Kanserden korunmada doğru beslenmenin etkisi her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Özellikle akciğer kanseri riski, çevresel faktörlerin yanı sıra beslenme alışkanlıklarıyla da yakından ilişkili. Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkcıoğlu, sağlıklı beslenmenin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, vücuttaki iltihaplanmayı azalttığını ve tedavi sürecini desteklediğini belirtti. Fındıkcıoğlu, “Son dönemde öne çıkan Akdeniz tipi beslenme, taze sebze ve meyve ağırlıklı bir diyet biçimi olarak akciğer kanseri gelişimini engelleyebilir. Bu nedenle her birey, sağlıklı ve dengeli bir beslenme planına yönelmelidir.” ifadelerini kullandı.
KİLO DENGESİ VE ENFLAMASYON KANSERİ NASIL ETKİLİYOR?
Prof. Dr. Fındıkcıoğlu’na göre, akciğer kanseri riski sadece sigara ve hava kirliliğiyle değil, aynı zamanda vücuttaki yağ oranı ve kas dengesizliğiyle de ilişkilidir. Obezite, vücutta kronik enflamasyonu artırarak bağışıklık sistemini baskılar. Bu durum, kanser hücrelerinin daha hızlı çoğalmasına neden olabilir. Aşırı kilo kadar, yetersiz beslenme de bağışıklığı zayıflatır ve tedavi sürecini olumsuz etkiler. Uzman, “Sarkopenik obezite dediğimiz, kas kaybına rağmen vücut yağının artması durumu hastalığın seyrini kötüleştirir. Dengeli kilo, akciğer kanserinin ilerleme riskini azaltan önemli bir faktördür.” dedi.
ÇEVRESEL FAKTÖRLER VE BESLENMENİN ROLÜ
Sigara, hava kirliliği ve zararlı kimyasallar akciğer kanserinin en büyük nedenleri arasında yer alıyor. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, bu faktörlerin etkisini azaltmanın yolunun sağlıklı beslenmeden geçtiğini gösteriyor. Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, “Beslenme biçimimizi değiştirerek vücuttaki savunma mekanizmalarını güçlendirebiliriz. Sigara içilmemesi, kilo kontrolü ve antioksidan yönünden zengin gıdalarla beslenmek akciğer kanseri riskini azaltabilir.” ifadelerini kullandı. Özellikle Akdeniz tipi beslenmenin, hem kalp damar sağlığına hem de kanserden korunmaya destek olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.
AKDENİZ TİPİ BESLENME AKCİĞER KANSERİNDEN NASIL KORUR?
Akdeniz tipi beslenmede taze sebze, meyve, zeytinyağı, balık, baklagiller ve tam tahıllar ön plandadır. Bu besinler antioksidan, lif ve fitokimyasal açısından zengindir. Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, “Ispanak, brokoli, Brüksel lahanası, domates, havuç ve biber gibi sebzeler kansere karşı doğal koruyuculardır. Domates, kırmızı soğan ve yeşil çay gibi kuersetin içeren besinler; tavuk, balık, yumurta ve fındık gibi selenyum kaynakları bağışıklığı destekler. Bu gıdalar vücutta serbest radikallerle savaşır, hücre yenilenmesini artırır ve akciğer dokusunu korur.” diye konuştu.
TEDAVİ SÜRECİNDE BESLENMEYE DİKKAT EDİLMELİ
Akciğer kanseri tedavisinde ameliyat, kemoterapi veya radyoterapi alan hastaların beslenme planı mutlaka hekim kontrolünde olmalı. Fındıkcıoğlu, “Bazı besinler ilaçlarla etkileşime girebilir. Özellikle kemoterapi döneminde beslenme uzmanı tarafından hazırlanan bir program uygulanmalıdır” uyarısında bulundu. Radyoterapi alan hastalarda yemek borusu iltihabı ve yutma güçlüğü görülebileceğini belirten uzman, “Yumuşak, sindirimi kolay, vitamin ve protein açısından zengin besinler tercih edilmeli. Bu sayede bağışıklık korunur, vücut direnci artar.” dedi.
DOĞRU BESLENME, DOĞRU KORUNMA
Akciğer kanseri riskini azaltmanın en etkili yollarından biri, sağlıklı ve dengeli bir beslenme planı uygulamaktır. Taze sebze ve meyveler, balık, tam tahıllar ve zeytinyağı gibi doğal besinleri düzenli olarak tüketmek, hem vücudun savunma sistemini güçlendirir hem de iltihaplanmayı azaltır. Prof. Dr. Alper Fındıkcıoğlu, “Akdeniz tipi beslenme sadece kalp ve damar hastalıklarında değil, akciğer kanserinde de koruyucu bir kalkan oluşturur. Soframızdaki her renk, sağlığımız için bir fırsattır.” sözleriyle doğru beslenmenin önemini vurguladı.





