Trabzon Bakkallar Ve Sebzeciler Odası Başkanı Başaran Maraba ve Başkan Yardımcısı Mehmet Tayfun Ataman küçük esnafı kurtarmanın reçetesini Taka Gazetesi’ne anlattı

Son yıllarda ülkemizde ve kentimizde çoğalan marketler ve süpermarketler nedeniyle bakkal esnafı büyük bir müşteri kaybına uğradı. Trabzon’da neredeyse yüzde 20 ye yakın esnaf kepenk kapatmak zorunda kaldı. Bu kötü gidişatı devletten bir şey beklemeden durdurmak, küçük esnafın, özellikle bakkal esnafının yeniden kazanmasını sağlamak için 05.12.2000 yılında Bakkalım A.Ş. ,Bakkallar  ve Sebzeciler Esnaf Odasının katkı ve ortaklığıyla Trabzon’da  doğdu. O yıllarda birkaç çeşit ürünle çıktıkları yolda bugün 8 bin çeşit ürünü bakkallar ve küçük esnafın hizmetine sunar hale geldiler. Trabzon’da 106 şubeye ulaştılar. Vatandaşın güvenini kazanarak gönül rahatlığıyla alışveriş yapmalarını sağladılar. Kurulduğu günden beri istikrarlı büyümesiyle her geçen gün güçlenen Bakkalım A.Ş. kurucularından olan Trabzon Bakkallar ve Sebzeciler Odası Başkanı Başaran Maraba ve Başkan Yardımcısı Mehmet Tayfun Ataman ile bu sektörü konuştuk. İşte o röportajımız;

TAKA: Bakkalım A.Ş.’nin ortaya çıkmasından, sektördeki beklentilerinizden ve yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

ATAMAN: Bizim yaşadığımız sorunlar Avrupa ülkelerinde 70’li yıllarda başladı. Avrupa’da bunun önlemini aldılar. Süpermarketlerin ve AVM’lerin şehir dışında olmaları, açılış ve kapanış saatlerinin düzenlenmesi, haftada bir gün kapalı olmaları, bir araya gelerek birleşmemeleri gibi önlemler alınarak oluşabilecek sorunların önüne geçildi. Dolayısıyla küçük esnafın yaşaması sağlanmış oldu. Biz AVM’lerin, marketlerin açılmasına karşı değiliz. Biz kuralsızca açılmalarına karşıyız. Bakkallarımızın büyük marketlerle birlikte rekabet edebilmeleri, onların fiyatlarında mal satabilmeleri için 2000 yılında Bakkalım A.Ş’yi kurduk. Birkaç çeşitle başladığımız şirketimizde bugün 8 bin ürün çeşidine ulaşarak bakkallarımızın hizmetine sunduk. Ucuz mal temin etmelerini sağladık. Bakkalımızın eski köhne bakkal olmaması gerektiğini düşünerek bakkalımızı yenilemeye karar verdik. Bakkallarımızı BİZİM BAKKAL adı altında yapılandırmayı düşündük ve günümüz itibariyle 106 şubeye ulaştık. ‘Bizim Bakkal’ çatısı altına giren tüm bakkalların cirosu arttı. Her ayın 15-30 arası yaptığımız indirimlerle de bakkalları cazip hale getirdik. Günümüzde süper marketlerle rekabet eder hale geldi. 

Ortak Hareketle Ve Ortak Tedarik Merkeziyle Bu Zinciri Kırarız

TAKA: Bakkallar neden bir çatı arlında toplama gereği duydunuz?

