Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’nda yapılan açıklamalar, aşırı şeker tüketiminin modern çağın en ciddi sağlık tehditlerinden biri olduğunu ortaya koydu. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, şekerin artık her yaş grubu için bağımlılık seviyesinde tüketildiğini ve bu durumun yaşam süresinin uzamasıyla birlikte kronik hastalık yükünü artırdığını söyledi. İstanbul Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Gülistan Bahat - Öztürk ise gençlikte obezite, ileri yaşta ise yetersiz beslenmenin büyük tehlike oluşturduğunu vurguladı. Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Nadir Alpay ise şekerin damar sertliği, kılcal damar tıkanıklığı ve böbrek protein kaçağına neden olduğunu belirterek dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.
ŞEKER FAZLASI NEDEN KALP KRİZİNE YOL AÇIYOR?
Aşırı şeker tüketimi, damar duvarlarını tahrip ederek kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlıyor. Yüksek miktarda şeker alımı, insülin direncini artırıyor, bu da vücudun yağ depolamasını tetikleyerek obeziteye yol açıyor. Obezite, kalp krizi riskini en fazla yükselten faktörlerden biri olarak biliniyor. Ayrıca kanda artan şeker, damar sertliğine sebep olup kalbin oksijen ve besin ihtiyacını karşılamasını zorlaştırıyor. Uzmanlara göre günlük yaşamda şeker tüketimini azaltmak, tansiyon ve kolesterol seviyelerini de dengede tutarak kalp sağlığını uzun vadede koruyor.
GENÇLİKTE OBEZİTE, YAŞLILIKTA YETERSİZ BESLENME TEHLİKESİ
Prof. Dr. Gülistan Bahat - Öztürk, genç yaşlarda sağlıklı kiloyu korumanın, ileriki yıllarda daha az hastalıkla karşılaşmak adına kritik olduğuna dikkat çekiyor. Genç erişkinlikte ideal beden kitle indeksinin korunması, sadece obeziteyi değil, Alzheimer gibi ileri yaş hastalıklarını da önlemede etkili oluyor. Ancak yaşlılık döneminde tablo değişiyor; obezite riskinin yerini malnütrisyon, yani yetersiz beslenme alıyor. Bu dönemde hafif fazla kilolu olmanın, hem bağışıklık sistemini hem de kas kütlesini korumada avantaj sağladığı belirtiliyor. Bu nedenle yaşlı bireylerde aşırı diyet kısıtlamaları yerine dengeli beslenme ve düzenli egzersiz öneriliyor.
BÖBREKLERDE ŞEKERİN YIKICI ETKİSİ
Doç. Dr. Nadir Alpay, şekerin sadece kalp ve damarlar üzerinde değil, böbrekler üzerinde de ciddi zararlara yol açtığını ifade ediyor. Fazla şeker tüketimi, böbreklerde küçük kılcal damarların tıkanmasına, damar sertliğine ve protein kaçağına sebep olabiliyor. Dünya genelinde 20-79 yaş arası her 10 kişiden birinde diyabet görülürken, bu tablo Türkiye’de de yüzde 13-15 oranına ulaşmış durumda. Böbrek yetmezliği riskini artıran şeker, aynı zamanda ödem, yüksek tansiyon ve kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Bu nedenle diyabet hastalarının hem diyet hem ilaç kullanımını düzenli takip etmesi hayati önem taşıyor.
SAĞLIKLI BESLENMENİN ALTIN KURALI: ÇEŞİTLİLİK
Diyetisyen Gökçen Efe Aydın, sağlıklı bir yaşam için dört temel besin grubunun dengeli tüketilmesi gerektiğini söylüyor. Süt ürünleri, et ve baklagiller, sebze-meyveler ve tahılların her öğünde dengeli yer alması gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle ileri yaşlarda az öğünle beslenmenin metabolizmayı yavaşlatacağı ve yaşlanma sürecini hızlandıracağı ifade ediliyor. Besin çeşitliliğine dikkat eden, düzenli egzersiz yapan ve şeker tüketimini sınırlandıran bireylerin hem kalp hem de böbrek hastalıklarından korunma ihtimali çok daha yüksek oluyor.