3 Haziran 2025 sabahı Trabzon’u vuran şiddetli yağışın ardından yaşanan sel felaketi, tartışmaları da beraberinde getirdi. En fazla zararın Ortahisar ilçesinde yaşandığı felaket sonrası 121 esnaf zarar görürken, 20’den fazla araç kullanılamaz hale geldi, 72 yaşındaki Hüseyin Aydın hayatını kaybetti.
Yaşananlara dair açıklamalarda bulunan SP Ortahisar İlçe Başkanı Burak Turhan, selin sorumlusunun doğa değil, yönetim anlayışı olduğunu belirtti.
“Şehir Sular Altında, Sorumlular Kamerada Poz Peşinde”
Burak Turhan, Trabzon’daki selin, yıllardır süregelen ihmaller zincirinin sonucu olduğunu ifade ederek, siyasilerin afet anında bile sorumluluktan kaçtığını söyledi:
“Bu şehirde felaketi doğa değil; ihmal, liyakatsizlik, iş bilmezlik ve plansızlık getiriyor. Yağmur değil, yetersiz altyapı, daraltılan dere yatakları ve yandaşlara teslim edilen ihalelerdir bu felaketin sebebi.”
Siyasetçilerin afet anında bile şov yarışına girdiğini söyleyen Turhan, hem Ortahisar hem de Büyükşehir Belediyesi yöneticilerini eleştirerek, "Vatandaş perişan ama siz hâlâ vitrin peşindesiniz. Göreviniz kamera önünde değil, çözüm masasında olmaktı" dedi.
“Yapılan Projeler Bilimle Değil, Keyfiyetle Hayata Geçti”
Turhan, geçmiş dönemde başlatılan altyapı projelerinin de selde sınıfta kaldığını belirtti. Özellikle AB fonlarıyla desteklenen altyapı yatırımlarının ilk ciddi yağışta çöktüğüne dikkat çeken Turhan, şu ifadeleri kullandı:
“Zorluoğlu döneminde başlatılan ve ‘50 yıllık sorunu çözeceğiz’ denilen projeler üç yıl bile dayanamadı. Çünkü o işler bilimle değil keyfiyetle, liyakatle değil yandaşlıkla yapıldı.”
Beşirli, Değirmendere ve Moloz gibi bölgelerde altyapının çökmesiyle yaşanan su baskınlarının, bilim dışı kentleşmenin sonucu olduğunu vurguladı.
“Artık Yeter! Bu Halk Siyasi Şov Değil, Samimiyet İstiyor”
Açıklamasının son bölümünde çözüm çağrısında bulunan SP Ortahisar İlçe Başkanı Turhan, felaketin yalnızca malları değil, halkın güvenini de götürdüğünü belirtti.
“Ortada bir siyasi çürüme var. Poz veren değil, önlem alan; günü kurtaran değil, geleceği planlayan yöneticilere ihtiyaç var. Bu halk hizmet bekliyor. Bu şehir artık siyasi lütuf değil, samimi sorumluluk görmek istiyor.”