Hasan Kandaz denince aklıma hep ANAP Gençlik Kolları Başkanlığı dönemi gelir. Zaman içinde Metin amcasını tanıdım, sonrasında yakın dostlarımız Yavuz ailesinin damadı olduğunu öğrendim. Kandaz ailesinin Pazarkapı’da Sülükçülük yaptığını da duymuştum ama Kandaz ailesinin aile boyu güreşçi olduğunu Hasan Kandaz’dan dinledim. İşte anlattıkları:
 
Doktor Gibi Çalışmış
 
‘Büyük dedem Temel Kandaz 1800’lü yılların sonunda Pazarkapı Mahallesi Mısırlıoğlu sokağa yerleşmiş. Kendi mülkünde oturmuş. Bu mahallede zeytin, peynir ticareti yapmış. Büyük oğlu Dedem Celal Kandaz 1905 yılında Pazarkapı’da doğmuş. O da baba mesleği zeytin, peynir ticaretinin yanısıra Samsun Bafra Ovası’ndan getirtiği sebze ve meyveleri eski balıkhane önündeki dükkanında satmaya başlamış. Sürekli sebze ve meyve alımı için gittiği Samsun Bafra ve Havza’daki zamanın esnaf arkadaşları ona Sülük satmasını tavsiye etmişler. O yıllarda Doktor yok, Hastahane yok, Hemşire yok. Tavsiye edilen Sülükleri almış, Pazarkapı’daki bahçeli müstakil evinin önüne içi kızıl çamur dolu bir sülük kuyusu yaptırarak ticaretine başlamış. O yıllarda herkesin bir lakabı vardı, Dedeme de yaptığı sülük işiyle alakalı Sülükçü Celal lakabını takmışlar.

Sülük işini biz 80’li yıllara kadar dedemin öğrettiği şekilde onun yaptığı kuyuda sürdürmeye çalıştık. Dedem 1930 yılında İdmanocağı’nın lisanslı madalyalı ilk Grekoromen Güreşçisiydi.. 1932 yılında takım kaptanı olarak İstanbul’da bölgeler arasında düzenlenen şampiyonada takım olarak birinci olup altın madalyanın sahibi olmuş ve güreşciliğini 1940’lı yıllara kadar sürdürmüştür. Bu arada ticarete de devam eden dedem Celal Kandaz Samsun’a mal almaya giderken Ordu Bolaman’da konakladığı bir sırada yanına gelen o bölgenin halkı ‘burada bir Rum Pehlivan var bizi her defasında yeniyor onunla güreşir misin?’ demişler. O da kabul etmiş Rum Pehlivanı yenerek o bölgede sevilen sayılan bir Pehlivan olmuş. Bunu yıllar sonra 1983’te ben askere giderken Ordu Bolaman’da kendi aracımızın üstünde Sülükçüoğlu Koll.Şti.yazıyordu, bizi durdurarak bu bölgedeki insanların Dedemin Rum Pehlivanı yendiğini bize anlatarak birebir yaşamışlığım var. Bu bize büyük gurur vermişti... 1945 ikinci dünya savaşında savaştan kaçan Alman uçağının pilotu yaralı halde uçağını Pazarkapı açıklarına denize indirmeye çalışmış. O zamanın kollu kuvvetli insanı olan Pehlivan Dedem Celal Kandaz arkadaşlarıyla denize atlayarak alman uçağını ve pilotunu tamamen insanüstü bir güçle karaya çekmeyi başarmışlar. Dedem 1969’da vefat etti.
 
Temel Kandaz Pazarkapı Ve Köşk
 
Babam Temel Kandaz 1932’de Pazarkapı’daki evimizde dünyaya gelmiş. Babasından öğrendiği güreş tekniğiyle kendisi de Grekoromen stilini seçmiş, Trabzon İdmanyurdu’nda güreşe başlamış. 1952’de askere gittiğinde sporcu olarak güreş takımı yaptıklarında seçmelere katılmış.

Denizgücü Güreş takımında hocası ve aynı zamanda arkadaşı olan zamanın Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu efsane güreşci Yaşar Doğu ile çalışmalara başlamış. O dönemler 36 ay gibi uzun askerlik dönemi onun için bir şans olmuş ve Yaşar Doğu ile uzun süre çalışma imkanı bulmuş. Ordulararası şampiyonada Temel Kandaz da şampiyon olmuş altın madalyayı göğsüne takmış. Fotoğrafta ayakta duran önünde Denizgücü yazan efsane güreşcimiz Yaşar Doğu ve önünde oturan Bahriyeli kıyafetiyle babam Temel Kandaz’dır.


 
Pop ve futbol güreşi yendi!
 
İşte bugüne bakarsak sadece sporun futbol olduğunu sanan yeni nesil geçmişte futbolun da önünde olan ata sporumuz güreşi ve bu güreşe emek vermiş güreşcilerimizi bilmezler tanımazlar. Yeni nesile de bu önemli spora gönül vermiş şampiyonları da tanıtmak sizin işiniz. Son 30 yıldır pop ve futbol Güreşi unutturdu.


 
Valilerin Kapı Komşusu
 
1959 yılından beri Soğuksu’daki evimizde en yakın komşumuz Vefa Poyraz’dan beri Trabzon valileri olmuştur. Bunu da özellikle söylüyorum Valilerimizin tek kapı komşusu olma durumumuz halen daha devam etmektedir. Bugüne kadar Trabzon’a gelen bütün valilerle de ailece tanışma ve görüşme fırsatımız olmuştur. Çünkü vali beylerin bizden başka kapı komşusu olmadı.


 
Baban İçin Oyum Senin
 
Trabzonspor Divan Kuruluna Şükrü Kuleyin’in başkanlığında aday olmuştuk. Ahmet Celal Ataman amcayı oyunu istemeye İş Bankası Lokali’nde ziyarete gitmiştim. Kendisinden oy isteyecektim. Bana şöyle bir baktı ‘oğlum’ dedi, ‘babanın bende çok büyük hatırı var’ diyerek o mesajı vermişti.
 
1970’lerin Tarihi Fotoğrafı
 

Sizinle babamın en yakın dostlarının hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğrafını paylaşacağım. Soldan ayakta önde Necmettin Mert, arkada duran ayakta gözlüklü Dr.Sami Kandaz, yanında ki Dr.Fethi Kocabaş, yanındaki şapkalı Dr. Gürbüz Kayaalp onun yanındaki Avukat Yusuf Kuvvet yaprakların arkasında kalan Avukat Orhan Çobanoğlu, onun yanında 50’li yaşlarda Durukal Çulha. Önde oturan babam Temel Kandaz ve yanındaki Avukat Nihat Kaynar. Soğuksu’daki evimizin bahçesindeler.