Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz sofraları da vurdu. Son dört yılda kırmızı et fiyatlarında yaşanan yüzde 600’ün üzerindeki artışın ardından, şimdi de meyve ve sebze fiyatlarında rekor seviyeler görülüyor. Pazarlarda artık meyveler kilo yerine adetle, karpuz ise dilimle satılıyor. Gıda fiyatlarındaki bu kontrolsüz artış, vatandaşın alım gücünü zayıflatırken, Türkiye dünya gıda enflasyonu sıralamasında ilk sıraya yükseldi. Tüketici, her geçen gün temel gıdaya erişimde daha fazla zorlanıyor.

Kırmızı Et Tüketimi Azalıyor, Meyve Lüks Hale Geliyor

TÜİK verilerine göre kuzu eti son dört yılda yüzde 660, dana eti ise yüzde 616 oranında zamlandı. Bu fahiş artışlar nedeniyle kişi başına düşen kırmızı et tüketimi 22,89 kilodan 16,6 kiloya geriledi. Ancak şimdi benzer bir kriz meyve ve sebze ürünlerinde yaşanıyor. Kirazın kilosu 800 liraya, üzümün kilosu 680 liraya kadar çıkarken, incir, papaz eriği ve şeftali gibi ürünler de lüks tüketime dönüştü. Vatandaş artık meyveyi kilo yerine adetle satın almak zorunda kalıyor.

Pazarda Yeni Dönem: Adetle Alışveriş

Meyve ve sebze fiyatlarındaki hızlı yükseliş, alışveriş alışkanlıklarını da değiştirdi. Şeftalinin tanesi 145 liraya, yarım karpuzun fiyatı ise 485 liraya ulaştı. Bu duruma bağlı olarak birçok pazarda tüketiciler artık meyveyi kilo yerine tane ile ya da dilimle alıyor. Gıda fiyatlarının yüzde 1000’in üzerinde artış gösterdiği bazı kalemlerde, asgari ücretlinin ve emeklinin bir haftalık alışveriş sepeti yalnızca birkaç kilogram meyve ile sınırlı kalabiliyor.

600 Bin Kamu İşçisi İçin Toplu Sözleşmede Anlaşma Sağlandı
600 Bin Kamu İşçisi İçin Toplu Sözleşmede Anlaşma Sağlandı
İçeriği Görüntüle

Tarımsal Girdi Fiyatlarındaki Artış, Üreticiyi de Vuruyor

Tarladaki krizin temelinde artan üretim maliyetleri yer alıyor. Mazot, gübre ve yem gibi girdilerdeki dövize endeksli artış, üreticiyi zorlarken bu maliyet doğrudan pazardaki fiyatlara yansıyor. TÜİK’in 2025 Mayıs verilerine göre, tarımsal girdi fiyatları yıllık bazda yüzde 31,8 oranında arttı. Aralık 2024’te bu oran yüzde 32,49’du. Çiftçiler için sürdürülebilir üretim giderek zorlaşırken, tüketici ise temel gıdaya ulaşmakta büyük sıkıntı yaşıyor.


Artan fiyatlar karşısında vatandaşın gıdaya erişimi her geçen gün daha da zorlaşırken, bu tablo hem sofraların boş kalmasına hem de toplumda derinleşen ekonomik kaygılara neden oluyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın.

Kaynak: Karar