TFF’nin Ligleri 12 Haziran’da başlatma kararının alındığı toplantıda 7 kulübün ‘Ligler oynansın ama küme düşme olmasın’ şeklinde getirdiği önerinin tartışmaları devam ediyor. Fotomaç Genel Yayın Yönetmeni Zeki Uzundurukan, Yazarlar Reha Kapsal, Serkan Korkmaz, lig yarışını değerlendirdi. 7 takımın ‘bu sezon ligden düşme olmasın’ talebi tam bir facia! TFF’nin bu öneriyi ciddiye alması bile akıl tutulması... Lig şampiyonunun olduğu yerde; küme düşen takımlar da olur.

NE DEMEK LİGDEN DÜŞME OLMASIN
 
Yedi takım TFF'den 'Küme düşme kaldırılsın. Ligler 21 takımla oynansın' isteğinde bulundu. TFF nasıl bir karar almalı?
 
UZUNDURUKAN: TFF Başkanı Nihat Özdemir, bu 7 kulüpten gelen talebi duyar duymaz 'Olmaz öyle şey!' deyip kestirip atmalıydı. Ne demek bu saçma öneri karşısında 'Yönetim kurulu olarak bu teklifi değerlendireceğiz' demek... Bu akıl tutulmasından başka bir şey değil. Yedi kulübümüz, bu sezon küme düşme olmasın ve gelecek sezon lig 21 takımla oynansın diye bir öneri getiriyor ve Futbol Federasyonu da bu hiçbir mantığa ve akla uymayan öneriyi dinliyor, ciddiye alıyor... Yineliyorum, yok öyle yağma beyler! Ne demek ligden düşme olmasın. Boyacı küpü mü bu yahu? Diyelim ki kalan 8 hafta öncesinde 'ligden düşme olmayacak' diye karar alındı. O zaman düşme hattındaki takımlar, şampiyonluğa oynayan ekiplerle maç yaparken ne kadar mücadele edecekler? Şaibeler, dedikodular alıp başını gidecek! Öyle ya, düşme hattındaki takımlar (şu an düşme hattında tam 7 takım var), belki şampiyon olmasını istediği takımla oynarken başka türlü, şampiyon olmasını istemediği takımla oynarken başka türlü mücadele edecekler!
 
MAÇLAR OYNANIRKEN STATÜ DEĞİŞEMEZ
 
Maç başına ödeme yaptıkları önemli futbolcularını kalan haftalarda oynatmayacaklar, nasıl olsa küme düşmeyeceğim diyerek gençlerle sahaya çıkacaklar. Bu takımlarla oynayan şampiyonluk adayları da güle oynaya 3 puanları ceplerine indirecekler. Vay o zaman ligimizin haline vay! Ayrıca ligler statüsü, sezon devam ederken değiştirilemez! UEFA, böyle bir değişiklik yapmaya kalkarsanız, tepenize biner ve ağır cezalarla karşılaşırız ülke futbolu olarak... Böyle çocukça ve komik fikirlerle, ülke futbolunda kaos ortamı yaratmayın! Beyler, 'hem lig oynanacak', hem de 'küme düşme olmasın' diyorsunuz! Bu nasıl bir amatörlüktür böyle? Komik olmayın komik! Bu sezon ligden düşmeme, fikstürde de büyük adaletsizliğe yol açar... Ey TFF, hem 'Biz bu ligi oynatacağız' diyorsunuz. Hem de 'ligden düşme olmasın' önerisini değerlendirmeye alacaksınız. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır ey TFF! Kalan 8 hafta oynanacağına göre lig şampiyonu belli olacak. Lig şampiyonunun olduğu yerde; küme düşen takımlar da olur...
 
ALT TARAFTAKİ TAKIMLARIN PERFORMANSI NASIL OLACAK?
 
