ERMAN ÖZGÜR: Sosa, Novak ve Sörloth bu takımın %70'iymiş!

"Trabzonspor'da Sörloth, Sosa ve Novak geçen sezon bu takımın yüzde yetmişiymiş. Kalan yüzde otuzu da sahadaydı. Yerlerini doldurmak mümkün değil." dedi.
Sosa'sız Trabzonspor'u değerlendiren Erman Özgür, "Ben Trabzospor'un Sosa olmadan da oynayabileceğini söylemiştim ama o zaman Sörloth'un gidişi söz konusu değildi. Hem Sosa, hem Novak hem de Sörloth'un gidişini Trabzonspor çok fazla hissedecek." dedi.

Trabzonspor'un Beşiktaş maçında net bir şekilde transfer ihtiyacını gördüğünü ifade eden Erman Özgür, "Çok iyi bir santrfor, mutlaka orta sahaya bir oyuncu ve stopere de ihtiyacı var." dedi.

Trabzon “mat” oldu! - Cemal Ersen 

Gönül isterdi ki, sezonun ilk haftasında oynanan bu dev maça her iki takım da eksiklerini tamamlamış, sorunlarından arınmış bir şekilde çıksın ve o çok özlediğimiz futbola gözlerimizin pası silinerek geri dönelim. Trabzonspor adına sıkıntılı bir başlangıç gibi düşünüyordum, nitekim öyle de oldu. Hazırlık dönemindeki sakatlıklara, geçen sezonun gol kralı Sörloth’un yarattığı kriz eklenince, Eddie Newton’un da tercih anlamında işi zorlaştı. Yedek kulübesi bile amatör takım gibiydi.İstatistiklerde önde olmak her zaman skora yansımıyor. Trabzonspor’un ilk yarıda topa ezici biçimde sahip olması ve daha fazla pas yapması gibi.

Bu bölümde rakip kalelere isabetli tek şut atıldı. Onda da savunmacı Hüseyin’in müdahalesi olmasa, Uğurcan’ın çıkaracağı bir top idi. Boyd’un da hakkını verelim, doğru açıyı buldu, vurdu. O temas, gole harika dememize engel değildi.Şu tespiti yapmakta yarar var. Novak, Sosa ve Sörloth gibi üç kilit oyuncudan yoksun Trabzonspor’un geçen sezonki ritmini bulması hayli zor olacak. Koca bir 45 dakika pozisyonsuz kapanır mı? Kapanıyorsa ortada ciddi bir kadro ve taktik sıkıntısı var demektir.Siyah-beyazlı ekip zaten kontrollü oynuyordu. Öne geçtikten sonra savunmasını kalabalık tutması ve rakip takım oyuncularını on sekiz içine sokmama çabası, Trabzonspor’un işini daha da zorlaştırdı.Ve bitirici darbe, Video Asistan Hakeminin uyarısı sonrası ev sahibi takım adına verilen penaltı ve kırmızı kart kararı ile indi. Flavio ile Atiba’nın ceza alanı içindeki mücadelesini VAR’dan gelen uyarı üzerine izleyen hakem Ali Şansalan, beyaz noktayı gösterince, sarı kartı bulunan Brezilyalı oyuncuyu ihraç etmesi de kaçınılmaz oldu.

Üretkenlikte zaten sorun yaşayan bir Trabzonspor vardı sahada. Üzerine on kişi kalınca, berbat zemin ve yüksek nemle birlikte her şey daha da zorlaştı. Sergen Yalçın, hasta yatağından satranç oyunununda “şah” çekti ve Newton’un öğrencilerini teslim aldı. Futbolun “akıl oyunu” olduğunu zekası ile rakibine kabul ettirdi.Elbette sezonun ilk maçları geri kalan bölümü için ölçü olamaz. Lakin Trabzonspor’un geçen sezonu mumla arayacağı aşikâr. Bozulan kadro, yitirilen coşku, beklenmeyen sakatlıklar ve belirsiz sistem, taraftarı bir hayli üzeceğe benziyor. Bireysel olarak geçmişte iyi işler yapan Nwakaeme, Abdülkadir Ömür ve Ekuban gibi isimler takım oyununun değerli parçaları. Ancak onların da ezberi bozulmuş. A.Ömür gibi asla pes etmeyen, yürekli çok fazla oyuncu gerek Trabzonspor’a. Çünkü o tek başına anlam ifade etmiyor.Gerçeği söylemek gerekirse; Karadeniz ekibinin dün gece verdiği izlenim iç açıcı değildi. Pek çok takım gibi zamana ihtiyacı var. Sadece zamana mı? Kısa sürede yeni kadro yapılanması ne oranda gerçekleşir bilemem ama, bu mali tablolarda beklentiyi yüksek tutmak hayalcilik olur. Galiba Trabzonspor camiası, on yılda bir ayağına gelen fırsatları ve o heyecanı kolay kolay yaşayamayacak.Son olarak; başkan Ahmet Ağaoğlu ve arkadaşlarının ağız tadıyla maç izleyecekleri bir sezon olmayacağı kesin.

GÜNTEKİN ONAY: 3 PUAN, 4 TRANSFER 

Maçın adı büyük olunca beklentiler de yüksek idi ancak oynanan futbolun kalitesi tatmin edicilikten son derece uzaktı. İki takımın da kadrosundaki önemli isimleri kaybetmiş olması ve transferde giden futbolcuların yerlerini dolduramamaları maçın kalitesini çok etkiledi. Beşiktaş, deplasman mantığıyla oyunu kendi yarı sahasında kabul ederken, Trabzonspor alan bırakmayan rakip savunmayı açacak yaratıcılıktan uzaktı.

Siyah beyazlıların disiplinli ve sabırlı oyunu 3 puanı getiren başlıca faktördü. Trabzonspor bu kadar eksik Beşiktaş karşısında pozisyon dahi üretemezken bu kadroyla sezona hiç hazır olmadığını adeta haykırdı. Siyah beyazlılar önemli bir 3 puanı aldı ancak en az 4 kaliteli oyuncu transferi gerektiği gerçeğini gözardı etmemeli. İlerleyen haftalarda dominant oynaması gereken favori çıktığı maçlarda bu kadro kesinlikle yetersiz kalır.

Yeni transferler Welinton ve N’Sakala PAOK maçına oranla daha derli toplu göründüler. Özellikle N’Sakala savunmada kusursuza yakın bir futbol ortaya koydu. Mensah hareketli ve etkiliydi. Hasic, yetenekli ancak zamana ihtiyacı var.

Bu kadar önemli oyuncuların takımdan ayrılmasına rağmen kadro zafiyetiyle sezona başlayan Beşiktaş önemli bir galibiyet elde etti. Kırmızı kart ve penaltı maçın dönüm noktasıydı. Siyah beyazlı ekip bu skora aldanmamalı. Birer santrfor, stoper, orta saha ve kanat forvet oyuncusuna ihtiyacı var. Ayrıca takımın en yaratıcı oyuncusu Ljajic’ten de verim almanın yolu bulunmalı. Genç kaleci Ersin, iyi bir maç çıkarttı ancak çok hatalı bir gol yedi. Nazar boncuğu olsun, öğrenmeye devam.

RIDVAN DİLMEN: SERGEN YALÇIN'LA KONUŞTUM... 

Sergen Yalçın, sağ bek transferinde Nazım'ı istediklerini söyledi ama daha anlaşma olmadı tabii. 'Kalinic'i alıyoruz' dedi ve muhtemelen olacak o iş diye düşünüyorum. Bütçeye göre bir şeyler yapmaya çalışıyor hoca.  Son 5 yıldaki Beşiktaş, son 5 yıldaki Trabzonspor'un kadrolarına bakın. Talisca, Sosa, Babel, Cenk Tosun, Aboubakar, Gomez, Yusuf Yazıcı, Sörloth'lar vardı. Bu kadrolara bakınca da dağ fare doğurdu. Çok beklentim yoktu.

Bugün Sergen Yalçın kardeşimizi geçmiş olsun diye aradığımızda maçı konuştuk. Stratejiyi bir şekilde söyledi bana. O da şuydu, dedi ki: "PAOK maçı bize yaradı. Çünkü, çok fena savunma arkası yaptılar. Orta saha yolgeçen hanı gibiydi.

