Doğu Karadeniz’in tek yaşanabilir adası Giresun Adası’nın karşısındaki sahil, uzun yıllardır vahşi çöp depolama alanı olarak kullanılıyor. Giresun Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Cin, çöplerin denize taşındığını ve mikroplastiklere dönüşerek balıklar yoluyla insanlara ulaştığını belirtti. Çöp yığınları, hem karasal hem deniz ekosistemine zarar verirken, alanın yeşil alan olarak korunması gerektiğini vurguladı.

Deniz Ekosistemi ve Planktonlar Tehlikede

Prof. Dr. Cin, deniz kirliliğinin sadece deniz canlılarını değil, ekolojik dengeyi ve insan sağlığını da etkilediğine dikkat çekti. Planktonların azalması, türlerin zayıflamasına ve ekolojik dengenin bozulmasına yol açıyor. Planktonlar oksijen üretirken karbondioksiti tüketiyor; azalması ise sera etkisini artırarak küresel ısınmaya katkı sağlıyor. Çöplerin denize karışması, bu sürecin hızlanmasına neden oluyor.

Bir Zamanlar Plaj, Şimdi Çöp Dağı

Aksu Mahallesi Muhtarı İlker Uzuner, bölgenin eskiden halkın piknik yaptığı bir mesire alanı olduğunu belirtti. Ancak son 20 yılda alan, çöp ve moloz yığınına dönüştü. Strafor ve plastik parçaları deniz hayvanları tarafından yenilerek ölümlere yol açıyor. Yetkililere yapılan başvurulara rağmen sorun tamamen çözülmüş değil.

Çöplerin Geri Dönüşümü ve Önlemler

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü yetkilileri, alanın artık evsel atık dökümüne kapalı olduğunu, zaman zaman moloz atıldığını ifade etti. Ayrıca sahil boyunca tahkimat çalışmaları ile denize karışan atıkların önlenmeye çalışıldığı belirtildi. Uzmanlar, çöplerin sınıflandırılıp geri dönüştürülmesi ve alanın yeşil alan olarak korunmasının önemine dikkat çekiyor.

Doğu Karadeniz’in eşsiz doğal güzelliklerinin korunması, sadece bölge için değil, küresel ekosistem ve insan sağlığı için kritik öneme sahip. Bu alandaki kirliliğin çözümü için herkesin duyarlı davranması gerekiyor.

Kaynak: İHA