Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, küresel iklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. 2025 yılının ilk 6 ayında yaşanan kuraklık, zirai don, dolu ve fırtına gibi aşırı hava olaylarının hem ürün miktarını hem de kalitesini ciddi biçimde düşürdüğünü söyledi. Malatya’da kayısıda yüzde 90’a varan kayıpların olduğunu belirten Demir, fındık, üzüm, elma ve birçok tarımsal üründe de büyük zararların yaşandığını vurguladı.
Meyve ve tahıllarda büyük verim kaybı bekleniyor
Prof. Dr. Demir, Türkiye’nin birçok bölgesinde üretimin ciddi zarar gördüğünü belirtti. Fındıkta 450 rakım üzerindeki alanlarda yüzde 50’ye varan kayıplar yaşandığını, üzümde zararın yüzde 70-80 seviyelerine ulaştığını aktardı. Tahıl üretiminin yoğun olduğu Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinde buğday, arpa ve mercimekte yüzde 80’e yakın verim düşüşü yaşandığını ifade eden Demir, bazı çiftçilerin maliyeti karşılamadığı için tarlasına biçerdöver sokmadığını dile getirdi.
Sebze ve meyvelerde keskin düşüşler
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilk tahminlerine göre 2025 yılında meyve üretiminde ciddi düşüşler öngörülüyor. Elmada yüzde 38,7, şeftalide yüzde 32,1, kirazda yüzde 55,7 ve üzümde yüzde 18,6 oranında azalma bekleniyor. Sert kabuklu meyvelerde ise fındıkta yüzde 27,5, cevizde yüzde 27,7 ve Antep fıstığında yüzde 54,6’lık kayıplar tahmin ediliyor. Domates, biber ve fasulye gibi sebzelerde de düşüşler öngörülürken, yalnızca karpuz ve bazı sebzelerde sınırlı artışlar bekleniyor.
“Sürdürülebilir tarım ve su yönetimi şart”
Prof. Dr. Demir, su kaynaklarındaki hızlı azalmaya dikkat çekerek metropollerdeki yüksek su tüketiminin israf boyutuna ulaştığını söyledi. Gıda israfının önlenmesi, yerel üreticilerin desteklenmesi ve mevsimsel ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, “Hava, su ve toprak geleceğimizdir. Torunlarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak hemen harekete geçmeliyiz” dedi. Sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, iklim dostu politikaların geliştirilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti.