Bölge halkını tedirgin eden jeolojik tehlike
Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde yaşanan çarpıcı bir doğa olayı, bilim dünyasını ve bölge halkını endişelendirdi. Kuruma noktasına gelen Eber Gölü’nde yaşanan su çekilmesi, yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda ciddi jeolojik tehlikeleri de beraberinde getirdi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Gücek’in yaptığı bilimsel açıklamaya göre, Bolvadin çevresinde bazı bölgelerde zemin yaklaşık 1 metreye kadar çöktü. Bu durumun, özellikle son yıllarda artan yeraltı suyu çekimi ve iklim değişikliğine bağlı kuraklıkla bağlantılı olduğu ifade ediliyor.
Yeraltı suyu azaldı, zemin çöktü
Dr. Gücek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Eber Gölü çevresindeki yeraltı su seviyesinin son 25-30 yılda belirgin şekilde azaldığını belirtti.
Bu düşüşün temel nedenleri arasında küresel iklim değişikliği, kontrolsüz su çekimi ve bölgenin doğal jeolojik yapısı bulunuyor. Özellikle killi alüvyon zeminlerde yaşanan büzülme (rötre) nedeniyle ciddi yapısal bozulmalar oluştuğu ve bu sürecin giderek hızlandığı belirtildi.
Dr. Gücek, “Yüzey kırıkları, düşey deformasyonlar ve zemin çökmesi artık gözle görülür seviyeye ulaştı. Eber Gölü’ne yakın güneydoğu bloklarda bazı bölgelerdeki çökme 1 metreyi geçti” dedi.
Depremler sonrası süreç hızlandı
Uzmanlara göre, 2002 yılında Afyon’da meydana gelen Sultandağı ve Çay depremleri sonrasında Bolvadin Fayı’nda gözlemlenen yüzey deformasyonları bu süreci daha da tetikledi.
Eber Gölü çevresinde yer alan tarım arazileri ve yapılaşmış alanlar, bu zemin bozulmalarından doğrudan etkileniyor. Zemin çökmesi nedeniyle bazı yapılarda çatlaklar oluştuğu, sulama kanallarında sızmalar meydana geldiği ve altyapı sistemlerinde bozulmalar yaşandığı da gelen bilgiler arasında.
Dr. Gücek, 2024 Haziran ayında yaptığı arazi çalışmaları ve sondaj analizlerine dayanarak bu bulguları netleştirdiğini ifade etti.
Uyarı net: Sorun büyümeden önlem alınmalı
Uzmanlar, Bolvadin ve çevresinde yaşanan bu tür jeolojik değişimlerin daha büyük sorunlara yol açmaması için ivedilikle önlem alınması gerektiği konusunda uyarıyor.
Yeraltı su kaynaklarının daha sürdürülebilir şekilde kullanılması, Eber Gölü’nün rehabilitasyonu için çevresel projelerin hayata geçirilmesi ve zemin izleme sistemlerinin yaygınlaştırılması, bölgenin geleceği için kritik öneme sahip.
Dr. Gücek’in açıklaması, doğal kaynakların plansız kullanımı ile doğrudan bağlantılı olan bu tür tehlikelerin Türkiye’nin birçok bölgesi için de geçerli olabileceğini hatırlatıyor.