Trabzonsporluyum diyen bazı kişilere davulun sesi hoş geliyor. Olmuşlar uzaktan klavye delikanlısı… Pusuya yatmışlar avını bekleyen avcı gibi, hele bir Trabzonspor yenilse de başlayalım başkan Ertuğrul Doğan’a saldırmaya.

Sosyal medyayı kim veya kimler kullanıyorsa başlıyor saydırmaya, kimi altyapıdan giriyor, kimi başkan Doğan'dan. Ertuğrul Doğan kulübün parası ile İstanbul'dan lüks villa mı aldı? İşleri kötü iken Trabzonspor'a başkan olup yabancı transferleri yapıp oyunculardan yüklü miktarda komisyon mu aldı? Bu parayı bireysel işinde mi kullandı? Trabzonspor adına İstanbul'dan bir arsayı kendi zimmetine geçirip üniversite mi yaptı? Veya kulübün adını kullanıp iş adamlarından kulübe gelen parayı kendi zimmetine mi geçirdi? Hastane veya otel mi yaptı? Veya başkan iken kısa pantolon giyip protokol tribününde Trabzonspor’u mu temsil etti? Bunları yapmış olsaydı kendisine istifa diye bağıran taraftarın en büyük destekçisi olurdu. Ne yaptı Doğan? Kulübe hibesiz sponsor ve para buldu. Asbaşkan iken Trabzonspor kulübünün bankaya olan borcunu yapılandırmak için sabah 10’dan akşam 19.00'a kadar banka müdürünün makamında oturdu. Borcu yeniden yapılandırdı. Ne yaptı? Eski başkan Ağaoğlu ile İsviçre dönüşü Türkiye'ye dönebilmek için sabaha kadar havalimanında bekledi. Uykusuz geceler geçirdi. Bulduğu sponsorluk dışından cebinden verdiği paralar neticesinde Başkan Doğan başarısız olmak için bu insan kendi ayağında kurşun mu sıkıyor. Böyle bir şey olur mu?

Hiçbir zaman ben demedi, biz dedi. Hatası yok mu? Var tabii, yabancı transferlerinde yanlış tercih yaptı, bunu da kendisi kabul ediyor zaten. Şimdi bu insana olmadık hakaretler söyleyenlerde azıcık vicdan ve utanma duygusu olur. Cesaretiniz varsa, boylu boslu iseniz 'Biz bu işi Ertuğrul Doğan'dan daha iyi yaparız, Trabzonspor’un borcunu sıfırlarız, yabancı transferde kaliteli isimler alırız, bu takımı gelecek sene şampiyon yaparız' diyorsanız işte meydan, uzaktan konuşmak veya klavyenin başına geçerek istediğinizi yazmakla bu işler olmuyor. Hadi buyurun er meydanına!


SİZ HAKEM DEĞİL BOŞ BİDONSUNUZ

Hangi birinden başlayayım ki. Hakem camiasına bakıyorsun rezalet. Futbolu yöneten TFF’ye bakıyorsun pislik paçalarından sızıyor. Futbolculara bakıyorsun ruhsuzlar tavernası…Trabzonspor Beşiktaş derbisi oynanıyor bir nevi 3.sırayı alma maçı.Net penaltın verilmiyor, hakem seni sahada blenderden geçiriyor bırak kırmızıyı, sarı kart gören oyuncun yok, sarı kartı kim görüyor? Kulübendeki hocan Egemen Korkmaz… Bu veri bile bu takımın ne seviyede olduğunun göstergesidir… Hakem Arda Kardeşler’e ne söylesek azdır. Allah bildiği gibi yapsın! Derbi maçı oynanıyor, orta hakem FIFA kokartlı, VAR hakemleri laylaylom, yazıklar olsun sizin yönetiminize de sisteminize de. Türk futbolu bu zihniyetle yönetildiği sürece bir adım ileri gidemeyecek, gitmiyor da zaten. Trabzonspor’umuza yıllardır yapılan hakem hatalarını çıkarsak Türkiye’ye köprü olur. Yahu arkadaş, senin gözünün önünde cereyan eden pozisyonu nasıl olurda VAR’dan gelecek olan uyarıyla devam dersin. Bir hafta evvelde top taç çizgisinden dışarı çıktı yan hakem orta hakem VAR devam ettirerek golü Trabzonspor’umuza yedirdiniz.

Yönetim kurulu, Beşiktaş maçı sonrası sıcağı sıcağına açıklamada bulunarak, “TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’ye de soruyoruz: Hemen hemen her hafta tekrarlanan Trabzonspor düşmanlığını daha ne kadar arkanızı dönüp seyredeceksiniz?" denildi. “Beşiktaş ile oynadığımız karşılaşmada belki de bugüne kadar örneğine rastlanmamış hakem rezaletiyle karşı karşıya kaldık! Bu rezaletin arkasında başta MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu ve Tolga Özkalfa olmak üzere orta hakem Arda Kardeşler ile VAR’daki Alper Çetin bulunuyordu. Bu çıkmaz sokaktan çıkışın tek yolunun MHK Başkanı Ahmet İnanoğlu’nun istifası ardından da hakemlik müessesesinin yeniden dizayn edilmesiyle mümkün olacağını bir kez daha vurgulamak istiyoruz.” Bu açıklamadan dolayı Federasyon hemen cezayı yapıştıracaktır. Onun için Adaletin olmadığı yerde ne verimli çalışma olur ne de huzur olur, Türk Futbolunun hali ortada işte…
 

SAÇ BOYAMAKLA OLMUYOR

Trabzonspor’un Arabistan’a gönderip büyük paralar verip kiralık olarak aldığı Berat efendiye bir kaç cümle söylemek istiyorum; Geldiğin günden beri performansında bir çıkış göremedik. Sahada yaptığın olumsuz pas hataları ve vurdumduymazlıklarından bu seyirciyi illallah dedirtiyorsun. Bak kardeşim burası ne Gençlerbirliği nede Arabistan Ligi. Topunu oynarsan el üstünde tutulursun, oynamazsan kimse sana sabır göstermez.