Beşiktaş'ın 100. yıl şampiyonluğu geldi aklıma. Son hazırlık maçı Yunanistan'daydı. AEK'ya 5-0 mağlup olmuştu. Bir baktım, Pancu'lar, Ronaldo'lar, Zago'lar 3'lü çıktı. O 5-0'lık maçı avantaja çevirip şampiyon oldular

Bu kadrolar, Trabzonspor ve Beşiktaş kadroları değildi. Bu kadrolar, Anadolu takımı kadroları. Sergen Yalçın, 0'ı cepte koydu, pozisyon vermedi. Banttan şahane gol oldu. İlk yarıda maçı izlemeyenler, hiçbir şey kaçırmadı. Kenardaki oyuncuların adlarını insanlar ilk kez duyacak. Trabzonspor, geçen yıl sezon sonuna en iddialı takım girerken, şampiyonluk kaybedip Avrupa'dan da olunca demoralize olmuş. İç sorunlarını gideremedi.

ALİ GÜLTİKEN: EN BÜYÜK KAZANIM MENSAH 

Geçtiğimiz sezonu güçlü oyunlarla bitiren Trabzonspor ile Beşiktaş, sezonun başlangıcını düşündüklerinin gerisinde yaptılar. Trabzonspor açısından elbette kolay değil. Geçen sezon takımın gol yükünü sırtlayan Novak, Sosa ve Sörloth gibi üç oyuncusundan yoksun olarak başlamak kolay olmadı. Bu maç itibariyle kadroyu oluşturan futbolcular genel oyun düzeni içinde görevlerini yapıyor olsalar da oyunu farklılaştıran şey gol… Bunu yapan oyuncunun eksikliğini ciddi derecede hissetiler. Trabzonspor'un bir başka sıkıntısı da kulübe zafiyeti.

Özellikle Beşiktaş'ın golü bulmasından sonra oyunu değiştirecek ışığı oradan da alamaması bordo-mavilileri zora soktu. Beşiktaş'ın kadrosu kendi içinde büyük bir değişim yaşıyor. Geçen sezondan yalnızca Vida ve Atiba'nın sürekli oynadığı bir kadronun Trabzonspor gibi bir rakibe karşı var olan potansiyelini bilerek oynaması Beşiktaş'ın artısı oldu. Maçı ilk bölümde oyunu kontrol ederek en azından skor avantajını rakibe kaptırmadı. Kendi planı elbette çabuk çıkıp kontra ile Trabzonspor'a zorluk yaşatmaktı. Bunu çok etkili yaptı mı? Hayır, ama Boyd'un çok etkili şutu, maçın bir anda bütün planlarını iki takım adına da değiştirdi.

Trabzonspor en istemeyeceği skorla karşı karşıya kaldı. Kapanan ve skor avantajı yakalayan Beşiktaş'ı mevcut kadroyla aşamayacaklarının psikolojik baskısını yaşadılar ve kontrolü tamamen ellerinden kaçırdılar. Golden sonra Beşiktaş'ın kalesine bir tane etkili şut dahi atamayan bir Trabzonspor olduğunu söylersek ne demek istediğimizi daha rahat anlatırız.

Beşiktaş, rakibinin hem bu durumunu çok iyi kullandı hem de kendi kapasitesini en efektif şekilde sahaya yansıttı. Beşiktaş adına oyun tarafına bakmazsak skor olarak çok güzel bir akşamdı. Oyun tarafına dönersek bu sezon hedefleri için daha alması gereken çok yol var. Ama bu yolun aydınlık olacağını düşündüren Mensah'ın harika performansı da dün gecenin Beşiktaş adına en büyük kazanımıydı.

NECMİ PEREKLİ (FOTOMAÇ):

Trabzonspor kendi sahasında konuk ettiği Beşiktaş karşısında lige galibiyetle başlamaya hazırlanmıştı. Oyuna gerçekten iyi başladı lakin ilerleyen dakikalar Trabzonspor'un hiç de istediği gibi gitmedi. Belki de Beşiktaş da böyle bir skoru aklının ucundan bile geçiremezdi. Trabzonspor'un bu yapı ve oyun şekliyle asla bu ligde bir varlık göstermesi mümkün değil. Adeta lige hiç hazır olmamış havasında bir görüntü vardı. Takımın en favori iki adamı Ekuban ve Nwakaeme ise bu maçta geçen yıla baktığımızda adeta sahada yokları oynadı.
 
