Toplu Sözleşmede Kriz, Trabzon’da Protesto
Türkiye genelinde hükümet ile memurlar arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmeleri uzlaşmazlıkla sonuçlanınca, Trabzon’da Kamu-Sen’e bağlı memurlar dikkat çekici bir eylem düzenledi. İş bırakma eylemine giden memurlar, “Rahmetli memurdu” yazılı temsili tabut taşıyarak tepkilerini ortaya koydu.
Kamu-Sen’den Dikkat Çeken Basın Açıklaması
Trabzon Meydanı’nda bir araya gelen sendika üyeleri, temsili tabut önünde basın açıklaması yaptı. Türkiye Kamu-Sen Trabzon İl Temsilciliği’nin yaptığı açıklamada, kamu çalışanları ve emeklilerin ekonomik olarak giderek daha zor şartlarda yaşadığına vurgu yapıldı.
“Bu Teklifle Nefes Alamıyoruz”
“Bugün burada haklarımızı aramak ve aileleriyle birlikte onurlu bir yaşam mücadelesi veren milyonları temsil etmek için toplandık. Bizim mücadelemiz yalnızca kendi geleceğimiz için değil, 4 milyon kamu çalışanı ve 2,5 milyon emekli için de adalet talep eden bir mücadeledir. Bu teklifle nefes alamıyoruz.”
Dilber yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı
" Sağlığımızı korumak için gece gündüz fedakârca çalışan sağlık personelimizin, Geleceğimizi şekillendiren, yarınlarımızı inşa eden eğitim neferlerimizin kaygısız, huzurlu, güvenli bir çalışma hayatına kavuşmasını istiyoruz. Biz, Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonuna yakışan bir kamu düzeni istiyoruz. Bu yüzden 2026 yılı için %88,6, 2027 yılı için %45,2 oranında zam talebimizi masaya koyduk. Ama bize gelen, hayattan kopuk, enflasyon hedefinde sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu. Aile Yılı’ndayız… Peki aileyi destekleyecek tek bir düzenleme var mı? Reel artış istedik… Refah payı var mı? Geçmiş kayıplarımızın telafisini talep ettik… Telafi var mı? 3600 ek gösterge sözü verildi… Çözüm var mı? Vergide adalet dedik… Yük hafifledi mi? Emekliye ikramiye istedik… Karşılık var mı? Bayram ikramiyesini artırın dedik… Duyan var mı? Hizmet tazminatıyla emeklilerin sorununu çözelim dedik… Gören var mı?
Bütün bu taleplerin karşılıksız bırakılması, memurun geleceğinin de karartılması demektir. Bizler, her gün canı pahasına, fedakârca görevini eksiksiz yerine getiren, memleketin dört bir yanında devletin onurlu temsil eden kamu çalışanlarıyız. Ancak bu ülkenin yükünü sırtlayan memurlar, hak ettiği ücreti alamıyor! Emeğimizin karşılığını alamadığımız için buradayız, hakkımızı almak için buradayız!
O halde buradan açık ve net söylüyoruz: Kamu işvereni, gerçekleşen enflasyonu, büyüme oranlarını, refah payını, artan yaşam maliyetlerini ve geçmiş kayıplarımızı dikkate alarak yeni, gerçekçi ve kabul edilebilir bir teklif getirmelidir. Bunu yapmazsanız, önümüzdeki iki yılda memur ve emekliler geçim acziyetine düşecek, ülkemizin en nitelikli insan gücü çaresizlik içinde bırakılacaktır. Kira yardımı, eş-çocuk yardımı, ısınma, ulaşım ve yemek desteği gibi sosyal haklarda somut adımlar atılmalıdır. Maaşlar, hayali tahminlere göre değil; markette, pazarda, kirada yaşadığımız gerçeğe göre belirlenmelidir! Bize boş rakam değil, alın terimizin karşılığı olan rakam gerekiyor! Sözümüz net: Bu rakam değil, temellini mücadelesidir! Biz buradayız, hakkımızı almaktan kararlıyız. Bu mücadelemizi bir yandan da, alın teriyle kazanan memurun gücünü hatırlatan, halk ve vatan eri için özveriden bir adım bile ayrılmadan, aldığımız karara uyarak sürdüreceğiz. Bu süreçte mücadelemize destek veren tüm kamu çalışanlarına içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hakkımıza, bize ve sizlere destek olan vatandaşlarımıza da şükranlarımızı sunuyoruz. Mücadelemiz gösterir ve sürecek olan mücadelemiz, kazandırdıkça her hak hepimizin ortak zaferi olacaktır. Hepinize saygılar sunuyoruz."