Eski tas eski havanda devam ediyorsun. Beşiktaş maçı bu kadar üst düzey olup da hâlâ bu kadar acemice oynayan bir futbolcu yoktur herhâlde. Kötü futbolu bile beceremeyecek kadar aciz, vurdumduymaz ve konuyla alakası yokmuş gibi davranıyor. Futbolcunun işi belli, motivasyonunu her hafta rengini değiştirdiğin saçlarından sana hayatını veren ayaklarına indirdiğin zaman verimli olursun, Böyle giderse saç boyalarında renk skalası oldukça geniş, çok çekeceğimiz var demektir. Senede 2 maç oynayıp yatmak iş değildir, en iyisi pılını pırtını toplada yallah Arabistan’a…
 

TRABZON ŞEHRİ VE TRABZONSPOR

Trabzon şehri bilindiği gibi 1461 yılında, Sultan MUHAMMED FATİH tarafından fethedilmiş ve Osmanlı Topraklarına ilelebet katılımı sağlanmıştır. Türk boylarının-Helen Tarihçi Snephon’un Anabasis’te belirttiği gibi (Kuman-Kıpçak-Peçenek vs) M.Ö.400’lü yıllarda Otokton olarak Trabzon ve bölgede yaşamaktaydılar. Maksat odur ki; Trabzon etnik yapısı dolayısıyla Osmanlı için olmazsa olmaz durumundaydı.

Fethin önemini tarihi kaynaklar, Sultan Fatih’in, Uzun Hasan’ın Annesi Sara Hatuna hitaben “Ana Ben Trabzon’u fethetmezsem, İstanbul’u fethetmemin bir önemi kalmaz” sözleriyle anımsatıyor. İşte Trabzonspor’un Türk futbol yörüngesine, yani İstanbul şehrinin futbol kulüplerinin yanında saf tutmasına vesile olan sır buradadır. En son 2021-22 sezonunu şampiyon tamamlayan Trabzonspor, önümüzdeki Sezonlarda şampiyonlukları muhakkak alışkanlık haline getirecektir. Başkan Ertuğrul Doğan’ın gençliği, enerjisi, azmi ve Kararlılığı bunları yapacağı izlenimini bize vermiştir.

Şehrin en büyük, Türkiye’nin sayılı Markalarından biri olan Trabzonspor’umuzu üç Kuruşluk heva ve hevesler için, kimsenin yıpratmaya hakkı yoktur. Özellikle genç kardeşlerimizin çok dikkatli olması lazım. Kasımpaşa maçında takım 1-0 öndeyken ”Yönetim İstifa’’ nasıl bir harekettir ve kimin değirmenine su taşır. Son cümlemiz ise Ey Nevzat Aydın ve avaneleri… Yazık şehrinizi tanıyamamışsınız. (Konuk Yazar: Yaver ŞAHİN)

SEFA’YA AKIL VEREN KİM?

Trabzonspor'a en büyük darbeyi besleyip büyüttüğü Türk futboluna sunduğu öz evlatları vuruyor. Trabzonspor'un alt yapısında Sefa Akgün isimli bir oyuncu vardı, en fazla milli olan, geleceğin yıldızı ve A takıma net aday bir isimdi. Trabzonspor yönetimi Sefa’ya imza attırıp profesyonel yapmak istiyordu. Sefa’da Avrupa'ya giden abisi Yusuf Yazıcı’dan fikir aldı, Yusuf cevaben “Aynısını bana yaptılar, asgari ücret verdiler. Sakın sen imza atma” diyerek Sefa’nın aklını çeldi ve Sefa’da anlaşamayarak Erzurum’a gitti.

Bak, büyüt, yetiştir, sahip çık Samsunspor’a bedava verilirken taraftardan gelen tepkiler ve Sadi Tekelioğlu’nun diretmesi üzerine Muharrem Usta geri adım attı ve Yusuf Yazıcı Trabzonspor’da kaldı. Sefa’ya “Sen Trabzonspor'da kal, gerekirse bedava oyna” demesi gerekirken “Bana da aynısını yaptılar” deyip Sefa’yı yanlış yönlendirmiş ve imza atmasının önüne geçmişti. Burada temel eksiklik Trabzonspor’da kulüp kültürü ve aidiyet duygusu eksik, bu şekilde devam ettiği sürece yetiştirip, gönderirsin başkaları oynatır, eğer gittiği yerde parlarsa da deve yüküyle para verip geri alırsın. Profesyonelliğin sınırı yok. Bu işler önemli, bu anlamda çalışmaların ivedilikle başlaması şarttır. Bir oyuncuya 500 bin Euro verme o parayla gel bu işe yatırım yap, her halükarda kârdasın.