Türkiye’nin, Trabzon’un ve Akçaabat’ın değeri...
Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en iyi siyasetçilerinden biri...
Turgut Özal’ın bir telefonuyla siyasete atılmış bir isim...
Mesut Yılmaz’ın en büyük destekçilerinden...
Recep Tayyip Erdoğan AK Parti’yi kurarken, ‘Ali Kemal beyi partimizde görmek isteriz’ dediği Ali Kemal Başaran, Doktorluk dönemlerinden, Sebatspor başkanlığına, futbol hayatına ve siyasi hayatındaki en ilginç anılarını TAKA’ya anlattı. Başkanlık sistemiylede ilgili de önemli yorumlarda bulunan usta siyasetçi, kısa süren CHP serüveniyle ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte Başaran’la yaptığımız o röportaj:
TAKA Yıllarca kulak burun boğaz doktoru olarak hizmet verdiniz, yıllarca insanlara yardımcı oldunuz. Sizin hekimlik döneminizi, iyi doktorluğundan önce iyi bir insan olan hekim Kemal Dursun’a benzetiyorlar. Şimdi ki doktorları nasıl buluyorsunuz?
Doktorlar 3’e Ayrılır
Ali Kemal BAŞARAN:Estağfirullah... Onun kadar hiç bir zaman olamadim tabi. Fakat insanları hep sevdim. Öncelik le 3 türlü hekim vardır. Biricinisi iyi hekim iyi insan (Güzel). İkincisi iyi insan kötü hekim (Bu da güzel en azındaniyi insan... Hastasını yanıltmaz. ‘Ben bir şey anlamadım sizden bir başka arkadaşım sizinle ilgilensin’ der). Üçüncü sırada gelen ise iyi doktor, kötü insan.
Sıcak Bir Yaklaşım Görmüyorum
Üzüldüğüm bazı durumlar oldu. Doktorlarımızın meslektaşlarına saygılar ve özverileri eskisi gibi yok. Üzülerek ifade etmek istiyorum,ben 3 dönem milletvekilliği yapmış biriyim. Hastanelere gidiyorum, bazı yerlerde sıcak bir yaklaşım görmüyorum. Ben bunu yaşıyorsam bir çok insanımız da bunu yaşamıştır.
İşte doktorluğun tarifi...
Tabii bizim dönemlerimiz de hastalarımızla daha yakın ve samimi olurduk. Ama tabi bunun yanında çok iyi arkadaşlarda var her toplumda olduğu gibi ancak, üzülere karşılaştığım bazı durumlarda oluyor işte böyle. Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim. Bu iktidarın hekimlerle ve sağlıkla aldığı kararları çok beğeniyorum. Artık hekimlerde, hastalarda teknik olarak bir sıkıntı çekmiyorlar. Bu ülkemiz için önemli bir adımdır. Doktorluk şudur, şevkat ve merhamet... Ahmet Dursun bey ve biz de bu çok ön plandaydı. İnsana hizmet...
O dönem yaptığım en akıllı hareket...
Hekimliğim döneminde muayenehanemiz vardı. Ordan hastaneye koştururduk. Çok paralar kazandım. Ancak milletvekili olunca hazır yemeye başladım. Yine vekillik dönemimde Mersin’de bir arsam vardı. Orayı (O zamanın parasıyla) 110 milyara sattım. Çanakkale Asos’tan 50 milyara 10 dönüm bir yer aldım. Şimdi orası 1 milyar TL... O DönemiMde yaptığım tek akıllıca hareket bana göre buydu. Allaha şükür cebimizden yedik, en azından insan içinde gezebiliyorum. Kimse benim için dolandırıcılık yaptı, yolsuzluk yaptı demiyor. Alnımızın akıyla, teriyle bugünlere geldik.
TAKA M.vekilliğiniz ve il başkanlığınız döneminde Turgut Özal, Mesut Yılmaz ve Yıldırım Akbulut’la çalıştınız özellikleri neydi...
