Bu sezon Bordo-Mavili forma altında çıktığı 36 karşılaşmada 5 gol 2 asistlik performans sergileyen Ozan Tufan’dan satır başları şu şekilde:
ARTIK OLGUN BİR OZAN VAR
Kendi gelişimini değerlendirirken; 2014’teki yıldız adayı Ozan Tufan ile sonrasında iki büyük kulübün yanı sıra İngiltere tecrübesi de yaşayan Ozan Tufan arasında ne gibi farklar görüyorsun?
11 yıl önce gelişim çağında olan, futbolu yeni yeni öğrenen, sürekli araştıran, tecrübe kazanmaya çalışan bir Ozan Tufan. Ama küçük yaşlarda A Milli Takım’a gitmiş ve önemli maçlarda oynayan bir Ozan. Şimdi ise tecrübeyi sahaya yansıtmaya çalışan, tabii ki hatalar yapan ama bundan ders çıkarıp hatalarını telafi etmeye çalışan, artık olgun bir Ozan Tufan var.
HER MAÇIMI TEKRAR İZLİYORUM
En çok yaptığın özeleştiri nedir?
Her maçtan sonra bireysel videolarım geliyor, hem maçın 90 dakikalık genel periyotunu, hem de kendi pozisyonlarımı izliyorum. Olumlular mutlu ediyor ama doğal olarak olumsuz yaptığım işler de oluyor ve bu beni hayal kırıklığına uğratıyor. Bunları minimize etmek için ne yapmam gerektiğini inceliyorum, notlar alıyorum, sonraki antrenmanlarda hatalarımı gidermek için çalışıyorum.
BİREYSEL DEĞİL TAKIM ÖNEMLİ
Bir maçta veya belirli periyotlarda beklentileri karşılayamadığında neler hissediyorsun? Üstesinden gelmek için neler yapıyorsun?
Öncelikle sahada benim ve takımın ne hissettiği önemli. Ama tabii ki taraftarı mutlu etmeye çalıyoruz. Kendi açımdan bakarsam, her maçta elimden geleni yapmaya ve o forma sırılsıklam olana kadar oynamaya çalışan biriyim. Verilen görevi yerine getirmek önemli. Bireysel bir oyun değil, takım önemli. Ben de takımıma yardımcı olmak için çok çalışmaya, hep pozitif olmaya çalışıyorum.
ÇOK YÖNLÜ OLMAKTAN MEMNUNUM
Orta saha, sağ bek, stoper, sağ açık, 10 numara oynadın. Hatta Hull City’de en önde de seni gördük. Farklı rollerde kullanılmanın avantajlarını yaşadın mı? Öte yandan bu değişkenlik, form grafiğinin değişkenlik göstermesinde etken olabilir mi?
Fatih Tekke hocamla da görüştüm, birçok mevkide oynayabilmemin avantajını kullanmak istiyor. Ama en önemlisi doğru kullanmak ve takıma en yüksek katkı vermek. Açıkçası çok yönlü olmaktan, birçok mevkide oynamaktan memnunum. Ama sonuçta tek yapmak istediğim, nerede görev yaparsam yapayım kanımın, canımın, terimin son damlasına kadar mücadele etmek. Her zaman aynı performansı gösteremeyebiliriz, bu her futbolcu için gerçekçi bir durum ama taraftarımız inansın ki, maçın bir saniyesinde bile kazanmaktan ve takımıma katkı yapmaktan başka bir şey düşünmem.
KIRILGAN BİR YAPIMIZ VAR
Defansif oynamak mı, ofansif oynamak mı daha keyifli?
Tabii ki ofansif oynamak, skor üretmek insanı daha iyi hissettiriyor, mutlu ediyor. Futbol bir sonuç oyunu ve bunda senin de imzan oluyor bu şekilde. Ama her zaman takım oyunu önemli olan ve benim için sahanın herhangi bir yerinde takıma katkı sunmak gurur verici. Bunu başardın mı mutlu oluyorsun zaten. Ama bu sezon özelinde kırılgan bir yapımız var ve bu nedenle defansif duygular daha etkili geliyor bana. Takımın gol yememesi lazım, çünkü bu durumda toparlanmak zor oluyor. Nasılsa gol atarız, gol yememek önemli, bu düşünceyle bu sezon için defansif görevi tercih ederim, orada iyi oynayınca daha mutlu oluyorum.
FUTBOLDA ADALETİ SAĞLAMAK ÖNEMLİ
Süper Lig ve Championship arasındaki en belirgin farklar neler?
İngiltere’de daha fiziksel güce dayalı bir futbol var. Her şey sistem dahilinde orada. Ama Türkiye’de daha çok pas oyunu ve taktiğin ön plana çıktığı bir lig var, keyifli oluyor burada. Ayrıca Championship’te VAR uygulaması yok. Ama gerçek şu ki, benim VAR’dan yararlandığım veya mağdur olduğum anlar oldu. Elime çarpan bir top gol olmuştu, bir başka durumda ofsayt olmayan pozisyonda gol iptal olmuştu. Ama bunlar futbolun doğasında olan şeyler. Ben futbola başladığımda VAR yoktu ve futbolu, doğallığı ile sevdik. Ben futbolun doğasıyla çok da oynanmaması gerektiğini düşünüyorum. Ama tabii ki futbolda adaleti sağlamak önemli.
ÇOK ÇALIŞIP BURALARA KADAR GELDİM
Bir maden işçisinin çocuğu olmak nasıl bir duyguydu? O günlerden, babanız madene gittiği anlarla alakalı neler kaldı aklında?
