Trabzon’da düzenlenen Muhtarlar Buluşması, tarihi şahsiyetlere yönelik tartışmalı sözlerle gündeme geldi. Ortahisar Muhtarlar Derneği Başkanı Muhittin Eyüboğlu’nun kürsüde okuduğu şiirde Osmanlı padişahları için “zalim” ifadesini kullanması, tepki çekti. Trabzon Muhtarlar Federasyonu Başkanı Bekir Aktürk, söz konusu ifadeleri kınayarak tarihe hakaretin kabul edilemeyeceğini söyledi.
Aktürk: “Tarih Bir Bütündür, Karalanamaz”
Aktürk, yaptığı açıklamada tarihin farklı dönemlerini birbirine düşman göstermek yerine, bütün olarak değerlendirmek gerektiğini vurguladı:
“Tarih bir bütündür. Parçalanamaz, bölünemez. Her devrin kendi şartları, kendi mücadeleleri, kendi kahramanları vardır. Osmanlı, bu milletin bin yıllık yürüyüşünde bir zirvedir; Cumhuriyet ise o yürüyüşün yeni bir istikametidir. Birbirine düşman değil, birbirinin devamıdır.”
“Atatürk Osmanlı Paşasıdır, Cumhuriyet Osmanlı’nın Son Nefesinden Doğmuştur”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Osmanlı’ya düşman olmadığını dile getiren Aktürk, şu ifadeleri kullandı:
“Atatürk, Osmanlı’nın düştüğü zor durumu görerek Cumhuriyet’i kurmuştur. O, Osmanlı paşasıdır; Çanakkale’de Osmanlı üniformasıyla savaşmıştır. Cumhuriyet’in temellerini atan eller, Osmanlı’nın son neferleridir. Cumhuriyet, Osmanlı’dan kalan son vatan parçasını koruma iradesidir.”
“Hakaret Değil, Ders Çıkarmak Gerekir”
Osmanlı padişahlarını aşağılayan şiire tepki gösteren Aktürk, muhtarların siyaseti görevlerine karıştırmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Eleştiri, tarihsel analiz, hatta mizah elbette olabilir; ancak hakaret, küçümseme ve nefret dili asla kabul edilemez. Padişahlar, bu milletin geçmişidir. Kimisi zaferin, kimisi çilenin, kimisi de dersin adıdır. Onlara hakaret etmek, kendi köküne saldırmaktır.”
“Muhtarlık Gömleği Sorumluluk Gömleğidir”
Bekir Aktürk, açıklamasının sonunda muhtarlık makamının ciddiyetine vurgu yaptı:
“Muhtarlık gömleği, bir milletin tarihinden gelen sorumlulukların simgesidir. Bu gömleği hak edenler giymeli, taşıyamayanlar ise çıkarmalıdır. Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil; aynı zamanda bir ahlak, bir nezaket ve saygı rejimidir. Geçmişe saygı duymayan, geleceğe umutla bakamaz.”
