42 sıra sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifi önerileri kapsamında TBMM’de bir konuşan AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, “1916 yılında Trabzon işgalinde ve daha sonra 1918 de işgal sonrası Trabzon’dan ve diğer vilayetlerden Rusya’ya götürülen ve iadesi ile ilgili uzun yıllar sonra tekrar hatırlanarak gündeme getirdiğimiz tarihi eserlerin ait oldukları yere geri getirilmesi ile ilgili olarak, 2009 yılından beri Partimiz ve ilgili bakanlarımız nezdinde bir çalışma ve araştırma yürütülmektedir. Rusya’ya götürüldüğü her iki ülke araştırmacıları ve tarih yazarları tarafından araştırılan ve tespit edilen eserler arasında 1700 ve 1800’lü yıllara ait çok sayıda Kur’an-ı Kerim, Yenicuma, Ortahisar ve Ayasofya’da yapılan kazılarda çıkan mozaik ve freskler, Trabzon matbuatına ait gazete ve kitap koleksiyonu, camilerimize ait sancaklar ve kıymetli eşyalar, padişah fermanları, 497 parça el yazması eser ve çeşitli ölçü ve özelliklerde tarihi eser bulunmaktadır" dedi.

"Tespit edilen eserlerin bir kısmı da Petersburg Hermitage Müzesi’nde sergilenmektedir"

Ayvazoğlu, "Tespit edilen eserlerin bir kısmı da Petersburg Hermitage Müzesi’nde sergilenmektedir. Trabzon’daki Rus Bilimler Akademisi Heyeti’nin başkanı olan Prof. Uspenski, Trabzon’dan Rusya’ya götürülen eserlerin gerekçesini, İstanbul’daki Rus Asâr-ı Atika Mektebi’nde bulunan 30 bin civarında kitaba savaş nedeniyle Osmanlı Devleti’nin el koyması olduğunu belirterek Trabzon’dan götürülen bu eserlerin İstanbul’da el konulan eserlere karşılık olduğunu, bir nevi rehin olarak alındığını vurgulamaktadır. Ancak, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin Denetimine geçen İstanbul Rus Asar-ı Atika Mektebi’ndeki yaklaşık 30 bin cilt kitap 1930 yılına kadar İstanbul Arkeloji Müzeleri ve Kütüphanesi’nde muhafaza edilmiştir ve 1930’da her iki devlet arasında varılan bir antlaşma ile İstanbul’daki Ruslara ait kitaplar Rusya’ya nakledilmiş olmasına rağmen Trabzon’dan götürülen eserler ne yazık ki bugüne kadar iade edilmemiştir. Rus işgali sırasında Trabzon’da işgal kuvvetleri tarafından el konularak Rusya’ya götürülen eserlerin geri alınması için Osmanlı Devleti tarafından yapılan ilk girişim, İstanbul Hükümeti Maarif Nezareti tarafından Sadrazamlığa yazılan 3 Ağustos 1920 tarihli yazıdır. Daha sonra dönemin şartlarında Ankara-Moskova arasında yapılan yazışmalardan herhangi bir sonuç alınamamış olacak ki Türk Hariciye Vekaleti’nden Sovyet Hükümetine iletilmek üzere Moskova Sefaretine yazılan 11 Şubat 1924 tarihli yazı ile eserler tekrar listelenerek iletilmiş fakat maalesef yine sonuç sağlanamamıştır. Fakat hükümetimizin gerek Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde başlattığı, gerekse Dışişleri ve Kültür Bakanlarımızın da yakından takip ettiği bu girişimler ile ilgili olarak Rusya Büyükelçimiz de devrededir. Konuyla ilgili olarak her iki ülke devlet arşivlerinden gerekli araştırmalar üniversitelerin konu ile ilgili Akademisyenleri aracılığı ile yapılmış olup gerekli yazışmalar halen devam etmekte ve artık çok şükür ki eserlerin iadesi ile ilgili olarak çok yol katedilerek Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde konu takip edilmektedir" şeklinde konuştu.

"Birinci Dünya Savaşı yıllarında Rus işgalinde uğrayan Trabzon’dan Rus bilim adamları tarafından kültür varlıkları Rusya’ya götürüldü"

Ayvazoğlu, “Birinci Dünya Savaşı yıllarında Rus işgaline uğrayan Osmanlı vilayetlerinde özellikle Trabzon ve Van illerinden Rus bilim adamlarınca seçilerek Rusya’ya götürülen kültür varlıklarının ait olduğu yere iadesi, ecdadımızın mirasına sahip çıkma açısından bizlere düşen önemli bir görev ve sorumluluktur ve bu görevi yerine getirmek de yine bize nasip olacaktır inşallah. Bu vesile ile 1. Dünya Savaşı’nın en ağır darbelerinden birini yaşayan Trabzonumuzun düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yılında, yaklaşık 2 yıl işgal altında kalan şehrimizde kahramanca savunma yapan başta milletimiz, ordumuz ve silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere Kurtuluş Mücadelemizde canını, malını, sevdiklerini feda eden ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyorum. 2 yıla yaklaşan esaret ve muhacirlik çilesi sonrasında 24 Şubat 1918’de Kurtuluş mücadelesini zaferle sonlandıran tarih, sanat, kültür, medeniyet, eğitim ve spor şehri Trabzonumuzun vatanın bölünmez bütünlüğünü tüm değerlerin üzerinde tutarak mücadeleci ve kararlı kimliğini şehrimizi ilgilendiren her alanda gösteren hemşehrilerimi millet iradesinin tecelligahı olan gazi meclisimizin çatısı altında hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim