Trabzonspor Kulübü de camiasının FETÖ terör örgütüyle ilişkilendirilmesine çok sert çıktı. 15 yaşında şehit düşecek kadar vatan sevgisiyle yoğrulmuş Eren Bülbül'ler yetiştiren bir şehre ve milyonlarca taraftarına karşı yapılan alçakça saldırıya, “Kulübümüz, ilgili kulüp gibi 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde kınama mesajı için sabahın ilk ışıklarını beklememiş, Türkiye'de FETÖ darbesine anında karşı duran ilk futbol kulübü olmuştur! Kulübümüz sadece FETÖ değil; her türlü terör örgütlerinin eylemleri karşısında da dimdik durmuştur! Çünkü bizim için söz konusu vatan ise gerisi teferruattır! Birileri gibi vatanımızı ‘kişisel’ bekamıza tercih edecek kadar zavallı değiliz!” sözleriyle cevap verdi.
 
Bizler, şanlı Trabzonspor’un taraftarı olarak diyoruz ki; Kupamız, Fenerbahçe ve bazı kulüplerin ortaklığında çalınmıştır. Ama hırsızlar kaçamamış, yakalanmışlardır! Sayın Berat Albayrak’ın da dile getirdiği 2010-2011 şampiyonluğu onlarca mahkemeden tescillenmiştir. Şampiyonlar Ligi’ne Fenerbahçe değil o sezonun şampiyonu Trabzonspor alınmıştır. Hal böyleyken 4 bin yıllık kadim bir şehre hakkı olanı savunuyor diye “terörist” damgası vurmak, aşağılık bir yaftadır. Bu yafta ne Trabzon’un ne de Trabzonspor’un üzerinde durmaz. Ama yaftalamaya çalışanların üzerinden asla düşmez.
 
Şimdi herkesi göreve çağırıyoruz… Marifet “Trabzonsporluyum” demekte değil! Bunu hepimiz diyoruz zaten! Asıl marifet Trabzonspor camiasının terör örgütleriyle ilişkilendirildiği bu günde kulübüne ve tüm Trabzonsporlulara sahip çıkmaktır! Bu yüzden herkesi göreve davet ediyoruz. Adalete inanan, şampiyonluğa inanan, alın teri ve emeğin kıymetini bilen, Trabzonsporluyum diyenlere çağrıda bulunuyoruz. Trabzonsporluları terörle ilişkilendirenlere karşı en güçlü cümlelerinizle, en büyük samimiyetinizle “2010-2011 Şampiyonu Trabzonspor’dur” deyin. Şikecilerin yüzlerine bir şamar da siz vurun! Bunu diyemeyen, bunu kapalı kapılar ardında söyleyip açıkça dile getiremeyenler ortalıkta “Ben Trabzonsporluyum” diye dolaşmasın!
 
Editör: TE Bilisim