Bu ülke; bu ülkenin acıları ve sevinçleri hepimizindir. Milli ve manevi değerler bir ulusu bir arada tutar. Bu değerleri birleştirme, bütünlük, kardeşlik, barış için kullanmayıp, tam tersi ayrıştırma ve düşmanlık için kullananlar ülkemize en büyük kötülüğü yapmaktadırlar. Dün gerçekleşen linç girişimini bireysel ve münferit bir saldırı olarak kabul etmek mümkün değildir. Saldırı öncesine ve sonrasına bakıldığında bu sürece bilinçli bir şekilde gelindiği anlaşılmaktadır. Hiç bir siyasi ikbal ülkemizin birlik – bütünlüğünden ve geleceğinden önemli olamaz. Ülkemizi yönetenlerin ve siyasilerin; toplumu ayrıştıracak, kin ve nefreti körükleyecek dil kullanmalarının bu ülkeye geçmişte ne bedeller ödettiği ortadayken; bundan ders almayıp, nefret ve ayrıştırma dili kullanma yönündeki ısrarcı tutumları toplumumuzu bölmeye, birlik ve bütünlüğümüzü yok etmeye hizmet etmektedir. Bu nedenle önce siyasiler kullandıkları dili ve siyaset yapma usluplarını değiştirmeli ve toplumsal barışı sağlayacak açıklamalar yapmalıdırlar.
Halkımızı kin ve düşmanlığa sevk ederek, ülkemizde karışıklık çıkarmak için planlanan ve uygulanmaya koyulan linç girişimi tüm yönleriyle araştırılmalı, sorumlular, failler, azmettirenler ve organize edenler biran önce yakalanarak, yargılanmalıdır. Hukuki süreç hızlı ve etkin bir şekilde yönetilmeli, kamu vicdanı rahatlatılmalıdır. Bu süreçte herkesin barış, birlik, beraberlik dilini kullanmasını, ülkemiz üzerinde oynanan tüm oyunları ortadan kaldırmak için itidalli olmasını diliyoruz.”
Editör: TE Bilisim