Mevsim geçişleri yalnızca doğanın değil, insan sağlığının da sınandığı dönemlerden biri. Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü’ye göre, bu dönemlerde solunum yolu enfeksiyonları ciddi oranda artıyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerindeki ani sıcaklık değişimleri, hazırlıksız yakalanan bireylerde bağışıklık sistemini zorlayabiliyor. Üstelik sadece soğuk hava değil, ıslanma ve rüzgâr da hastalık riskini artırıyor. Prof. Dr. Özlü, basit önlemlerle bu riski en aza indirmenin mümkün olduğunu söylüyor. Peki nelere dikkat etmek gerekiyor?

Hava Değişimleri Enfeksiyonlara Zemin Hazırlıyor

Solunum yolu enfeksiyonları mevsim geçişlerinde neden bu kadar sık görülüyor? Prof. Dr. Özlü'ye göre, bunun temel sebebi insanların hava değişimlerine karşı hazırlıksız olması. Sabah saatlerinde soğuk görülen hava nedeniyle kalın giyinmek, gün içinde terlemeye neden olabiliyor. Tam tersi durum da mümkün: Havanın sıcak görünmesi, ince giyinmeye sebep oluyor ancak ani bir soğuma ya da yağmur karşısında vücut direnci düşüyor. Bu da vücudu enfeksiyonlara açık hale getiriyor. Özellikle KOAH, astım gibi kronik rahatsızlığı olan bireylerin daha dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, havaya uygun giyinmenin yanı sıra mutlaka yedek bir mont ya da kazak taşınmasını öneriyor.

Soğuk, Rüzgâr ve Islanma Bakterilerin Yerleşmesini Kolaylaştırıyor

Soğuk hava koşullarının doğrudan hastalık nedeni olmadığı, ancak savunma sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara zemin hazırladığı belirtiliyor. Rüzgâr ve ıslanma, solunum yollarını savunmasız bırakıyor. Bu durum, ağız ve burun yoluyla vücuda giren bakterilerin daha kolay yerleşmesine ve çoğalmasına neden olabiliyor. Prof. Dr. Özlü, bilimsel çalışmaların da bu ilişkiyi desteklediğini ifade ediyor. Bu nedenle özellikle rüzgârlı ve yağışlı havalarda korunmasız dışarı çıkmamak, ıslanan giysileri vakit kaybetmeden değiştirmek gibi basit önlemlerle enfeksiyon riski azaltılabiliyor.

Bol Sıvı Tüketimi ve Bitkisel Destek Önerileri

Mevsim geçişlerinde vücut direncini korumanın bir diğer yolu da yeterli sıvı alımı. Prof. Dr. Özlü, özellikle gribal enfeksiyonlarda bol sıvı tüketiminin önemine dikkat çekiyor. Bitki çayları, boğazı yatıştırıcı ve öksürüğü hafifletici etkileriyle bu süreçte destekleyici olabilir. Ancak çayların çok sıcak olmamasına özen gösterilmesi gerekiyor; aksi takdirde boğazda tahrişe yol açabiliyor. Ayrıca doğal bal ile hazırlanmış bitki çayları da tercih edilebilir. Yine de her şeyde olduğu gibi, bitkisel ürünlerin de ölçülü tüketilmesi gerektiği hatırlatılıyor.

Kaynak: İHA