KAPSAL: Liglerin 21 takımla oynanması yayıncı kuruluştan gelen paranın 21'e bölünmesi demek. Kulüplerin gelirleri azalacak. Diğer 11 kulüp buna nasıl bakacak? Şampiyonluk yarışı oluyorsa küme düşme mücadelesi de olmalı. Düşme kaldırılsa alt sıralardaki takımlar maçlara nasıl bakacak, bu takımların performansı ne olacak. Bu durum ligde dengesizlik oluşturacaktır. TFF, bunları düşünerek bir karar almalı.
 
ÇOK AĞIR SONUÇLAR DOĞURABİLİR
 
KORKMAZ: 26 haftası tamamlanmış ve 18 takımla ''çatır çatır'' oynanmış bir ligimiz var. Kalan sekiz hafta oynatılacaksa ''küme düşme kaldırılsın'' talebinde bulunan kulüplerin sunduğu alternatifi duymak isterim. Ligde mücadele eden takımların neredeyse yarısı hangi motivasyonla 34 haftayı tamalayacak merak ediyorum. Lig maçları tamamlanacaksa küme düşmenin kaldırılması çok ağır sonuçlar doğurabilir. 21 takımlı lig 40 hafta sürer. Ligler bu haziran ayının ortasında başlarsa (son haftasına ötelenebilir), bu sezondan kalan 8 lig haftasını da eklediğimizde 48 hafta eder. Bir yılda 52 hafta var. böyle bir fikstür, Avrupa Futbol Şampiyonası ve Olimpiyat Oyunları'nın önümüzdeki yıla ötelendiğini düşünecek olursak, matematik de bu sayıda takımla lig oynatmanın kolay olmayacağını ortaya koyuyor.
 
KULÜPLERİN KASASINA PARA GİRECEK
 
8 kulübün 18'i de liglerin 12 Haziran'da başlamasına destek verdiğini açıkladı. Bu neyin göstergesi?
 
UZUNDURUKAN: Mart ayından beri kulüplerin kasasına 1 kuruş bile girmedi. Kulüpler mali açıdan çok zor durumdalar. Yayıncı kuruluş da mart ayı ödemelerini bile yapmamış. Şimdi de 'kalan 8 hafta oynanırsa, gerekli ödemeleri yaparız' diyorlar. Kulüplerimizin bu paraya çok ihtiyacı var. Bu yüzden de ligi oynayıp bitirmek istiyorlar. TFF de ligin oynanmasından yana net tavır aldığı için kulüpler de bu karara saygı duymak zorunda kaldılar. Zaten baştan beri 13 kulüp kalan 8 haftayı oynamak istiyordu.
 
KAPSAL: Bu kararı alan kulüpler demek ki maçların başlayacak olmasından memnun. Zaten kulüpler ekonomik varlıklarını devam ettirebilmeleri için ortak ve doğru bir akılla bu kararı aldı. Ekonomik anlamda da bundan başka yapacakları bir hamleleri de yoktu. Böylece de artık sorumluluk kulüplere aittir çünkü hepsi maçların başlamasına 'evet' dedi.
 
KORKMAZ: ''Kulüplerimiz futbolu çok özlemiş'' ya da ''kulüplerimiz Türkiye'nin normalleşmesine katkıda bulunmak istiyor'' vb. bir yanıt vermek isterdim ama gerçek öyle değil… Uzunca bir süredir herkes spor kulüplerinin finansal olarak iflasın eşiğinde olduğunun farkında. Maalesef; tamamına yakını finansal ve idari açıdan yoğun bakımdayken, bir kısmıysa (tabiri caizse) entübe vaziyette. Dolayısıyla gelinen noktada dörtte üçü tamamlanmış ligin kalanını oynayarak kasalarına para sokmak istemekteler. Temel sebep bu.
 
ALMAN LİGİ ÖRNEK OLDU
 
Almanya'da futbol yeniden başladı. Süper Lig'de de 12 Haziran'da düdük çalacak. TFF'nin kararını eleştirenler de var, destek verenler de?
 
