Adile Naşit…
Nurlar içinde yatsın.
Ben de dahil bir çok insan da salt mutluluk, sevgi ve hoşgörü hissi yaratan nadir insan.
Ülke çapında bir değer…
 
Mahir Ünal… Ak Parti Sözcüsü…
“Adile Naşit’in ninni okuduğu Türkiye bizim için tam bir kabustu” deyince üç kere şaşırdım!
 
Bir; Adile Naşit gibi sevgi ve mutluluk yayan bir insanı olmayacak bir örnekleme ile böylesine sert ve huzursuz bir zemine çekmesinin toplumda yaratacağı tepkiyi farkında olmaksızın atıp tutmasına!
 
İki; Fettullah Gülen denilen adamın camiler de , orda burda salya sümük ağlayarak anlattığı masallara inanılması neticesinde şu an ülke de yaşanılan kabusu göz ardı ederek, yokmuş gibi varsayarak konuşmasına!
 
Üç; Tüm bu iki nedenin kafada yarattığı sorulardan, kaostan dolayı seçim öncesi Ak Parti’ye verdiği büyük zararı bir türlü algılayamayışına…
 
Gerçekten şaşırdım.
 
Sonrasında Mahir Ünal “ Yanlış anlaşıldım. Adile Naşit’i belirteç olarak kullandım “ diye bir açıklama da bulunsa da …
 
Olmaz efendim!
Bazı isimler belirteç olarak da  dahi kullanılamaz!
 
…..
 
Yıllar önceydi, kızım ateşlenmiş onu hastaneye yetiştirmek için dörtlüleri de yakarak yol da ilerlemeye çalışıyoruz.
Ama ne mümkün gıdım ilerlemiyor yol.
Bir süre sonra baktık ki, bir düğün konvoyu yolu tıkadığından yol kilitlenerek durma noktasına gelmiş!
Çocuk ateşten cayır cayır yanıyor! Hastaneye yetişmem lazım! Saniyeler bile altın değerindeyken keyif ve neşe ile çevrelerinde ki insanlara aldırış etmeden konvoyda duyarsız bir şekilde araçlarından sırıtanları görünce tepem attı!
Söylendim, bağırdım çağırdım! Ama nafile!
Öyle pişkindiler ki…
 
İki gün önce bir haber düştü ekranıma.
Belçika’da, bir düğün konvoyu ile trafiği aksatan 18 Türk’e 5 yıl boyunca trafikten men ve 2000 Euro para cezası verilerek 6 araca da el konulduğu yazıyordu.
 
Haberin en dikkat çeken kısmı ise davaya bakan hakimin sözleriydi!
 
“Sadece trafik sıkışıklığına neden olmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda diğer sürücülerin sinirlenmesine yol açıyorsunuz. Davranışlarınız agresifliğe ve sonucunda ırkçılığın artmasına neden oluyor.
Zaten yeterince ırkçı var, buna karşı durmanız gerekiyor. Eğer bir parti yapmak istiyorsanız kafanıza kova bile geçirebilirsiniz ancak yolları, amaçları için kullanılmaya bırakacaksınız.
Yaptığınızın  diktatöriyel bir tarafı var. Yollar hepimize ait ve kimse kendi malı gibi kullanamaz.
Yolu tıkarken o esnada hastaneye yetişmeye çalışan birinin vaktini çalmış olabileceğini düşündünüz mü? E17 Avrupa’daki en kalabalık otobanlardan biri. Sizin dans edebileceğiniz bir yer değil!”
 
Hay ağzına sağlık hakim arkadaş…
 
Medeniyet böyle bir şey işte.
Kendinden çok başkasını düşünmek.
Darısı başımıza…