Özal İstişareyi Çok Severdi
Ali KEMAL BAŞARAN:Turgut Özal bey çok büyük bir insandı. Mesela il başkanlarını toplardı ‘Şöyle bir şey diyorum size kanaatiniz nedir’ Herkes kalkar fikrini söylerdi. Derdi ki, ‘Ali Kemal Bey’in söylediğini yapmamız gerekiyor doğru olan o...’ Turgut bey istişareyi çok severdi, istişareden dersler aldırdı. Bu yalnızca benim tespitim değil, tüm arkadaşlarımız aynı fikirdeyiz. Ben bunu daha sonradan hiç bir yerde görmedim. Mesut Yılmaz beye son derece bağlı bir milletvekili oldum. Sonuna kadar onu bırakmadım. Partimiz son aşamaya geldiğinde bile yanındaydım. Mesut beyi seviyordum ama Turgut bey yeri doldurulamayacak bir liderdir.
Siyasi Hayatım Bitebilirdi
Yıldırım Akbulut ise çok dürüst bir insandı. Onunla bir anımız var. Yıldırım beyle Mesut beyin yarıştığı genel başkanlık seçimi... Bizde Mesut beyndan yanayız. Yıldırım Akbulut’un çok yakın arkadaşı Ülkü Güney beydir. Bayburt Milletvekili eski İçişleri Bakanı. Ülkü bey bana, ‘Yıldırım bey seni istiyor’ dedi bende başbakanlığa yanına gittim. Ülkü bey ‘Ali Kemal bey sizden Yıldırım beye destek istiyoruz’ Bende net bir şekilde ‘Yapamam efendim’ cevabını verdim. Yıldırım bey o seçimi kazansaydı belki ben siyasette olmazdım. Hiçte önemli değil. Bir yerde oturuyoruz yine Yıldırım bey, Ülkü bey 2 de misafirimiz var. Birtanesi M.vekilimiz... Vekil olan benim olduğum masada Mesut Yılmaz leyhinde konuşmaya başlayınca ‘Durun efendim, konuşamazsınız lütfen’ dedim. Yıldırım bey hemen mdahale etti, ‘Ali Kemal bey seni çok seviyorum. Sen benim karşıma çıktın ve metçe bana karşı olduğunu söyledin’ dedi. Bu konuşma benim hayatımda olan güzel anılardan birtanesidir. Çünkü biz hep öyle yürüdük. Kime karşıysak onun yüzüne karşı söyledik. Hiç bir zaman arkadan iş çevirmedik. Kimseyi aldatmadık.
TAKA Ali Kemal Başaran için Akçaabat ve Akçaabatsebatspor farklıdır her zaman. Futbolu bırakıp tıp okumaya gittiğinizi biliyorum... Sebat ve Akçaabat nerede kaybetti?
Kendimi Hala Suçlu Hissediyorum
Ali Kemal BAŞARAN: Büyük bir yara içimde. Şuanki yaşantımda geçmişteki hatıralarla yaşıyorum. Sebat kulubünde çok zor dönemlerde, meşakkatli zamanlarda futbol oynadım, başkanlıklar yaptım, yöneticilik yaptım. Selami Yardım beyi getirenlerden biride benim. Başrol oynayan bendim. O zaman milletvekiliydim. Selami bey gibi iyi bir insan tanımadım. Özverili, fedakar, cefakar... Bizi kırmadı geldi Sebat’ı 3’üncü ligden aldı, 1’inci lige çıkardı. Çok fedakarlık yaptı, çok da yalnız kaldı. Onun başkanlığı döneminde kulübe 450 bin TL, 300 bin TL... Kulübe katkılarım oldu. O giderken Veli Sezgin beye bırakmak istedi kulübü bende ona karşı çıktım. Fakat şartlar öyle getirdi ki, bir arkadaşım vardı Baykan Kazancıoğlu.. O Başkan olsaydı kulüp bu hallere gelmezdi. Çünkü o olsaydı bizde kulübün içinde olacaktık. Veli Sezgin başkan olunca girmedik, girezmezdik. Ancak Veli Sezgin’in girmesini engelleyebilirdik. O hareketi yapmadığımız için kendimi hala suçlu hissederim. Orada zarar verdik Sebat Kulübü’ne..
