Deniz Altında Sessizce Avlanan Tehlike: Hayalet Ağlar
Karadeniz’de giderek büyüyen çevresel tehditlerden biri de hayalet ağlar. Bu ağlar; balıkçılık sırasında kopan, unutulan veya kasıtlı olarak denize bırakılan ekipmanlardan oluşuyor. Yapıları gereği ince gözenekli ve geniş alana yayılan bu plastik bazlı ağlar, denizin yüzeyinde sürüklenerek veya tabana çökerek yıllarca “hayalet gibi” avlanmaya devam ediyor.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından yürütülen araştırmalara göre, bu ağlar deniz ortamında 4 ila 20 yıl boyunca aktif olarak avcılık yapabiliyor. Ancak bu avcılığın hiçbir ekonomik değeri yok. Aksine, her yakalanan canlı deniz ekosisteminden bir kayıp anlamına geliyor.

Balıklardan Yunuslara, Kuşlardan Mercanlara Kadar Her Canlı Tehdit Altında
KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Erüz’ün aktardığına göre, hayalet ağlar sadece balıkları değil; yunuslar, köpek balıkları, deniz kuşları ve hatta kıyıya vuran hayvanları da etkiliyor. Avladıkları canlıların çürüyerek ağ içinde kalması, aynı zamanda mikrobiyal faaliyetleri artırarak kimyasal kirliliğe yol açıyor.

Denizlerdeki plastik atıkların yüzde 10 ila 20’sini oluşturan bu ağlar, küresel ölçekte yılda 800 bin ila 1 milyon 600 bin ton gibi devasa bir plastik kirliliği anlamına geliyor.
Karadeniz’de Her Yıl 1.000 Kilometreden Fazla Ağ Kayboluyor
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin yürüttüğü proje kapsamında şu ana kadar 10 binin üzerinde hayalet ağ materyali tespit edildi ve yaklaşık 2 ton atık denizden çıkarıldı. Sualtı dronları, dalgıçlar ve haritalama çalışmalarıyla ağların yerleri belirleniyor ve riskli alanlar önceliklendirilerek temizleniyor.

Prof. Dr. Erüz, “Bir ağın boyu 100 metre, derinliği 4-5 metreyi buluyor. Bu, tek başına 500 metrekarelik bir alanı kaplayabilir. Karadeniz’de her yıl bin kilometrenin üzerinde ağ kayboluyor. Bu, sürdürülebilir balıkçılık açısından ciddi bir sorun” ifadelerini kullandı.

Çözüm İçin Kurumsal İşbirliği Şart
Türkiye’de hayalet ağların geri dönüşümü üzerine bazı girişimler bulunsa da, Erüz’e göre bunlar yetersiz. Sorunun çözümü için kurumlar arası iş birliğine, daha fazla farkındalık çalışmasına ve güçlü mevzuatlara ihtiyaç var.
Özellikle Trabzon’daki Sürmene balıkçı barınağı çevresi, Of açıklarındaki su altı adaları ve Akçaabat-Yoroz arasında yer alan mezgit adaları gibi bölgelerde kapsamlı temizlik çalışmaları planlanıyor. Bu bölgeler, ağların sıkça bulunduğu riskli alanlar olarak öne çıkıyor.
Karadeniz’in derinliklerinde sessizce avlanmaya devam eden hayalet ağlar, yalnızca bugün değil, gelecek nesiller için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Ekosistemi korumak, biyoçeşitliliği sürdürülebilir kılmak ve temiz bir deniz bırakmak için bu görünmeyen tehlike ile topyekûn mücadele şart.