UZUNDURUKAN: Alman Ligi Bundesliga, geçen hafta müthiş bir sınav verdi. Kıran kırana maçlar oldu. Sanki hiç pandemi yokmuş gibi. Sanki Almanya'da hiç korona vakası yokmuş gibi, sahaya çıkan tüm takımlar, aslanlar gibi mücadele ettiler. Alman ligi, ligleri başlatmaya çekinen tüm ülkelere olumlu yönde bir ışık tuttu. Maçlara çıkmaya korkan futbolcular, bu karşılaşmaları izledikten sonra cesaret ve öz güven kazandılar. Takımlarımızdaki pozitif vakalar da negatife döndüğüne göre 12 Haziran'da ülke futbolu olarak topu santraya koyarız ve kaldığımız yerden devam ederiz...
 
KAPSAL: Koronavirüsün Almanya'da bulaşma oranı 0.88. Bizde ise 0.72. Onlar oynadıysa biz hayli hayli oynarız. Bizim durumumuz çok daha iyi. Almanya Ligi'nde oynanan maçların hepsini izledim. Çok ciddi tedbirler alınmıştı. Taraftar takımları uğurlamadı, bir yerde toplanıp toplu maç izlemedi. Bizim 12 Haziran'a kadar zamanımız var. O hafta öncesi gelecek olan verilen çok önemli. Almanya'da stadın içinde futbolcular ve yayıncı kuruluş dışında neredeyse kimse yoktu. Görevliler çok azaltılmıştı. Bizde de aynısı yapılmalı. Almanya'da liglerin başlaması bütün dünyaya örnek oldu. Alınan önlemler eksiksizdi.
 
KORKMAZ: Ligin kalan haftalarını oynatmak için sağlıklı bir ortam henüz oluşmadı. ''Bundan üç hafta önce neredeydik, şimdi neredeyiz'' diye düşününce, Bundesliga'nın da başlamasının verdiği moralle(!) ''12 Haziran'da lig başlasın'' diyenler umutlanıyor. Fakat bazı detaylar çok kafa karıştırıcı. Süper Lig'de beş İstanbul, iki Ankara, bir de İzmir takımı var. İstanbul, Kovid 19 salgınından en çok etkilenen kent konumunda. İzmir ve Ankara'da da çok sayıda enfekte vaka var. 15 gün sonra, 21 gün sonra durum ne olur bilemeyiz ama salgının ağırlıklı hissedildiği bu kentlere başka kentlerden seyahatlerin ve bu kentlerden başka kentlere seyahatlerin, konaklamaların ciddi bir risk oluşturabileceğini düşünmemiz yanlış olmaz. TFF pek çok alternatifler bu yola çıktığını söylemekte. O alternatifler hakkında kamuoyu ne zaman bilgilendirilecek? Daha az riskli bir olasılık varsa şimdiden gündeme getirmiş olunmalıydı.
 
AYNI KURALLAR GETİRİLMELİ
 
Bizde de takımların Almanya gibi sadece otellerde kalmasını yolu izlenmeli mi? Bir takım bir otelde kalıyor ve kimse bu süreçte evine gitmiyor.
 
UZUNDURUKAN: Evet, takımlar maçlardan 2-3 gün önce tesislerde veya bir otelde sıkı sıkıya izolasyon kuralına uymalı. Hatta sadece futbolcular değil, yöneticiler, tesis çalışanları vs... Herkes pandemi kurallarına uymalı.
 
KAPSAL: Almanya iş ve iş disiplini dünyada en yüksek olan devletlerden biri. Ne iş yaparlarsa onu eksiksiz yerine getirmeye çalışan bir iş ahlakları var. Dışarıdan transfer edilen futbolcular da Almanya'da bu sisteme ayak uyduruyor. Biz de Almanya'yı örnek almalı ve aynılarını yapmalıyız.
 
KORKMAZ: Eğer maçlar tamamlanacaksa, bir takımı ve takımlar kümesini (ligi) mümkün olduğunca dış dünyadan soyutlamak doğru karar. Küresel bir salgınla karşı karşıyayız ve tehlike henüz atlatılmadı. Futbol devam edecekse, en başta bu oyunun kaymağını yiyenler (futbolcu, teknik adam vb) bir miktar fedakarlıkta bulunmak zorunda elbette.
Editör: TE Bilisim