Wanda Nara’nın Sözleri Olay Yarattı, Hayranları Harekete Geçti
Mauro Icardi ile yaşadığı çalkantılı ilişkiyle gündemden düşmeyen Wanda Nara, bu kez çok daha tehlikeli bir krize imza attı. Son dönemde aralarındaki gerginlik iyice artan ikili arasında çocukların velayeti üzerinden yeni bir tartışma başladı. Bir okuldan gelen e-postada “Her iki ebeveynin de ülkede bulunmaması sebebiyle, küçüklerin velayetinin kimde olduğu tarafımıza bildirilmelidir” ifadelerinin yer alması, Wanda’yı adeta çileden çıkardı.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Nara, Arjantinli oyuncu China Suarez’i açık şekilde hedef gösterdi. Suarez’in Icardi ile olan ilişkisini işaret ederek, “Sen, küçük kızımın babasıyla öğle yemeği yemesine bile engel oluyorsun. Kötü insan! Kızlarımın her gözyaşının bedelini ödeyeceksiniz” ifadelerini kullandı.
Ölüm Tehditleri Sosyal Medyada Yayılıyor
Wanda Nara’nın bu açıklamalarının ardından sosyal medya adeta alev aldı. Bazı kullanıcılar, Wanda’nın sözlerini kişisel bir çağrı gibi algılayarak China Suarez’e yönelik tehdit dolu yorumlar yapmaya başladı. Bu yorumlardan bazıları, “China'nın varlığına katlanamıyorum, biri onunla ilgilensin” ya da “O pısırık keşke ölse” gibi kan donduran ifadeler içeriyor.
Sosyal medyada hızla yayılan bu mesajlar, bir linç kampanyasına dönüşürken, birçok kullanıcı durumun kontrolden çıktığını belirterek tehlikeye dikkat çekti.
China Suarez: “Bana Bir Şey Olursa, Kimin Yaptığını Biliyorsunuz”
Tehdit mesajlarının ardından China Suarez, Instagram hesabında kendisine gelen bazı mesajları paylaştı. Ardından, “Bana bir şey olursa kimin yaptığını biliyorsunuz” notunu düştü. Paylaştığı bu hikayeler bir süre sonra silinse de ekran görüntüleri çoktan yayılmıştı.
Ünlü oyuncunun sessiz kalmaması, tehditlerin ciddiyetine işaret ederken, bazı takipçileri Wanda Nara’ya da tepki gösterdi: “Bu kadar açık hedef gösteremezsin”, “Linç kültürüne davetiye çıkarmak suçtur” gibi yorumlar, sosyal medya ahlakını ve influencer sorumluluğunu yeniden gündeme taşıdı.
Sosyal Medyada Sınırlar Aşılmamalı
Wanda Nara'nın kişisel bir meseleyi kamuoyuna açık bir biçimde taşırken kullandığı ifadeler, dijital ortamda şiddet çağrısı olarak yorumlandı. Sosyal medya platformlarında yapılan bu tür açıklamaların kimi zaman hayati sonuçlara yol açabildiği, China Suarez örneğinde açıkça görülüyor.
Uzmanlar, ünlü isimlerin milyonlara hitap ederken kullandıkları dili özenle seçmeleri gerektiğini vurguluyor. Yasal düzenlemeler ise çevrim içi nefret söylemleri ve tehditler konusunda çoğu zaman yetersiz kalabiliyor.
Siz bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Sosyal medya özgürlük müdür, yoksa sorumluluk mu gerektirir? Yorumlarınızı bizimle paylaşın.