Ben altyapıda oynarken babam her gün işe gider, madene girerdi. Birkaç kez onunla birlikte ben de gittim, çalıştığı ortamı, yaşadığı zorlukları, duyguları gördüm ve dayanamadım. Onun çalıştığı koşulları görünce her zaman, onları nasıl mutlu edebilirim diye düşünürdüm. Bunun için benim bir şeyleri başarmam gerekirdi, bu bilinçle çok çalışıp buralara kadar geldim. Onları mutlu ettiğimi düşünmek gurur verici benim için.
EŞİMİN YÖNLENDİRMESİ FUTBOLUMA YANSIDI
Bir sporcunun hayatına asla sokmaması veya uzak durması gereken şeyler nelerdir?
Kişiden kişiye göre değişir ama bir sporcu özellikle profesyonel olduktan sonra yaşantısına çok dikkat etmeli. Eşimle tanıştıktan sonra hayatım çok değişti. Eşimin beni yönlendirmesiyle saha içinde ve dışında hayata bakış açım farklı oldu, bu durum da futboluma olumlu yansıdı. Bir mesaj vermek gerekirse, evlendikten sonra hep olumlu şeyler yaşadım. Onun doğru yönlendirmeleriyle hatalarımı aza indirdim ve kariyerim hep yükselişe geçti.
ASLA TEREDDÜT ETMEM
Maçın önemine göre çok heyecanlanır mısın? Mesela bir final maçının son dakikasında kazanılan penaltıyı kullanırken tereddüt eder misin?
Asla etmem, çünkü hep şunu düşünürüm: Bir şehrin, taraftarların, çocukların gözleri sende, onlara o büyük sevinci yaşatmayı düşünürüm ve penaltıyı kullanmaktan asla çekinmem. Tereddüt etmeden topu ilk isteyen ben olurum. Tüm konsantremle penaltıyı kullanırım. Öte yandan o heyecanı, o duyguyu yaşamak, o sorumluluğu taşımak da çok güzel duygular.
NEFES ALMAK BİLE ZOR OLUYOR
Bir maçta rakiplerin hangi davranışını kabul edilemez olarak değerlendirirsin? Doğrudan karşılaştığın ve sinirlendiğin bir olay var mı?
Maçlarda nabızlar yüksek olduğu için nefes almak bile zor olabiliyor ve o anda isteyerek veya istemeyerek kötü hareketlerle karşılaşabiliriz. Bu ligde herkes birbirini tanıyor o nedenle bu birçok durumu tolere edebiliriz. Ama bazen çok ağır ve kırıcı sözler duyunca veya kasıtlı sert hareket olunca, bana veya takım arkadaşıma fark etmez, kime yapılırsa yapılsın asla dayanamam. Bu durumda sert şekilde tepkimi gösteririm. Ne yazık ki bu şekilde davrananlar var ve üzücü bir durum. Ben kimseye kasti bir hareket yapmam, kötü sözler söylemem.
DANİMARKA’YA ATTIĞIM GOL…
Unutamadığın maç ve unutamadığın gol hangileri?
Genç yaşta Ay-Yıldızlı formayla deplasmanda Danimarka’ya attığı golüm çok önemliydi. Uzun süredir Danimarka’yı yenemiyorduk. Uzatmalarda, uzaktan çok güzel bir gol atmıştım ve 2-1 kazanmıştık. Kariyerimin dönüm noktalarından biriydi. Milli formayla ilk golümdü, hiç unutmam ve hep gururlanırım.
OĞLUM BENİ KONSANTRE EDER
Maça çıkmadan sana iyi geldiğini düşünerek yaptığın motive edici bir şey var mı?
Maça giderken otobüste oğlum Aren Kuzey ile bir süre konuşurum. Aren, en sonunda ‘Baba gol gol gol’ der ve öyle kapatır telefonu. Beni konsantre eder bu konuşma.
DE BRUYNE VE KROOS
Kariyerin boyunca en çok etkilendiğin ve örnek aldığın futbolcu kim oldu?
Kevin De Bruyne’yi çok beğenirim. Şimdi bıraksa da Toni Kroos da özel futbolcu. Bu iki isim takip ettiğim, ne yaptıklarını incelediğim isimler.
FUTBOLU ÇOK SEVİYORUM
Futbolcu olmasaydın, hangi alanda yaşamını sürdürürdün?
Futbolcu olmasaydım sanırım benim için zor bir hayat olurdu. Ne yapabilirdim hiçbir fikrim yok çünkü futboldan başka bir şey düşünmedim hiç. Bu sporu çok seviyorum.
FORMULA 1’İ TAKİP EDİYORUZ
Hobilerin var mı? Futbol dışı hayatında neler yapıyorsun?
Eşimle birlikte Formula 1’i izlemeyi çok seviyoruz. Onunla piyano dinleriz. Ayrıca ailece yurt dışında gezmek, yeni yerler görmek çok keyifli oluyor.
ÇOK FAZLA ZORLUK YAŞADIM
Hayatın bir belgesele çekilse ya da kitap olsa, adı ne olurdu?
Biraz karışık olurdu bence. Küçüklüğümden itibaren çok fazla zorluk yaşadım, çok mücadele ettim. En aşağıyı da gördüm, tepeyi de. ‘Karmaşık Bir Hayat’ türünde bir başlık anlatabilirdi hayatımı.
EN İYİ 11’İN KALECİSİ UĞURCAN
Geçmişten bugüne, sence dünyanın en iyi 11’ine kimler girebilir?
Uğurcan,
Dani Alves, Ramos, Pique, Marcelo,
Busquets, De Bruyne, David Silva,
Messi, Mbappe, Cristiano Ronaldo
