Aksine, Türkiye’de Başkanlık Sistemi’ne ilişkin ilk öneriyi yapan siyasal hareketin Milli Görüş olduğunu defaatle söyledik. Ancak bizim bu değişikliklerde ‘olmazsa olmaz şart’ olarak gördüğümüz bazı unsurlar var. Kuvvetler ayrılığı ilkesi olmazsa olmaz şarttır. 

 ‘Yasama- yürütme ve yargı’ arasındaki uyum ve denge, birinin diğeri üzerinde herhangi bir hâkimiyet ya da vesayet oluşturmasına imkân vermeyecek şekilde düzenlenmelidir. İcranın tek elde toplandığı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde istikrar en önemli avantajlardan biridir. Ancak, güçlü bir Yürütme organı ile doğru orantılı olarak güçlü bir Meclis’in varlığı da olmazsa olmaz şarttır. Güçlü bir Meclis için, ‘Siyasi Partiler Kanunu’ndaki seçim barajları tamamen kaldırılmalıdır. Böylece, TBMM, toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği, gerçek manada, ‘Milli irade tecelligâhı’ olma özelliğini kazanacaktır. Yine güçlü bir Meclis için, TBMM’nin, kanun yapma, bütçeyi onaylama, değiştirerek onaylama ve denetleme hakkı mutlaka korunmalıdır” dedi. 

Aklıselim Ve Sağduyu Çağrısı

Özderya, “Yeni düzenleme ile gündeme gelen ‘partili cumhurbaşkanı’, kamuoyunda haklı bir endişeye neden olmuştur. Gerçekten de Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmemesi, Anayasa’nın amir hükmü olan, ‘Tarafsızlık’ ve ‘Eşitlik’ ilkesine gölge düşürmekle kalmayacak, toplumun bütününü kucaklama noktasında eksiklik olarak algılanacaktır. Yeni anayasa teklifi çerçevesinde üzerinde titizlikle durulması gereken en önemli unsurlardan biri de Yargı Bağımsızlığıdır. Yargı, ne Yasamanın ne de Yürütmenin etkisinde kalmayacak şekilde düzenlenmelidir. 

Çünkü ‘Adalet mülkün temelidir’ Yargının bağımsız olmadığı bir yerde, haktan, hukuktan, adaletten bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle, Mecliste grubu bulunan partilere, özellikle iktidar partisi vekillerine sesleniyoruz, bütün milletvekillerini aklıselim ve sağduyu ile hareket etmeye davet ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. 
 
Editör: TE Bilisim