NATO Genel Sekreteri Rutte'den Türkiye’ye Övgü: Barışın Anahtarı Olabilir
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, İstanbul’da yürütülen Rusya-Ukrayna barış görüşmeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Antalya’da düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı öncesinde konuşan Rutte, Türkiye’nin barış sürecinde oynadığı yapıcı rolü öne çıkardı. Özellikle Ankara’nın hem Moskova hem de Kiev ile olan dengeli ilişkilerine dikkat çeken Rutte, “Türkiye, görüşmeleri ileri taşıyabilecek güçte ve kapasitede bir ülke” dedi.
"Türkiye, Tüm Taraflarla Güçlü Diplomatik Bağlara Sahip"
Barış görüşmeleri için kritik bir platform olan İstanbul’da sürecin merkezinde yer alan Türkiye’nin rolüne değinen Rutte, Ankara’nın taraflar arasındaki güven köprüsünü oluşturduğunu vurguladı. “Türkiye burada büyük bir rol oynuyor çünkü tüm ilgili ortaklarla iyi ilişkilere sahip,” diyen Rutte, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı nezdindeki girişimlerin barış masasına güç kattığını belirtti.
Rutte, Türkiye’nin yalnızca arabulucu değil, aynı zamanda etkin bir çözüm üretici olduğunu ifade ederek diplomatik kapasitesini övdü.
"Görüşmelerin Seyri Rus Tarafına Bağlı"
Barış sürecinin geleceğine dair değerlendirmelerde de bulunan NATO Genel Sekreteri, masadaki başarının büyük ölçüde Rus tarafının tavrına bağlı olduğunu söyledi. “Açıkçası görüşmelerin akıbeti Rus heyetine bağlı,” ifadesini kullanan Rutte, tüm tarafların yapıcı bir yaklaşım sergilemesinin önemine işaret etti.
Rutte ayrıca, “Önümüzdeki günlerde ne olacağını göreceğiz. Ama ihtiyatlı bir şekilde iyimserim,” diyerek barış yolunda atılabilecek adımlara dair temkinli umut taşıdığını dile getirdi.
Türkiye'nin Barış Diplomasisinde Yükselen Etkisi
Türkiye’nin savaşın başından bu yana sürdürdüğü aktif ve dengeli diplomasi, uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekmeye devam ediyor. Tahıl koridoru anlaşmasından esir takaslarına kadar çeşitli alanlarda etkili rol oynayan Ankara’nın, İstanbul merkezli barış müzakereleri ile birlikte bu pozisyonunu daha da pekiştirmesi bekleniyor.
Rutte’nin açıklamaları, Türkiye'nin bölgesel krizlerde yalnızca arabulucu değil, aynı zamanda güven tesis eden bir aktör olarak öne çıktığını bir kez daha gözler önüne serdi.