‘İlla Başkan Olacaksın’ Dediler
Sezgin’den sonra 2 arkadaş daha geldi. Onlarda maalesef Veli Sezgin’in çizgisinden çıkamadılar. Bir baktık ki kulübün borcu 4 buçuk milyar TL. Bir gece sabaha kadar bana yalvardılar ‘illa başkan olacaksın’ diye. ‘Olmayacağım’ dedim... ‘Olacaksın’ dediler ve zoraki kabul ettim ve dedim ki ‘Sezon sonuna kadar başkan olurum ve bırakırım..’ Kulübü aldık bir baktık ki borç 4 buçuk milyon TL değil 7 milyon (Trilyon) TL’miş. Çok sağolsun sayın bakanımız Faruk Özak beyle bir girişimde bulunduk geceler düzenleyerek Faruk beyle birlikte sağladığımız para 3.2 milyon TL’ydi. Ondan sonra devam etseydik biz o borcu tüketebilirdik. Biz bırakınca Faruk beyde yardımı bıraktı ben olsaydım yine lütfederdi, sağolsun... sonraki yönetilerde yapamayınca, malumunuz borçlu bir kulübü yaşatmak kolay değil.
Eşim Benimle 6 Ay Konuşmadı
Biz Sebat’ı niye bıraktık. Yaşımız epey geçti. Benim hanımım kulübe başkan oldum diye benimle 6 ay konuşmadı. ‘Senin birinci evladın Sebat kulübüdür’ der. Bazen de diyorumki tekrar bir araya gelip Sebat’ı ayağa kaldıralım. Çünkü Trabzon’un ve Trabzonspor’un Sebata ihtiyacı var. O dönem biz amatörden futbolcu yetiştirip Trabzonspor’a veriyorduk. O dönemler Trabzonspor’da Sebat’a çok kol kanat gerdi... Oynatmadığı oyuncuları Sebat’a gönderirdiler. Çok güzel dönemlerdi.
Şefik Bey Türkiye’nin En Başarılı Başkanlarından Biridir...
Akçaabat’a gelince... İlçe olarak çok beğeniyorum. Belediye Başkanı Şefik Türkmen beyin yaptığı çalışmaları destekliyorum. Kendisini de çok severim. Bence Akçaabat’ta belediye başkanlığı yapacak bir isim var ise o da şuan orada zaten koltuğun da oturuyor. Akçaabat Şefik beyle kaybetmemiş aksine ilçe olarak kazanmıştır. Ufak tefek sorunlar olacaktır tabi... Ancak genel duruma bakmakta fayda var. İddia ediyorum Türkiye’deki en iyi belediye başkanlarından birdir. Akçaabat o gelmeseydi kötüdurumdaydı. Kendisini seviyorum, ters düşdüğümüz zamanlar olmasına rağmen.
TAKA Tayyip bey AK Parti’yi kurarken sizi davet etti, gitmediniz. Siyasete nokta koydunuz mu?
ANAP’ın Bittiğini Gördüğüm Halde...
Ali Kemal BAŞARAN: Siyasete nokta koysaydım, kısa bir süre CHP serüvenim vardı, olmazdı. Tayyip bey lütfetti bana Hasan Kalyoncu beyle haber yolladı. Buluştuk bana ‘2 buçuk saat Tayyip beyle sizi konuştuk partiye alacağız sizi’ dedi. Bende ‘Gelemem’ dedim. Çünkü sokakta yürürken vatandaş bana ‘sattın bizi oy verdik sana’ demesini istemezdim. ANAP’ın bittiğinide görüyordum. ANAP’ın son toplantılarında Mesut beye ‘Efendim bu parti bitiyor, üzülüyorum... Şurada bakıyorum, vatadanşla bütünleşerek yürüyen 5 kişi yokuz. Herkes kendini düşünmeye başladı. Siyaseti kullanımda nerden birşey koparabilirim düşüncesi başladı. Bitiyoruz Mesut bey dedim. Merkez Karar Yürütme Kurulu toplantısında söyledim bunu.
