Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı hem BM'yi, hem de bu kurumun çatısı altında olan ülkeleri adeta yerin dibine sokup çıkardı.. BM'nin bütün insanlığın hukukunu koruması gerektiğini söyleyen Erdoğan, İsrail'in Filistin politikasını eleştirdi, dünyayı bu güce karşı seyirci kalmakla suçladı. Başbakan Erdoğan, New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuştu. Konuşmasının başında sesi titreyen, heyecanlı olduğu her halinden belli olan Erdoğan, konuşmanın ilerleyen bölümlerinde ise, AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşuyormuşcasına rahattı.. BM'nin insanlığın geleceğini tehdit eden korkulara galip kılacak bir liderlik sergilemediğini ifade eden Erdoğan, BM'nin belli ülkelerin çıkarları ve vesayeti istikametinde değil, bütün insanlığın korumayı esas almak üzere yeniden yapılanmak zorunda olduğunu söyledi. Erdoğan somali için seslendi Genel Kurul'da Somali'ye düzenlediği geziyle ilgili de bilgi veren Erdoğan, Somali'nin feryadını duymayan medeniyetten söz edilemeyeceğini ifade etti. Bir damla su için onbinlerce çocuğun öldüğünü, ülkede açlık ve sefalet yaşandığını söyleyen Erdoğan, uluslararası toplumu, Somali'de yaşananlara karşı kayıtsız kalmakla suçladı. Somali'de yaşananları, uluslararası toplum için yüz karası olarak nitelendiren Erdoğan, insanlığın test edildiği bu fotoğraf karesiyle yüzleşilmesi gerektiğini söyledi. Yine İsrail'e çattı BM'deki konuşmasının ikinci bölümünü ise Erdoğan İsrail'e ayırdı. Konuşmasında zaman zaman sesini yükselten Erdoğan, İsrail'in Filistin tutumunu da eleştirirken, 'güvenlik için barış' denkleminin yanlış olduğunu, sürekli bir çatışma ve ihtilaf halinin bölge için yanlış olduğunu söyledi. BM'nin güvenlik için aldığı 89 karara İsrail'in uymadığını hatırlaran Erdoğan, bu tür uyulmayan yüzlerce karar bulunduğunu söyleyerek BM'nin tutumunu eleştirdi. ''Barışın yerine ikame edilecek hiçbir şey yoktur'' İsrail'i yönetenlerin, artık bir tercih yapması gerektiğine işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Birleşmiş Milletler sistemindeki boşluklar, belirli ülkelerdeki lobiler İsrail'e gayrimeşru eylemlerinden dolayı uluslararası hukuk ve adaletten kaçma imkanı verecektir. Ancak, İsrail'in bugün en çok ihtiyaç güvenliği, özellikle söylüyorum, kendisi için beklediği o güveni sağlamayacaktır. İsrail'i yönetenlerin, gerçek güvenliğin ancak gerçek barışın inşa edilmesiyle mümkün olabileceğini görmeleri gerekmektedir. Buradan bir kez daha İsrail'e seslenmek istiyorum. Barışın yerine ikame edilecek hiçbir şey yoktur. Bugün karşılaştığınız mesele, sadece basit bir 'güvenlik için barış' denklemi değildir. ''Türkiye'nin Filistin devletinin tanınmasına desteği koşulsuzdur'' Erdoğan, bu doğrultuda atılması gereken en önemli adımlardan birisinin, Filistin halkının devlet olarak tanınma yönündeki haklı talebinin karşılanması ve Filistin devletinin temsilcilerinin de bu yüce kurulda BM üyesi olarak hak ettiği yeri alması olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti: "Türkiye'nin Filistin devletinin tanınmasına desteği koşulsuzdur. Türkiye, Ortadoğu coğrafyasında barışın hakim kılınması için her türlü çabayı sarf etmeye hazırdır. Bu bağlamda Arap-İsrail ihtilafının çözüme kavuşturulması, Filistin devletinin tanınması, Filistinliler arası iç uzlaşmanın sağlanması, Gazze halkının maruz kaldığı gayri hukuki ablukanın kaldırılması için bundan böyle de aktif tutum izlemeye devam edecektir."
Editör: TE Bilisim