İSKENDER GÜNEN (SABAH):

Sorunlarla dolu iki takım. Beşiktaş maçın başlangıcında kendi alanında oyunu kabul eden bir stratejiyle başladı. Trabzonspor ise geçen sezondan farklı bir yapı ve özellikle önde Sörloth gibi sırtı kaleye dönük oynamayı bilen, top saklama yeteneği olan bir forvet oyuncusundan yoksun... Anlaşılan o ki teknik adam Eddie Newton, Beşiktaş maçını analiz etmemiş. Ligin ilk maçı kendi sahanızda büyük maç ama büyük karşılaşma beklentisinde olanları hayal kırıklığına uğratan bir görüntü oldu. Trabzonspor için görülen o ki, sorunlar bir hayli çok. Geçen yılla bu sezon arasında oyuncu kalitesi olarak da çok büyük farklar var. Stopere ve orta alanda yaratıcı oyuncuya gereksinim duyuluyor.
 
CEMAL ERSEN (MİLLİYET):

Trabzonspor adına sıkıntılı bir başlangıç gibi düşünüyordum, nitekim öyle de oldu. Hazırlık dönemindeki sakatlıklara, geçen sezonun gol kralı Sörloth’un yarattığı kriz eklenince, Eddie Newton’un da tercih anlamında işi zorlaştı. Yedek kulübesi bile amatör takım gibiydi. İstatistiklerde önde olmak her zaman skora yansımıyor. Trabzonspor’un ilk yarıda topa ezici biçimde sahip olması ve daha fazla pas yapması gibi. Şu tespiti yapmakta yarar var. Novak, Sosa ve Sörloth gibi üç kilit oyuncudan yoksun Trabzonspor’un geçen sezonki ritmini bulması hayli zor olacak. Koca bir 45 dakika pozisyonsuz kapanır mı? Kapanıyorsa ortada ciddi bir kadro ve taktik sıkıntısı var demektir.
 
ZEKİ UZUNDURUKAN (FOTOMAÇ):

Geçen sezon şampiyonluğu son anda kaybetmende hakem hatalarının büyük rolü olmuş tamam da; senin yeni sezona daha güçlü bir kadro ile girmen gerekmez miydi? Yapılan transferlerden sadece Flavio sahada. O da hem penaltı yaptırdı, hem de kırmızı kart gördü. Yedek kulübesi geçen yıl zayıftı.
Bu sezon geçen sezondan daha da zayıf. Trabzonspor sezona hiç hazır bir görüntü vermedi. İlk yarıda yüzde 66 topla oynamışsın ama Beşiktaş kalesine isabetli bir şutun bile yok. Ekuban, Beşiktaş stoperlerinin arasında kayboldu gitti. Nwakaeme'nin ne yaptığı belli değil. Kanatları da hiç kullanamadı Trabzonspor.
 
REHA KAPSAL (FOTOMAÇ):

Trabzonspor'un kendi sahasında bu kadar kötü oynayıp farklı mağlup olması ile ilgili birçok etken sayabiliriz. Takımın saha içi enerjisi aşırı derecede sezon başı olmasına rağmen çok düşüktü. Saha içi hiçbir oyun planı yok. Tabii ki giden oyuncular Sosa ve Novak ile transfer durumu olan Sörloth'un yokluğu da eklendi. Aynı zamanda Pereira'nın sakatlığı, yeni transferlerin de sakatlığından dolayı yer alamaması Trabzonspor'un kadro yetersizliğini net bir şekilde ortaya çıkardı.
 
ALİ ECE (FANATİK):

Sörloth sadece kendi attığı gollerle değil aynı zamanda yerleşik savunmalar karşısında boş alan açılmasını sağlayan toplu ve topsuz aksiyonlarıyla da Trabzonspor’un gol atmasını sağlayan 1 numaralı faktördü. Ekuban, Sörloth’un yerine geçince Ekuban’ın yeri de dolmadı, o da etkili olamadı. Ev sahibi, ilk 45’te orta sahadan hücuma geçişlerde sadece Nwakaeme’nin ayağına baktı, kolektif açıdan yeteri kadar etkili olamadı. 81. dakikada sadece 7 kez Beşiktaş ceza alanında topla buluşabilmişlerdi.
 
Editör: TE Bilisim