl istediği başarıya ulaştırabiliriz, İstanbul takımlarıyla yarışacak bir hale getirebiliriz?
PARASI OLAN KADROYU GÜÇLENDİRİYOR
Yahya Karahasan: Şimdi dünyanın her tarafında futbol artık maddiyatla doğru orantılı bir sektör oldu. Kimin daha çok parası varsa ona göre güçlü futbolcular kadrosuna katıyor. Türkiye’de bugün itibariyle Galatasaray ve Fenerbahçe açık ara öndeler maddi olarak. Ona göre de güçlü futbolcular getiriyorlar. Daha sonra Trabzonspor, Beşiktaş ve diğerleri geliyor. Bizim şu an maalesef o kadar maddi gücümüz yok. O yüzden Trabzonspor olarak işimiz biraz zor. Ama ben yine bütün ülke futboluna bakıyorum. Galatasaray’ın bugün bir Osimhen’i var. Osimhen 75 milyon euro’luk bir futbolcu. Ama Türkiye Ligi’nde 60 milyon euro’luk ikinci bir futbolcu yok. 50 milyon euro’luk üçüncü bir futbolcu yok. Yani çıta bence Osimhen özelinde Türk futbolu için bir örnek değil. Hangi şartlarda nasıl Galatasaray’a geldiğini tam olarak bilmiyorum. Nasıl bu 75 milyon ödendi bilmiyorum. Ama bu bizim için ölçü değil. Galatasaray’a baktığımızda evet, bir Osimhen’i var, Icardi’si var, Sané’si var. Bunlar Avrupa çapında futbolcular. Ama ben Galatasaray’ın da Avrupa’da başarılı olacağını tahmin etmiyorum. Çünkü Avrupa’da başarılı olmak için yedeklerin de dahil olduğu çok güçlü bir kadroya sahip olman lazım. Galatasaray’ın kadrosunda üç Avrupa yıldızı var ama geri kalan sekiz kişi standart futbolcular. Onun için Galatasaray’ın Avrupa’da başarılı olacağını düşünmüyorum.
TAKA: Benim sormak istediğim aslında şuydu: Trabzonspor, İstanbul takımlarıyla yarışacak ekonomik yapıyı nasıl oluşturabilir?
BAŞARI İÇİN PARA, PARA İÇİN BAŞARI
Yahya Karahasan: Basit bir cevap vermek gerekirse: Başarılı olmamız lazım. Bu biraz yumurta-tavuk meselesi. Başarı için maddi güce sahip olmak lazım. Güzel ve doğru transferler yapılması lazım. Bu illa ki yurt dışından değil, yerli oyunculardan ve altyapıdan da olabilir. Güçlü bir kadro kurmak lazım. Türkiye şampiyonu olmakla bile ciddi bir gelir sağlanamıyor. Ama bunlar hep birbirine bağlı. Türkiye’de şampiyon olup Avrupa’ya gitmek, orada başarılı olmak, bunu süreklilik haline getirmek… Bunun sonucunda sponsorluklar gelir, taraftar takıma sahip çıkar, kombine ve forma satışları artar. Böylelikle maddi güç sağlanır. Ama dediğim gibi bu kısır döngü. Başarı için para, para için başarı gerekiyor. Çözüm maddiyat; maddi gücün sağlanması lazım.
TAKA: İşte bunu nasıl elde edeceğiz?
DOĞRU TRABSFER YAPILMALI
Yahya Karahasan: Doğru transferlerle. Mesela biz 2 sene önce Rapid Vienna’ya elendik. Bizim kadromuzun değeri 110 milyon euro’ydu. Rapid’in kadro değeri 22-23 milyon euro’ydu. Onlar bizi elediler. Yani mesele doğru transfer. Liverpool seviyesinde 1 milyar dolarlık takım kuramayız, öyle bir hayalimiz zaten yok. Ama en azından 100-120 milyon euroluk bir kadro kurabiliyoruz. Çok doğru transferlerle güçlü bir takım oluşturup bir an önce sürekli başarılar kazanmamız lazım. Hem Türkiye’de hem Avrupa’da.
TAKA: Son olarak şunu sormak istiyorum: Trabzon doğumlusunuz. Zaman zaman Trabzon’a gelip gidiyorsunuz. Trabzon’daki değişimi, gelişimi nasıl buluyorsunuz? Sizce neler yapılmalı? Trabzon’un daha güzel ve yaşanabilir bir şehir olması için neler yapılmalı? Bir de son olarak, bilmiyorum duydunuz mu ama Trabzon en mutsuz şehir seçildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
TRABZON ÇOCUKLUĞUM
Yahya Karahasan: Trabzon benim doğduğum, büyüdüğüm, çocukluğumun, gençliğimin geçtiği şehir. Doğal olarak Türkiye’nin en güzel şehirlerinden bir tanesi. Yeşilliğimiz bol, mavimiz bol. Fakat şu an Trabzon’a geldiğimde doğup büyüdüğüm şehirde yolumu kaybediyorum. Gördüğüm manzara beni üzüyor. Belirli bir kesime baktığınızda belki yapılan yollar, tüneller, üst geçitler, binalarla birlikte bir gelişmişlik düşünülebilir. Ama ben şehrimizin doğal güzelliğini tamamıyla kaybettiğini düşünüyorum. Şehrin içinde gezerken yeşillik göremiyorum.
