TÜİK tarafından açıklanan Haziran 2025 işgücü verileri, ülkemizin en can yakıcı sorunlarından biri olan işsizlik gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türkiye genelinde işsizlik oranı bir önceki aya göre artış göstererek %8,6 seviyesine ulaşmıştır. İşsiz sayısı 52 bin kişi artarak 3 milyon 47 bine çıkmıştır. Fakat bu tabloyu daha da ağırlaştıran, işsizliğin sadece sayısal bir sorun değil; aynı zamanda cinsiyet temelli ve kuşaklar arası bir adaletsizlik meselesi haline gelmiş olmasıdır.
Kadın işsizlik oranı %11,4 ile erkeklerin (%7,1) yaklaşık 1,6 katıdır. Bu açık fark, kadınların işgücü piyasasına erişiminde ve istihdamda yapısal engellerle karşı karşıya olduğunu bir kez daha teyit etmektedir. Çocuk bakım yükümlülüğü, toplumsal cinsiyet rolleri, sektörsel ayrışmalar ve destek eksikliği; kadınların emeğini sistemin dışına itmektedir.
Daha vahimi, gençlerimizi ilgilendiren tablodur.
15-24 yaş arası gençlerde işsizlik oranı %16,2’ye yükselmiş, genç kadınlarda bu oran %23,7 gibi ürkütücü bir seviyeye ulaşmıştır. Genç kadınlar, hem toplumsal hem ekonomik anlamda en kırılgan gruplardan biri haline gelmiştir. Bu oranlar, ülkemizin geleceğini oluşturan gençlerin üretim sürecinin dışında kalmasına neden olmakta, potansiyelini heba etmektedir.
Haftalık ortalama fiili çalışma süresi ise 41,5 saattir. Türkiye, Avrupa'nın en uzun süre çalışan ülkelerinden biri olmaya devam etmektedir. Ancak verimliliğin değil, çaresizliğin ürünü olan bu tabloya, bir de %32,9'luk atıl işgücü oranı eklenince mesele daha da derinleşmektedir. İş aramaktan vazgeçmiş, yeterli saat çalışamayan ya da umudunu yitirmiş milyonlarca yurttaşımız, istatistiklere yansımayan görünmeyen bir işsizler ordusu oluşturmaktadır.
Trabzon özelinde ise durum daha da dikkat çekicidir.
2024 yılı İŞKUR verilerine göre Trabzon’da kayıtlı işsiz sayısı 27.225’tir. Bu sayının %54’ünü kadınlar oluşturmaktadır. Aynı şekilde genç işsizlerin oranı %17 ile Türkiye ortalamasının da üzerindedir. Trabzon’da gençlerin işsizlikle ulusal ortalamadan daha fazla mücadele etmek zorunda kaldığı görülmektedir. Bu tablo, bölgede gençlere yönelik yeterli istihdam fırsatının yaratılmadığını, eğitim-istihdam arasındaki uyumsuzluğun devam ettiğini ve genç nüfusun göç eğiliminin arttığını göstermektedir.
Bu veriler, artık günü kurtaran açıklamalardan, slogan siyasetiyle geçiştirilen çözümlerden çok daha fazlasına ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Artık politika değil, icraat zamanı gelmiştir.
Ne Yapılmalı?
Kadın ve Genç Odaklı İstihdam Teşvikleri: Kadınlara ve gençlere yönelik özel destekler, mesleki eğitim programları ve girişimcilik teşvikleri hayata geçirilmelidir. Özellikle genç kadınların işgücüne entegrasyonunu kolaylaştıracak destek mekanizmaları önceliklendirilmelidir.
İşgücü Piyasasında Esneklik ve Koruma: Ekonomik dalgalanmalarda istihdamı koruyacak kısa çalışma ödeneği gibi uygulamalar güçlendirilmeli, çalışanların hakları güvence altına alınmalıdır.
Bölgesel Kalkınma ve Sektörel Çeşitlilik: Trabzon gibi illerde sektörel daralma yerine turizm, tarım ve teknoloji gibi alanlarda yenilikçi yatırımlar teşvik edilmelidir. Katma değeri yüksek sektörlere yönelmek, yerel ekonomiyi güçlendirecektir.
Gençlerimizin işsiz, kadınlarımızın güvencesiz, işçimizin çaresiz kaldığı bir ekonomi ne adildir ne de sürdürülebilirdir. Bugün rakamlarla konuşuyoruz ama bu rakamların her biri bir insan hikâyesidir. Umut bekleyen bir gençtir, emeği yok sayılan bir kadındır.
Bu ülkenin her bir ferdinin, potansiyelini gerçekleştirebileceği; adil, üretken ve kapsayıcı bir ekonomi mümkün. Ama önce görmek, sonra değiştirmek gerekir. Biz görüyoruz. Ve değiştirmek için buradayız.