Başlıktaki sözleri BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş söylüyor. Geçen hafta The Taraf Gazetesine verdiği röportajda söylediği bu sözler öyle gözüküyor ki hiç kimseyi rahatsız etmemiş. Bilhassa yandaş gazeteler bu demeci hiç görmemişler. Ama az sayıda da olsa gerçek gazetecilik yapan birkaç gazete bu demeci sayfalarına alarak halkın bilgisine sunmuşlar. Önce Selahattin Demirtaş’ın ne dediğine bakalım; “Irak bölünürse bağımsız Kürdistan devleti oluşacak. Suriye’de de özerk Kürdistan oluşabilir. İran’da zaten Kürdistan eyaleti var. Bu durumda Iğdır’dan Hatay’a Türkiye’nin tüm güney sınırları resmen Kürdistan olacak”. “Eğer PKK’yı öldüreyim, bitireyim derseniz ve o da ben güçlüyüm, direniyorum derse.. ortaya özerk Kürdistan Bölgesi çıkar. Çözüm süreci uzarsa, on yıl yirmi yıl sonra bu iş bölünmelere gider. Bağımsız Kürdistan olsun diyenlerin sayısı giderek artıyor.” Evet yanlış okumadınız, bir TBMM üyesi ülkenin bölünmesinden bahsediyor. Hem de ülkenin bölünmez bütünlüğü üzerine yemin ettikten sonra. İsterseniz üzerine yemin edilip meclis çalışmalarına başlanılan Anayasa’mızın ilgili maddesini tekrar hatırlayalım; “Madde 3,- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı şekli kanununda belirtilen beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.” İşte bu maddeyi de kapsayan Anayasa üzerine yemin eden bir TBMM üyesi yemininin aksine “bölünme” den bahsediyor. Sınırları da çizmiş, Iğdır’dan Hatay’a. Şimdi, bu tabloda Anayasa’yı ihlal suçu işlenmiş olmuyor mu? Eğer bu suç işlenmiş ise ülkenin yetkili makamları neden bir işlem başlatmıyor? Nerede Yargıtay Başsavcılığı? Nerede ülkenin bölünmez bütünlüğünü emanet ettiğimiz hükümet? Dillerinden ülkenin birlik ve beraberliğini, bölünmez bütünlüğünü düşürmeyenler neden bu söylemlere karşı durmuyorlar? Bırakın soruşturma açmayı, cevap bile vermiyorlar, duymamazlıktan geliyorlar. Yani uzun vadede ülkenin bölünmesinin “normal” olduğunu pompalamaya çalışıyorlar. Pompalama işlemini de emperyalizmin uzantıları olan yazarlar aracılığıyla yapıyorlar. Ancak bu ülkenin sağduyu sahibi, yurtsever insanlarını unutuyorlar. Kendilerine “M.Kemal’in askerleri” ismini veren yurtsever insanlarımız, bu aymazlığa dur diyeceklerdir. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü için gerekeni yapacaklardır inancındayım. Bu bölünmenin başlangıcı Suriye müdahalesi ile başlayabilir. Suriye’de Esad’ın gitmesi ile aynı Irak’ta olduğu gibi parçalanmış bir Suriye doğuracaktır. Bunun sonucunda Suriye Kürtleri ile Irak Kürtleri birleşip Büyük Kürdistan oluşturacaklar, devamında İran ve Türkiye üzerine baskı yapacaklardır. Artık ondan sonra sürecin önüne geçmek zorlaşacak, kamuoyu kabul etmek zorunda kalacaktır. Bu oyunu iyi görmemiz lazım. O nedenle gerekli tedbirleri şimdiden alıp uygulamaya sokmak, bir TBMM üyesinin “bölünme” söylemini sorgulamamız lazımdır diye düşünüyorum. Gerçek yurtseverlik ancak böyle olur.
Editör: TE Bilisim