“Ben bu kulübe 12 yaşında girdim. Akçaabatlıyım, Akçaabat’tan dolmuşla gelip Moloz’dan ara sokaklardan Ziyabey’e çıkışımız 5 yıl düzenli olarak sürdü. Yorgunluk, zorluk, çoğunlukla ayakta yapılan ve uzun süren yolculuklar; heyecanımızı hiç bitirmedi, Adeta koşarak antrenmana gider, büyük bir sevgi ve hayallerle eve dönerdik. Yıldız ve genç takım derken A takım aday oyuncusu olduk. Bir süre amatör olarak A takımda oynatıldım. Ve sonrasında nihayet Trabzonspor’da profesyonel oldum. Dünyanın en güzel hissiydi o dönemler, çok mutlu, gururluydum.”

UYUMAK NE MÜMKÜN!

“Bazı ilkler vardır, asla unutulmaz. Ben ilk oynadığım minik takım maçını hatırlamıyorum ama ilk oynadığım profesyonel maçı neredeyse dakika dakika hatırlıyorum. Malatya’ya gitmiştik, o zamanlar PAF takımı vardı, ben o gün o takımda oynayacaktım, amatör sözleşmem vardı. Maçtan bir gün önce gece saat 22.00’larda Sadi Tekelioğlu hocam gelip, ‘Yarın sen A takıma katılacaksın’ dedi. O an sanki dünya durmuş, hayal dünyasında içine dalmıştım. Gece uyumak ne mümkün, uykuya dalıp dalıp uyanıyordum. Ertesi gün A takımda Şenol, Turgay, Necati, Tuncay, İskender, Kemal, Bahattin ağabey. Onlarla beraber forma giydiğim o gün benim hayatımın en özel günlerinden biriydi.”

TRABZONSPOR BİZE DEĞER KATTI

“Trabzonspor’da geçirdiğim günlerde zaman zaman büyük zorluklar yaşadım, acılar çektim, ayrıldım. Ama o forma altında, o camia içinde yaşadığım her şey benim için büyük bir onur. En küçük bir pişmanlığım, kızgınlığım olmadı. Trabzonspor bizim nefesimiz adeta. 12 yaşında içerisine girdiğimiz kulübe bağlılığımız, saygımız o andan itibaren sürekli arttı. Ve sonunda Trabzonspor bize çok büyük değer kattı, yine katıyor. Ben futbolu bıraktıktan sonra çalışmış olduğum bütün kurumlar, çoğunlukla Trabzonspor markasıyla bana sunulan işlerdi. Ve o markayı her zaman gururla taşıyorum. O markanın adı altında bir bireyim. “

ZİRVELERİ ÇOK SEVER 

“Şampiyonluktan sonraki süreç önemliydi. Ben umutluydum ama olmadı. Artık geleceğe bakıyoruz, hem de güvenle. Futbol iyi oyuncuyla oynanıyor. Biz şampiyon olurken bireysel oyuncular bize maçı kazandırdı. Öyle bir kadro yakalanana kadar sabırla bekleyeceğiz, futbolda her takımın iniş çıkışları olur, bunlar çok normal şeyler. Ama Trabzonspor her zaman şampiyonluk adayıdır, her zaman iddialıdır. Zirveleri çok sever, fazla uzak kalmaz.”

DÜNYA HAYRANLIKLA İZLEDİ

“Bu takım şampiyonluk sevgisini ve coşkusunu bütün dünyaya yaşattı. Nasıl şampiyon olunur, şampiyonluklar nasıl kutlanır, birbirini hiç tanımayan kadını, erkeği, büyüğü küçüğü, herkesin nasıl kardeşçe bir araya geldiğini, dünya hayranlıkla izledi. Bir şehrin tamamının sadece bir takım etrafında nasıl kenetlendiğini, futbol sevgisinin büyüklüğünü bütün dünya gördü. O coşkuyu biz yine yaşamak istiyoruz. Bu küçük şehir büyük destanlar yazmayı seviyor, bu şehre şampiyonluk çok yakışıyor.”
 

“Barcelona’ya attığım gol unutulmaz. Ben her zaman nasibe inanırım. Golü ben attım deyip de çıkmıyorum işin içerisinden. Dünyanın en güçlü takımlarında birine gol atmak bana nasip oldu. Bizim Avrupa tecrübemiz hiç yoktu. O maçtan önce Bray Wanderers’ı elemiştik. Sonraki rakip Barcelona’ydı, dünya devi. Ancak şu var; Avni Aker’in heyecanı, bize kattığı güven başkaydı. Biz tamamen o güvenle, o stadın coşkusuyla, taraftarımızın desteğiyle oynadık. İlk sahaya çıktığımızda Barcelonalı oyuncuların nasıl ısındıklarına bakıyorduk. Koeman, Stoichkov, Eusebiosu vs. çok önemli oyunculardı. Ama sonuçta maç Avni Aker’deydi!  O güç, o motive, taraftar, o destek ve o arzu bizi o gün kazandırmaya itti.”

