Trabzon’un yetiştirdiği güvenilir, çalışkan, davaya sadık ve istikrarlı isimlerden biri de hiç kuşkusuz Av. Şeref Malkoç.
Malkoç Trabzon’da ne kadar marka ise Ankara’da da o derece marka.
Milli Görüş çizgisinden geliyor, siyasetin her kademesinde bir nefer gibi çalıştı.
Bugün Kamu Başdenetçiliği Kurumu’nun(Ombusdman) başında.
Türkiye’de birçok kişi bu kurumu tanımazken Malkoç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldığı güvenle kurumu halka açtı.
Kurumun ilk kurulduğu günden bu yana yapılan başvurulara bugün yapılan ve çözümlenen sayılar arasında dağlar fark var.
Malkoç; ‘Halkın avukatlığını yaparken idareyi ya dostane şekilde çözüme zorlarız ya da tavsiye kararlarımızla idareye yol gösteririz.’ diyor.
2016 yılından bu yana kurumun başında olan Malkoç’un 2 yıl daha süresi var.
Taraflı tarafsız her çevrenin övgüsü alan Şeref Bey’in bu başarısının en önemli nedeni kurumun tanıtılması ve işlevi yönünde herkesle diyaloğa açık olmasıydı.
Türkiye’nin pek çok ilini gezdi, tüm basın çevreleriyle görüştü, hedeflerini ve yaptıklarını anlattı.
Sadece Türkiye mi, İran, Nijer, Saraybosna, Kanada, Kıbrıs, Rusya, Danimarka oralarda da çalışma prensipleri konusunda fikir alışverişi yaptı, yapıyor.
Malkoç bugün Türkiye’nin dört bir yanından aranıyor.
Kamu Başdenetçisi olarak iktidar belediyelerini, iktidara yakın isimleri, kurumları da sorguluyor.
Söz konusu olan vatandaşın talebi olunca şeffaflık zaten devlet geleneğinde olan bir şey.
Sayın malkoç’un çalışmalarına iletişim direktörü kardeşim Mehmet Sarı, Özel Kalem Müdürü Veysel Şirin ve ekibi, Basın Danışmanı Oğuzhan Erdoğan’da her zeminde destek veriyorlar.
Zaten devlet adamlığı denilen şey bu, Malkoç’un görevi de bunu gerektiriyor.
Malkoç neden başarılı?
Milli Görüş çizgisinden geldiğini yazdım.
Ankara’da sevgili Osman Yazıcı Malkoç ve bizleri akşam yemeğinde buluşturdu. Teşekkür ediyorum.
Malkoç orada Rahmetli Erbakan Hoca’yı anlattı:
‘Refah Partisi 1990’larda Yüzde 4, ANAP ise Yüzde 40’lardaydı.
Başkanlar toplantısına çağırırdı.
Bizi öyle motive ederdi ki, sanki yüzde 40 olan bizi gibi moralle dönerdik.’’
Ömrü mücadelelerle geçen Malkoç’un 28 Şubat postmodern darbesinde yaşadıkları, ardından sorumluların cezalandırılmaları ile ilgili hukuki takipleri halen hafızalardadır.
Sadece bu değil tabi, 28 Şubat’tan 15 Temmuz’a milletin verdiği hukuk mücadelesinin mimarlarından biri oldu.
27 Şubat’ta Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin konuğu Şeref Malkoç oluyor.
‘Türkiye’nin Erbakan’a borcu var’ diyor.
Evet Türk siyasi geçmişinde hakkı teslim edilemeyen; işi yarıda kalan; ama hemen her insanın sevgisini kazanan Erbakan Hoca’yı, Şeref Malkoç anlatacak.
28 Şubat dönemi ve sonrası süregelen baskılar ve hukuk mücadelesi tam da bu sancılı, sıkıntılı sürecin her şeyini yaşayan Malkoç tarafından aktarılacak.
Şunu da hatırlatmakta yarar var; Kamu Denetçiliği Kurumu 28 Şubat mağdurlarının başvuruları ile ilgili çalıştayları düzenledi.
Bu çalıştaylar, hukuki süreçler bir yönüyle tarihe hep ışık tutacak.
28 Şubat sürecinin birinci derecede mağduru Erbakan hoca ardından ise demokrasi dışı başbakanlığı elinden alınan Çiller’dir.
En az onlar kadar o süreçte ayakta kalan isim fedakarlık yapan Erbakan hocaya sahip çıkan evini aracını arsasını dava için satan adam da sayın Şeref Malkoç’tur.