CHP’ye Gittiğime Bin Pişmanım
Partinnin bittiğini görmeme rağmen Tayyip beyle gitmedim, eğer gitseydim belki 3 dönem daha milletvekiliydim. Ama önemli olan o değil, önemli olan tüm kalbimle söylüyorum ilkeli yürümeye çalıştık. Hiç bir zaman parti değiştiriyim milletvekili olayım düşüncesinde olmadım. CHP’ye gitmemin sebebi sosyal demokrat kökenli biriyim bu nedenden dolayı oraya giderek destek olmak istedim ama gittiğime bin defa pişman oldum. Neden pişman oldum... Tavırlarından. Öcü gibi bakıyorlardı bana. Sadece sayın Deniz Baykal aradı ve dedi ki, ‘Ali Kemal bey partimize geldiğiniz için size çok teşekkür ediyorum. Hakkınızda çok güzel şeyler duydum’ ben böyle geliyorum CHP’ye. Ancak tavırları gördükçe pişmanlığım arttı. O dönemde eski il başkanı Yavuz Karan ve Allah rahmet eylesin Hasan Ali Genç’le bürosunda buluştuk. ‘İlla m.vekili adayı olacaksın’ dediler. ‘Olamam Hasan Ali, kesinlikle yok’ dedim. Ben CHP’ye aday olmak için gitmedim. Güç katmak için gittim. Ancak şuan hiç bir bağım yoktur.
Bizim Yerimiz Sağ Partiler
Ben sağ bir partide siyaset yaptım. Hata yaptım CHP seçimimle... Bizim yerimiz sosyal demokrat bir parti olmamalı yine bir sağ parti olmalıydı o dönem. Şaun siyasette düşünmüyorum, o dönemleri geçirdik. Ama bugün siyaset yapacak olsam bu sağ parti olurdu... Buna AK Parti’de diyebiliriz. 2007 seçimlerinde de Faruk Özak beye otobüsün üzerine çıkıp destek istedim.
Eğer Düşünseydim Siyasetçi Olmazdım
Anavatan Partisi’nde siyasetçi olurken ben burada bir anket yapmışlar, araştırmışlar. Bir gün ameliyata giriyorum o sırada bir telefon çaldı... Başbakanlıktan arandığımı söylediler. Telefonu elime aldığımda telefonun diğer ucunda Turgut bey vardı (Turgut Özal) ‘Ali Kemal bey biz orada araştırdık, seni bu partiye getirmek istiyorum, lütfen kabul et’ dedi. Bir başbakanla bir daha konuşacak halim yoktu ‘olur efendim’ dedim. Ama eve geldiğimde yine kıyamet koptu. Eşim bana ‘siyasetçi koca istemiyorum’ dedi. O zaman dedim ki ‘Keşke deseydim ki... Sayın başbakanım bana 2-3 gün süre verin. Düşüneyim’ o süreyi düşünseydim, inanın siyasetçi olmazdım.
TAKA Hasta yatağınızda İl Başkanı seçilmiştiniz. 3 dönemde milletvekilliği yaptınız. Şehrin dağına taşına hizmet götürdünüz. O dönem 2 telefon kullanıyordunuz. Şimdi telefonunuz çalıyor mu? Siyasette veda-vefasızlık var mıdır?
Milletim Adımı Cumhuriyet Tarihine Yazdı
Ali Kemal BAŞARAN: Hem vefa çok, vefasızlıkta var ama ben çok vefazsızlıkla karşılaşmıyorum. Hala telefonum çalışıyor, bazen yetişemediğim zamanlar oluyor. Günde 150-160 kişiyle konuşuyorum (Bu sırada telefonu çalıyor) hiç durmuyorum. Ali Kemal Başaran hala milletine hizmet ediyor çünkü bu millet benim adımı Cumhuriyet tarihine yazdı. Çocuklarıma ve torunlarıma bırakacağım bundan büyük başka servetim yok.
TAKA Parlamenter sistem mi? Başkanlık sistemi ?
Aksaklık ve eksiklikler giderilirse olabilir
Ali Kemal BAŞARAN:Başkanlık sistemi aksaklıkları, eksiklikleri giderilir ve oturtulursa tabii ki olabilir. ABD’deki başkanlık sistemi başarılı bi sistem. Bizdeki de o tarzda olursa güzel... Benim dönemimde komisyonlar kurulurdu. Ben o komisyonlardan hayırlı kararlar çıktığına çok az rastladım. Bizim parlametler sistemizideki eksikliklerin başında bu konular geliyor. O komisyonlarda maalesef birileri, birilerini etkileyebiliyor.
Furkan YİĞİT