"Bugün burada yalnızca kendi geleceğimiz için değil, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon insanımızın onurlu bir yaşam mücadelesi için toplandık. Bizler, emeğin, alın terinin ve kamu hizmetinin temsilcileriyiz. Hak aramak için buradayız, hakkımızı almak için buradayız. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde kamu işvereni tarafı bize ne teklif etti? 2026 yılı için taban aylığa 1000 TL; ek olarak %10+6, 2027 yılı için %4+4… Soruyorum sizlere: Bu oranlar, mutfakta kaynayan tenceremin derdine derman olur mu? Çarşıda, pazarda, markette hızla artan fiyatlara karşı bir anlam ifade eder mi? Kiraların maaşları aştığı bir ülkede memura, emekliye nefes aldırır mı? Elbetteki hayır! Bu nedenle biz de bu teklife “hayır” diyoruz!
Bu teklif ne memurun ne emeklinin sofrasına çare olur ne de yarasına merhem! Bu teklifler, milyonların alın terini yok sayan bir tekliftir. O yüzden biz bu teklifi reddettik, reddetmeye de devam edeceğiz. Akaryakıta gelen zamlar, doğalgaz ve elektriğe yapılan fahiş artışlar, kiralar, zorunlu tüketim mallarındaki fahiş artışlar, her gün cebimizden artışlar, markette, pazarda uçan fiyatlar, zorunlu harcamaların ezip geçmiş durumda. Büyükşehirlerde ve kıyı bölgelerinde memur barınamıyor, görev yerleri boş kalıyor. Çünkü maaş ile kira yarışılmaz hale geldi! Daha dün öğrenci servislerine %30 zam yapıldı. Harcamalar katmer katmer artarken, maaşlar dirhem dirhem bile artmıyor.
Bir gerçeğin altını özellikle çiziyoruz: Memur ve emekli maaşları bugün insanca yaşamaya yetmiyor. Maaşlar, her ay eriyor. Emeklilerimiz temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. İlave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmazsa, bu mağduriyet önümüzdeki iki yılda daha da derinleşecek. Yoksulluk hem çalışanın hem de emeklinin kaçınılmaz kaderi haline gelecek.
Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyine sahip ama farklı statüdeki çalışanlar arasında uçurumlar var. Getirilen bu teklif, bu adaletsizliği gidermiyor. Soruyoruz: Bu mudur adalet? Bu mudur çalışma barışı? Biz adalet istiyoruz! Biz hakkaniyet istiyoruz!
Biz; yaşanılanlara savaşan, hayatın tehlikeye atılmamasını isteyen, kamu hizmetini eksiksiz ve aksamadan ayakta tutan neferiz. Ülkenin güvenliği için köprülerin, tünellerin inşası için gece gündüz çalışanız. Barajlarımızı, fabrikalarımızı inşa edeniz, evlerimizi ev yapan çalışan personeliz. Sağlığımızı emanet ettiğiniz sağlık çalışanıyız, geleceğimizi emanet ettiğiniz öğretmeniz. Tarihimizi, kültürümüzü, sanatımıza sahip çıkan kültür ve sanat emekçisiyiz. Onurlu mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Kamu hizmetinin onurlu büro personeliyiz."
