Kültür Yolu Festivali’nde Trabzon Mutfağı Konuşuldu
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği Kültür Yolu Festivali kapsamında Trabzon’da gerçekleşen panelde, kentin zengin mutfak kültürü mercek altına alındı. Panele Lokma Tatlı Dünyası kurucusu Bekir Aktürk damga vurdu. “Yemediğini yedirme” prensibiyle üretim yaptıklarını vurgulayan Aktürk, sağlıklı, katkısız ve geleneksel ürünlerin yaşatılması gerektiğini söyledi.
Doç. Dr. Mehmet Akif Şen’in moderatörlüğünü yaptığı oturumda Trabzon’un simgeleşmiş lezzetleri, bu lezzetlerin geleceğe nasıl taşınabileceği ve genç nesillere nasıl aktarılabileceği üzerine önemli değerlendirmeler yapıldı.
“Geleneksel lezzetlerimizi hamburgerin gölgesinde kaybedemeyiz”
Panele katılan Bekir Aktürk, konuşmasında endüstriyel gıda üretiminin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. “Hamburgerle, pizzayla büyüyen bir nesil geleneksel damak tadından uzaklaşıyor,” diyen Aktürk, şu ifadeleri kullandı:
“Biz Lokma Tatlı olarak yemediğimizi yedirmeyiz. Ürettiğimiz her üründe birinci sınıf kalite, katkısız içerik ve sağlıklı üretim ilkelerini benimsiyoruz. Geleneksel lezzetlerimizi yaşatmak, geleceğe aktarmak, hem kültürel bir sorumluluk hem de sağlık açısından bir zorunluluktur.”
Aktürk, doğal malzemelerle yapılan tatlıların, çocukların damak tadını geliştirmenin yanı sıra sağlıklı yaşam alışkanlıklarına da katkı sağladığını belirtti.
Katılımcılardan ortak mesaj: “Geleneksel mutfak korunmalı”
Panelde söz alan sektör temsilcileri ve ustalar da aynı görüşte birleşti. Katılımcılar arasında yer alan Arda Kalkanoğlu (Kalkanoğlu Pilavı), Osman Bişiren (Pişiren Ekmek Fırını), Celal Şen (Trabzon Döneri ustası) ve Kemal Kadakal (eski Türkiye Lokantacılar Federasyonu Başkanı), geleneksel tariflerin ve ustalıkların korunması, yeni nesillere aktarılması gerektiğini vurguladı.
Özellikle ev dışı tüketimde doğal ve katkısız ürünlerin öne çıkarılması gerektiği, bunun için yerel yönetimler, üreticiler ve tüketicilerin el ele vermesi gerektiği ifade edildi.
Sağlıklı beslenme alışkanlığı kültürden geçer
Panelde öne çıkan bir diğer konu ise çocukların küçük yaşlardan itibaren yerel mutfağa aşina hale getirilmesi gerekliliği oldu. Katılımcılar, Trabzon’un zengin mutfak kültürünün yalnızca turistik değil aynı zamanda kamusal bir sağlık meselesi olduğuna dikkat çekti.
Bu bağlamda geleneksel ürünlerin sadece nostalji olarak değil, sağlıklı bir gelecek için stratejik bir unsur olarak da değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Trabzon’da düzenlenen panel, geleneksel mutfağın sadece bir kültür mirası değil, aynı zamanda sağlıklı bir toplumun da temeli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sizce fast food yerine geleneksel lezzetlerin teşviki için daha neler yapılabilir? Yorumlarınızı bizimle paylaşın!
