Deniz Kaplumbağaları İçin Koruma Çalışmaları
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Türkiye’nin 5 özel çevre koruma bölgesinde (Köyceğiz-Dalyan, Fethiye-Göcek, Patara, Belek ve Göksu Deltası) kaplumbağaların korunmasına yönelik çalışmalarını sürdürüyor. 13 Ağustos itibarıyla 3 bin 853 yuvadan çıkan 40 bin 285 yavru deniz kaplumbağası güvenle denize ulaştırıldı.
Bakan Kurum: “Her Yavru Kaplumbağa Bizim Emanetimiz”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Nesli tükenme tehdidi altında olan deniz kaplumbağaları korumamız altında. Yumurtadan çıkan her bir deniz kaplumbağasının sağlıklı bir şekilde denize ulaşması için her türlü tedbiri alıyoruz. Bu yıl 40 bin 285 yavruyu denizle buluşturduk” ifadelerini kullandı.
İztuzu Sahili, Dünyanın En Özel Alanlarından Biri
Muğla’daki İztuzu Plajı, Akdeniz’in en önemli üreme alanlarından biri olarak öne çıkıyor. Caretta caretta ve Nil kaplumbağaları için kritik öneme sahip olan sahil, 2008’de The Times dergisi tarafından Avrupa’nın en iyi açık alanı seçilmişti. Uzmanlar, ekosistem açısından son derece hassas olan bu bölgenin korunmasının, türlerin geleceği için hayati olduğuna dikkat çekiyor.
Yuvalar Kafeslerle Korunuyor
Mayıs ayında başlayan üreme sürecinde, dişi kaplumbağalar yumurtalarını kumsallara bırakıyor. Yavru çıkışları öncesinde yuvalar özel kafeslerle koruma altına alınıyor. Böylece hem insan faaliyetlerinden hem de yabani hayvanlardan gelebilecek tehditler azaltılıyor. 60 günlük kuluçka süresinin ardından eylül ayının sonuna kadar yavruların denize yolculuğu devam ediyor.
1989’dan Bu Yana Süregelen Koruma Çalışmaları
Türkiye’de deniz kaplumbağalarını koruma çalışmaları 1989’dan bu yana kesintisiz sürdürülüyor. Dünya genelinde 8 tür deniz kaplumbağası bulunuyor ve bunlardan 2’si ile Nil kaplumbağası Türkiye kıyılarında üreme yapıyor. Uzmanlar, bu çalışmaların hem biyolojik çeşitliliğin korunmasına hem de ekoturizme katkı sunduğunu belirtiyor.