ATAMAN: Rekabetten kaynaklandı. Asıl sıkıntımız ve sonrasında bu fikir ortaya çıktı. Bütün toptan satıcılar, distribütörler, fabrikalar süper market furyasında bakkalları bir köşeye ittiler. Siz bir koli alırken onlar 10 koli alıyor dediler. Zaman zaman arada yüzde 10’luk bir fiyat farkı da oluyordu. Böyle olunca da bakkalın adı (kazıkçı bakkala) çıkıyordu. Bakkal ne yapacak? Bir koli aldığı zaman 1 TL süper market 10 koli aldığında fiyat 75 kuruşa düşüyordu. Bunlar yetmiyormuş gibi raf bedeli adı altında para talep ediyorlardı firmalardan  . Bu yeni furyadan faydalanmak için onlara bütün tavizleri verdiler. Bakkal yavaş yavaş yok olmaya başlamıştı. Bundan yaklaşık 17 yıl öncesinde Türkiye’de diğer illerde kurulmuş  bakkalların şirketlerini de dikkate alarak bir araya gelmeye ve ortak hareket etmeye karar verdik,ve Bakkalım A.Ş.’yi kurduk. Aradaki fiyat farkını da ortadan kaldırdık. Bir koli alan da bir tek alan da aynı fiyattan ürün satın almaya başladı.

106 Şubeye Ulaştık

TAKA: ‘BİZİM BAKKAL’ çatısı altında toplanma düşüncesi nasıl gelişti?

ATAMAN: Şirket para kazanmaya başladı ve aşırı bir talep olmaya başladı. Neticede firmalar bize de dönüş yapmaya başladılar, süpermarketlerden daha fazla ürün teşhir etmeye başladık. Neticede bakkal arkadaşlar da bizi tercih etmeye başladı. Bizler de bunu tüketiciye yansıtmanın hesabını yapmaya başladık. Düşündük, ucuza mal ettiğimiz ürünleri  tüketicilere  de ulaştırmalıydık.Yönetim olarak karar verdik Bizim Bakkal adı altında isteyen  bakkallar ile tabela  birlikteliği yapalım  dedik. Hatta ben ilk şubeyi kendime açtım yönetici arkadaşlarla bizim bir hedefimiz vardı. Ben açtıktan sonra bir çok kişi geldi ve 106 şubeye ulaştık. Herkes kendi işinin patronu. Trabzon’un her mahallesinde, hatta ilçelerde de bizim üyemiz olanlar raflarını değiştirdiler barkot sistemine geçtiler, her müşteriye fiş vermeye başladılar. Bizim Bakkal tabelasını gören herkes gönül rahatlığıyla alışveriş yapabilecek, en büyük hedefimiz bu. Hedefimiz bütün BİZİM BAKKAL’larda tüm ürünlerde aynı fiyatta mal satmak.

Yüzde 50 İndirim Sağlıyoruz

TAKA: Müşterilerinize süpermarketler gibi özel kampanyalarınız var mı?

MARABA: Her ayın 15’i ile 30’i arasında 30-40 üründe %50’ye varan indirimle beraber “Bizim Bakkal” şubelerine ürünlerimizi insörtleri ile birlikte veriyoruz. Bu zaman zarfında hem bakkallar ürünlerini daha ucuza temin etmiş oluyor hem de tüketici daha uygun fiyata ihtiyaçlarını alabiliyor. Buradaki amacımız tüketiciyi bakkala yönlendirmek, bakkal esnafını yaşatmak. Aynı zamanda tüketiciler, bakkal esnafından alışveriş yaptıklarında bu paranın şehrimize kaldığını unutmasınlar. 

Esnaf Zor Durumda

En büyük sıkıntımız ulusal discount dediğimiz indirim mağazalarının hızla açılması. Eskiden her mahallede apartmanın altında 2-3 bakkal bulunuyor diye şikayet varken bugün neredeyse her apartmanın altında 2 tane yan yana ulusal discount var. A 101, Bim, Şok gibi… Tabi bu haliyle mahalle esnafını da bitiriyor. Bu duruma Genelde hükümet yerelde de belediyeler bir önlem almak zorundalar. Çünkü mahallenin direği küçük esnaf, özellikle bakkal bu mağazalar açıldığı sürece kapatmak zorunda kalıyor. Bu arada Trabzon Büyük Şehir Belediyesine de teşekkür ediyoruz.Kendi bünyelerinde kurmuş oldukları  yoksullara yardımlarını BİZİM BAKKAL lar da yaptırıyorlar.Vatandaşın neye ihtiyacı varsa onu alıyorlar. 

Çıkan Yasalar İstenilen Düzeyde Değil

ATAMAN: Kesinlikle fiyat farkı olduğuna inanmıyorum. Özellikle bizim bakkallar  bunlarla rekabet edebilecek güçteler. Bütün bakkalları bu çatı altına toplamak için çağrıda bulunuyoruz. Bir yasa çıktı maalesef istediğimiz düzeyde değil. Hala açılış ve kapanış saatleri belli değil. Bunlara sınırlandırma getirmeleri lazım. Pazar günleri açılmaması lazım. Bunu yerel yöneticiler düşünüp önlem almaları gerekir. Şu bir gerçek bugün yıllar önce geleneksel Pazar dediğimiz baklaların Pazar payı yüzde 30’lardan 9’lara düştü. Her bakkalın kapanması demek yanında 5 kişilik bir ailenin gelir kaynağını kesmek demek. Yeniden iş bulma şansları yok. Hızla çığ gibi büyüyen bu mağazalar için önlem alınmalı. 



Gıda Sitesi Mutlaka Kurulmalı

TAKA: Ulusal indirim mağazalarından yapılan alışverişler şehre nasıl zarar veriyor?

ATAMAN: Sadece gıda sektöründe Trabzon’dan günlük şehir dışına giden para 5 milyon TL civarında. Çok acı bir gerçek.  Bu indirim mağazaları Trabzon’da 200’leri buldu. Yerel yöneticilerin her yerde bu mağazaları açmaya müsaade etmemeli. Giden para Trabzon’un parası vergisi İstanbul veya Ankara’ya genel merkezlerine yatıyor.  Çöpünü Trabzon topluyor, nimetini merkezlerinin bulunduğu şehirler yiyor cefasını Trabzon çekiyor. Bu kesinlikle önlenmeli. Bu Türkiye’nin kanayan yarası. Hükümetten görmüş olduğumuz desteği maalesef kendi kurduğumuz federasyonlarımızdan göremiyoruz. Henüz Trabzon’da gıda işiyle uğraşanların bir sitesi yok.  Gıda toptancılar sitesi mutlaka kurulması lazım. Sebze haliyle beraber yan yana olmalı. Denetimler artmalı. Turizm memleketi olduk etiketler, tarifeler devamlı kontrol edilmeli. Tüketicilerden de şunu istiyoruz bu güne kadar evinin anahtarından çocuğunun harçlığına kadar her şeyini teslim ettiği bakkal amcalarını desteklesinler, unutmasınlar. Her şey aslına dönecek, o bakkallara tekrar ihtiyaç duyulacak. 

MARABA: Amacımız küçük esnafın yaşaması için verdiğimiz mücadeledir. Yasalar Avrupa ülkelerinde 70’li yıllarda çıktı ama bizim ülkemizde hala yok. Anayasamızın 173’üncü maddesinde devlet esnaf ve sanatkarını korur ve kollayıcı tedbirler alır denir. Ama şu ana kadar tam anlamıyla bir destek göremedik. Bizde kendi başımızın çaresine bakmaya çalışıyoruz. Çıkan yasa şu anda kuşa dönmüş durumda ve küçük esnafa hiçbir faydası yok. Ulusalların lobisi maalesef ağır basıyor.

Yöresel Mağazalar Geliyor

TAKA: Bakkalım A.Ş olarak 2018 yılında yeni yapılanma ile bakkalların ortaklığıyla 50 adet küçük yöresel discount mağaza açmaya hazırlanıyorsunuz. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz?

ATAMAN: Bakkalım A.Ş. 2018 yılında yeni yerleşim merkezlerinde, ulusal zincirlerle rekabet adına Trabzon’da açacakları discount mağazalarda hızlı tüketim mallarından oluşan 400’e yakın ürün çeşitliliği ve tek tabela birliği olacak. Mağazalar bakkal sıcaklığında ve 100 metrekareyi aşmayacak büyüklükte, modern yapıda olacak. Bu yatırımla birlikte en az 100 kişiye daha istihdam sağlayacağız. Trabzon genelinde 79 ortakla 2001 yılında faaliyete geçen Bakkalım A.Ş. firması 864.000 TL ödenmiş sermaye ile kurulmuş. Şu an Trabzon Büyükşehir Belediyesinin depolarında cash&carry konseptinde hizmet veriyor. Trabzon ve civar il ve ilçelerdeki bakkal, büfe, lokanta, hızlı tüketim noktalarına ürün tedarik eden firmada, 8 bine yakın ürün mevcut.  Bakkalların ürünleri tek tek alması veya toptan alması durumunda fiyatlar sabit kalıyor ve bu durum onlar için oldukça karlı. Esnafı stok maliyetinden de kurtardık.

Her Bakkal Kendi İşinin Patronu

MARABA: Yeni açılacak bakkal dükkanlarının sadece ürünlerini tedarik etmiyoruz. Aynı zamanda içini raf düzenini mevcut piyasaya göre modernize ediyoruz. Küçük esnafın büyük marketlerle yarışmasını ve ayakta durabilmesine katkı sağlıyoruz. Mücadele edebilmek için bakkalları, Bizim Bakkal çatısı altında topladık. Bu oluşumda her bakkal kendi işinin patronu ve vergi mükellefi. Ürünlerinin yüzde 90’ını biz tedarik ediyoruz. Halen 106 şubeye ulaşan Bizim Bakkal çatısı altındaki her işletmemizin ürün barkotu, yazar kasası ve pos makinesi mevcut

Türkiye’ye Yayılacağız

TAKA: İlerisi için hedefleriniz neler?

ATAMAN: Çatımız altındaki bütün Bizim Bakkalların ürünleri aynı fiyattan satıp, fiyat dengesi sağlamaya çalışıyoruz. Trabzon’daki bütün bakkalların aynı çatı altında toplayıp onlara tedarik sağlamak istiyoruz. Amacımız aslında bunu Türkiye’nin her yerinde uygulamak ama önce Trabzon’dan başlayacağız. 2016’da yaşayan krize rağmen yüzde 33’lük bir büyüme gerçekleştirdik. “Küçük esnafın KOSGEB’ten aldıkları 30 bin ile 50 bin arasındaki desteğin öncülüğünü de biz yaptık. Gıda sektöründeki vergi kaçağının ve merdiven altı üretimin önlenmesinin gıdada ve sebzede KDV oranlarının sıfıra indirilmesiyle önlenebilir.

Mesleki Kurslar Açacağız

TAKA: Kalifiyeli eleman sıkıntısı çekiyor musunuz?

MARABA: Ara eleman yetiştirmek için kurs açacağız. Trabzondaki bakkal arkadaşlarla  ortak 50 tane discount mağaza açmamız demek en az 100 kişiye istihdam sağlamamız demek. Ancak buradaki sorun yetişmiş işgücü ve ara eleman bulmak. Buna çözüm olarak İŞKUR desteğiyle mesleki kurslar açacağız ve kalifiye eleman yetiştireceğiz.

Türkiye Milli Servet Çöplüğüne Dönüşmemeli 

Yeni nesil yazar kasa kullanımı zorunluluğuna da dikkat çeken Ataman, “YNYK kullanma zorunluluğunun hiçbir işe yaramadığını, sadece kredi kartıyla satışlara fiş kesildiğini, peşin satışlarda fiş kesme zorunluluğu getirmediğini” dile getirdi.  

Bunu önlemenin yolunu da vergi dilimlerini ve oranlarını düşürmekle hatta küçük esnaftan hiç vergi alınmayarak önlenebileceğini ifade etti.  YNYK kullanma zorunluluğunu 2018 yılına uzatılmasının olumlu bir karar olduğunu ama bunun yetmeyeceğini yeni bir düzenleme getirilmesinin gerekli olduğunu açıkladı. 

Hatta yazar kasalar maliye bakanlığı tarafından küçük esnafa ücretsiz verilmeli,fiş kesme yaygınlaştırılmalı ,desteklenmeli  vergiler düşürülerek de teşvik edilmeli.

Türkiye’nin yeni bir yazar kasa çöplüğüne dönüşmemelidir.Kanımca şu anda ne bakanlık  ne de üretici firmalar alt yapı olarak hazır değil.
ATAKAN TOK