GOL VURUŞUNU DAHA YAPAMADIM! 

“Gol anını unutmak mümkün değil. Kalecileri Zubizarreta’ydı. Ünal Karaman korneri kullanmıştı. Ben ön direğe hamle yaptım, arka direğe gitti top. Kemal ağabey inanılmaz sıçradı o pozisyonda, kafayla indirdi. Top geldi ama benim yüzüm topa dönük, yan duruyorum, ve top biraz arkamda kaldı. Topa dönüp ters bir hareket yapmam gerekiyordu. Benim futbol mizacıma da uygun bir hareket değildi. Orada biri beni ayağa kaldırdı sanki, yarım vole, çok da net vurdum. Bir daha yap deseler yapamam. 100’ün üzerinde gol attım ama orada yaptığım fiziksel değişim bana ait değildi adeta! Unutamadığım onlarca anı var. En güzellerinden biri Bursaspor’u kupadan elediğimiz maçtı. Bana Barcelona maçı mı yoksa Bursaspor maçı mı diye sorsalar Bursaspor maçı derim. İnanılmazdı gerçekten, 3-0’dan 5-1’le tur atlamak döndürmek çok kolay bir iş değildi. Bütün takımın yapmış olduğu büyük bir dokunuştu. Barcelona galibiyeti çok büyüktü ama öbürü daha anlamlı ve değerliydi.”

SADİ HOCAM ÖĞRETMEN GİBİ!

Özkan Sümer ve Ahmet Suat Özyazıcı gibi iki önemli değerle çalışma gururunu yaşadım. Bunun yanında benim için çok özel, çok değerli biri Sadi Tekelioğlu’ydu. Onun yanında futbola başladım adeta, ondan çok şey öğrendim. İlkokul öğretmeni gibi unutulmaz benim için. Suat hoca bize hep hoşgörüyle baktı, bize değer verdi, teşvik etti. Özkan hoca hepimize yeni şeyler öğretti.  
Çocukluğum Lemi Çelik ile başladı. Aynı mahallede büyüdük. O yolları hem beraber yürüdük. İdmanda, takımda, okul maçlarında her zaman beraberdik. Sonra Hami ile çok yakın olduk. O bizde, ben onlarda kalıyordum. Aile içerisinde beni kendi evlatları gibi görüyorlardı. 

GURUR VERİCİ GÖREV

“Türkiye Futbol Federasyonu’nun bünyesinde gururla görev yapıyorum. Amacım Trabzon ve Türk futboluna hangi platformda, her ne şekilde olursa olsun, en iyi ve faydalı şekilde hizmet etmek. 
TFF Bölge Müdürü olarak bize bağlı illerdeki profesyonel ve amatör kulüplerin lisans ve sözleşmelerin yapılması, maçların düzenlenmesi gibi görevlerimiz var. Departmanlarımız, bölge ve eğitim antrenörlerimizle bu çalışmaları yürütüyoruz. TFF’yi temsil ederken bu işlerin doğru gitmesinden sorumluyuz. ASKF ile işbirliği içerisindeyiz. 

SPORDA LİDER ŞEHİR

İlk hedefimiz kulüplerimizin işlerini ve sorunlarını en kısa sürede çözmek, onlara yardımcı olmak. Ardından ortak projelerle geleceğe kapı açmak. Zaman geçtikçe bu anlamda çok daha önemli yollar alacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Öte yandan hep sorulan bir soru, Trabzon’da milli bir maçın oynanması. Bunu tabii ki çok isteriz ama bunun kararını TFF Yönetim Kurulu veriyor. A Milli Takım futbolun tepesi. ‘Bir maç da Trabzon’da oynansın’ cümlesi belki küçüktür ama organizasyon büyük bir organizasyon. En son 2018’de Uluslar Liginde Rusya maçı Trabzon’da düzenlenmişti. Trabzon da bir futbol şehri, sporda lider, sporcu yetiştiren, sporu seven bir şehir. Daha önce uluslararası birçok önemli organizasyona ev sahipliğini başarıyla yapmış. Federasyonun belirleyeceği bir maç takvimi içerisinde gelecek dönemlerde milli maç şehrimizde neden olmasın?
Hamdi Aslan

Editör: Doğukan ÖZKURT