2- Son yıllarda Belediyeye ait olanlar çok gözdeler. Yukarıda bahsettiğim misafirhanelerin restoranları da bu kapsama alınabilir. Özellikle ramazan ayındaki iftar menü fiyatları çok rahatsız edici oluyor. Kurumlarının imkânlarıyla minimize ettikleri maliyetlerini restoranlarla rekabet ederken kullanınca bu tesislerin hiç suçu olmuyor mu?
3- Toplantılar. Oteller ile doğrudan bağlantı kurarak toplantı organize eden resmi kurumlar, 1618 sayılı seyahat acentaları kanununa doğrudan muhalefet ediyorlar. Bazı kurumlar ise; Trabzon'da ki toplantılarının organizasyonu şehir dışındaki firmalarla tertipliyorlar. Şimdi burada bu organizasyonları yapan kurumaların hiç suçu yok mu?
Bakın değerli meslektaşlarım kıymetli hemşehrilerim. Bölgemizin gözde sektörü haline gelen turizm sektörümüz bu yapılanmayla gittiğimiz sürece her yıl kan kaybetmeye devam edecektir. Rakamlar her şey güzel diyor ancak işletmeciler buna katılmıyor. Hatta işletmelerimizin birçoğu kış aylarında kapatıp yaz aylarında tesislerini açmanın hesabını yapmaya başladılar. Sezonluk bir şehir olmak üzereyiz. Tam turizm şehri olacağız yani.
Biz rakamlarla turizm yapmaya devam ettiğimiz sürece ve yukarıda bahsettiğim, aslında ülkemizin sorunu olan aksaklıkların önüne geçmediğimiz sürece, sadece rakamlarla turizm yapmaya devam edeceğiz. Kısacası turist sayımız yüksek! Karlılığımız düşük! Sürdürülebilirliğimiz tehdit altında!
Tüm bu anlattıklarımı anlaşılır kılacak bir soru ile ile satırlarıma son vermek istiyorum. Bu yıl 296 milyon dolar turizm geliri elde ettiğimiz basında yankılandı. Sizce 296 milyon dolar turizm geliri elde edilen bir şehirde kurumlar vergisi ya da gelir vergisi sıralamasında kaç tane turizmcimiz ilk 10’a girebilir?’
Editör: TE Bilisim