WhatsApp Yasaklanıyor, Yerine Max Geliyor
Rusya’da iletişim özgürlüğü konusunda yeni bir dönüm noktası yaşanıyor. Kremlin, popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ı ülkede yasaklama hazırlığı yaparken, yerine geçmesi planlanan “Max” adlı uygulamayı zorunlu hale getiriyor. İngiliz basınına yansıyan bilgilere göre, Vladimir Putin’in doğrudan talimatıyla geliştirilen bu uygulama, yalnızca bir mesajlaşma platformu değil; aynı zamanda geniş çaplı bir dijital gözetim sisteminin parçası.
Uzmanlar, bu adımı Putin’in “dijital gulag” vizyonunun bir uzantısı olarak değerlendiriyor. Yani sadece vatandaşların yazışmaları değil, tüm dijital yaşamları Kremlin’in radarına girecek.
Max Uygulaması: Her Şeyi Tek Platformda Topluyor
Max, basit bir sohbet uygulaması olmaktan çok uzak. Mart 2024’te test edilmeye başlanan sistem; anlık mesajlaşma, görüntülü görüşme, dijital ödeme, sosyal medya kullanımı ve devlet hizmetlerine erişim gibi çok sayıda işlevi tek bir çatı altında topluyor.
Uygulamanın arkasında, devlet destekli Rus teknoloji devi VK bulunuyor. Yeni yasal düzenlemeye göre 1 Eylül 2024 itibarıyla ülkede satılan tüm dijital cihazlara Max uygulaması yüklü olarak gelecek. Yani kullanıcılar bu platforma girmeyi değil, içinden çıkmayı seçecek.
Casus Yazılım İddiaları Endişe Yaratıyor
Max hakkındaki en çarpıcı iddialardan biri, uygulamanın bir “casus yazılım” gibi çalıştığı yönünde. Rusya dışındaki teknoloji uzmanlarına göre, Max cihazdan silinse bile arka planda çalışmayı sürdüren izleme modüllerine sahip.
Red Binder adlı bağımsız analiz platformunun paylaştığı bilgilere göre Max şu verileri topluyor:
-
Konum bilgisi
-
Mesaj içerikleri ve kişi listesi
-
Kripto cüzdanlar ve banka hesapları
-
Harcama ve gezinme alışkanlıkları
-
Fiziksel olarak ziyaret edilen yerler
Bu bilgiler, Rusya’nın iç istihbarat servisi FSB ve Kremlin’e bağlı diğer güvenlik birimleriyle paylaşılabiliyor.
“Dijital Gulag” Tartışması: Tüm Hayatlar Takip Altında
Rus gazeteci ve muhalif yorumcu Andrey Okun’a göre Max, modern bir “dijital gulag” inşa etmenin ilk adımı. Okun, bu sistemin yalnızca vatandaşların davranışlarını değil, düşüncelerini ve tercihlerini bile ölçmeyi hedeflediğini söylüyor.
"Putin, vatandaşlarını yönlendirilebilir ve gözetlenebilir dijital kutulara hapsediyor" diyen Okun, Max’i sadece bir yazılım değil, ideolojik bir araç olarak tanımlıyor.
Küresel Tepkiler Artabilir
Uygulamanın yaygınlaştırılmasıyla birlikte, özellikle Batılı ülkelerden gelen tepkilerin artması bekleniyor. İnsan hakları savunucuları, dijital mahremiyetin ortadan kaldırıldığı ve bireyin devlete mutlak bağımlı hale getirildiği bir sistemin kurumsallaşmasından endişe duyuyor.
Sizce dijital gözetim bireysel özgürlükler için ne kadar tehdit oluşturuyor? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın.