Ekteki videoyu İstanbul’da çektim.
Fatih Belediye Zabıtası, park cezası yazma yerine bir çekici ile taksiyi alıp, götürdü. 
Avrupa’da belediyeler park cezaları yazarlar ve arabanın camında sileceğe tutuştururlar. 
Böyle araba çekme olayını ise pek göremezsiniz.
Fatih Zabıtası, kenardaki bir arabayı aldı götürdü videoda görüldüğü gibi. Ama götürdükleri arabanın önündeki diğer iki arabada aynı şekilde ceza yemeli idi ( 34 plakalı olmayanı öncelikle götürdüler ).
Maalesef tek kişi cezalandırılmış oldu.
Adaletsizlik var ve vatandaşın arabasını hasar görmesi de, sözkonusu.
Eğer Zabıta, Avrupadaki gibi ceza yazsa; oradaki birçok araba aynı anda ceza yiyecek ve belediye de iyi bir gelir elde edecekti.
Bazan içindeki çocukla beraber arabaların çekildiğini veya çekiçi şoförüyle tartışan vatandaşın ezilerek öldüğü haberlerini de duyuyoruz.
Bu çağdışı uygulamayı artık bir düzene koymak gerek. 
Finlandiya’da Helsinki Merkez’de yanlış araba parkı veya parkmetreden aldığınız sürenin bitmiş olması durumunda yenilen ceza 80 € ve bunun makbuzu arabanızın sileceklerine tutuşturulur (Resmî arabalara da polise de olsa yazarlar bu cezayı ).
Eğer bu cezayı bir hafta içinde ödemezseniz yüzde 50 zamlı olarak adresinize yeni ceza faturası gönderilir.
Cezaları belediyeler yazarlar ki park cezalarından belediyenin milyonlarca Avro geliri olur her yıl.
Nerelere, hangi saatlerde park edilebileceğine dair işaretler de koyulmalı ( ekteki 1. fotoğrafta Helsinki’den bir örnek var. Parantez içindeki saatler Cumartesi günü için, diğerleri haftaiçi ki paranızla park etseniz de maksimum bir saatlik edebilirsiniz. Bazı yerlerde bu 4 saate kadar çıkıyor. Belirtilen 9-21 veya 9-18 saatlerinin dışında ise ücretsiz park sözkonusu).
30 dakika, bir, iki, 4 saat gibi bedava park edebileceğiniz yerler de var. Bu da işaretle belirtiliyor 2. fotoğraftaki gibi ki park ettiğiniz saatin başlangıcını 3. fotoğraftaki gibi gösterebileceğiniz düzenek de var.
Uyarı ve levha koymadan ceza yazılmaz ki Fatih’te Zabıta’nın çektiği yerde bu da yoktu ve çekilen araba Ankara plakalıydı.
Ücretle parkmetrelerden park süresi için banka kartı İle veya nakit olarak ödeme yaparak otomatik makbuzlar alınıp, Finlandiya’da olduğu gibi arabanın ön camından görülecek şekilde arabanın ön kısmına konulabilir.
Görevli, park süresinin bitip-bitmediğini buradan kontrol edebilir.
Oturduğunuz eve yakın yerlere park etmek için belediyeden yıllık kart alıp, onu da ön camın altına içerden güvenilir yere koyabiliyorsunuz ki bu çok avantajlı. İstediği kadar arabanızı park edebiliyorsunuz (plaka numaranız kartta yazıyor).
Artık, bu işi bir düzene koyma zamanı Türkiye’de geldi de, geçiyor.
Bu çekici zulmüne son verilmeli; vakıflar vs. bu işten el çektirilmeli ve bu birilerine kazanç kapısı yaptırılmamalı.
Bu arada dükkanının veya işyerinin önüne kendisine park edilmesi için işaretler koyulmaz.
Değnekçilik de ortadan kaldırılmalı.
Şehrin tek hakimi ve haraç alanı olur; bu da şehrin sahibi olan belediyedir.
Şehirlerde ve ilçelerde park cezası yazma yetkisi tamamiyle belediyelere verilmeli. Trafiği tehlikeye atan park etmelerde polis de ceza yazabilir, arabalar da çekilebilirler.
Belediyeler bu konuya el atarlarsa, bedava danışmanlık da yapabilirim.
Kalın sağlıcakla,
http://www.takagazete.com.tr/park-cezalari-ve-turkiye-makale,154216.html