Cinayete giden süreç belgelerle ortaya kondu
Trabzon’un Beşikdüzü ilçesinde, boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından tabanca ile vurularak hayatını kaybeden 28 yaşındaki Sinem Topaloğlu’nun avukatı Ozan Karagöz, olayın perde arkasını hazırladığı detaylı bir raporla kamuoyuna duyurdu. İki kez lösemi hastalığını yenerek hayata tutunan Sinem’in, evlilik sonrası şiddet, hakaret ve tehditlerle karşı karşıya kaldığı, tüm başvurularına rağmen yeterli koruma tedbirlerinin sağlanmadığı raporda vurgulandı.
Şiddet başvuruları ciddiye alınmadı
Avukat Karagöz’ün raporuna göre, gemide çalışarak geçimini sağlayan Sinem Topaloğlu, eve döndüğünde eşi Ali Eren Somun ile sık sık tartışma ve fiziksel şiddet yaşıyordu. Somun’un yalnızca Sinem’e değil, anneannesi ve dedesine de saldırılarda bulunduğu belirtildi. Sinem’in Beşikdüzü Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı başvurularda, yaşadıklarını eksiksiz anlatmasına rağmen ifadelerinin tam olarak kayda geçirilmediği ve şikâyetlerinin yeterince dikkate alınmadığı aktarıldı. Mahkeme, Sinem’in koruma talebine karşılık yalnızca uzaklaştırma kararı verdi.
Tehditler arttı, elektronik kelepçe talep edildi
Uzaklaştırma kararının ardından tehdit ve baskıların arttığını belirten Karagöz, Sinem’in defalarca ölüm tehdidi aldığını, hatta bir gece evde olmadığı sırada Ali Eren Somun’un balkon camından eve girdiğini kaydetti. Bunun üzerine elektronik kelepçe talebinde bulunuldu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne başvuru yapıldı. Karar çıkana kadar geçici önlem olarak evin yakınında bir bekçi görevlendirildi. Ancak cinayetin işlendiği gece, saat 22.45’te, bekçi de saldırıda yaralandı.
“Koruma tedbirleri yetersiz kaldı”
Avukat Ozan Karagöz, Sinem Topaloğlu’nun yardım taleplerine rağmen etkili tedbirlerin uygulanmadığını ve bu eksikliğin cinayete zemin hazırladığını ifade etti. Raporda, kadın cinayetlerinin önlenebilmesi için koruma kararlarının hızlı ve etkin biçimde uygulanmasının hayati önemde olduğu vurgulandı.
Sinem Topaloğlu cinayeti, kadınların şiddet karşısında korunmasında yaşanan eksiklikleri bir kez daha gündeme taşıdı. Sizce kadınların güvenliği için mevcut yasal önlemler yeterli mi?