Arabayı Aldılar, Beni Aşti'ye Attılar
Aracın satışını verdikten sonra esnaf kefaretten parasını almaya gittiğini zannedip, AŞTİ'de araçtan atıldığını iddia eden aracın eski sahibi Burak Görpüz, 'Arabamızı satış ilanına koyduk. Ankara'dan aradılar, 'Esnaf kefaletten para çekeceğiz. Arabanıza talibiz, arabanızı getirin, bütün masraflarınız bizden. İşlemleri burada halletmemiz gerekiyor. Buraya gelmeniz lazım' dediler. Bize de mantıklı gelince gittik. Ankara'ya gittik, Sivrihisar diye bir konum yolladılar. Daha sonra 3. bir konum yolladılar ve Afyonkarahisar merkeze çağırdılar. Gidince bize yemek yedirdiler, orada senet yapıldı. Senet yapılırken, nakit anlaştığımızı söyledim. 'Arabayı üstümüze vermeniz lazım, TÜV raporu çıkması lazım. TÜV'den esnaf kefarete rapor gidecek, biz de paramızı alacağız' dediler. Tamam dedik. Arabayla turlayıp, kontrol ettiler. Notere gidip satış verdik, o arada senedi de yaptık. Senette tarih yok. Bunu bize teminat için verdiler, gün içerisinde paramızı vereceklerini söylediler. Yanımda gelen arkadaşımı sattığım arabaya bindirdim. Ben de başka bir arabaya binerek esnaf kefarete geçmeye gittim. Arkadaşım TÜV'e giderken ben de esnaf kefaretten paramı alacağım diye yola çıktık. Esnaf kefaret diye beni Afyon'dan Ankara'ya kadar götürdüler, AŞTİ'de arabadan attılar. Arkadaşımı da aynı şekilde TÜV'e gidiyoruz diye Afyon'dan Manisa Ula'ya götürüp, attılar. Bu şekilde kaçıp gittiklerinde dolandırıldığımızı anlamış olduk' dedi.
15 Milyon Tl'lik Vurgun
Türkiye'de aynı taktikle 130 kişinin mağdur edildiğini ifade eden Burak Görpüz, 'Olayın ardından diğer mağdurlar bizi buldu, biz bazılarını bulduk. Bir araya geldik ve bizi aynı kişilerin dolandırdığını anladık. Bu işin başındaki kişiler aynı ama alt kademedeki kişiler farklı. Türkiye'de birçok kişi bu yöntemle dolandırılmış. Senedimiz olduğu için savcılık da arabamıza tedbir koymuyor. Olay ceza mahkemesinden ticari mahkemeye dönüşüyor. Adamlar bilgili adamlar. Yasanın açığını bulmuşlar, kendilerini bu işten çok güzel sıyırıyorlar. Hiçbir şey de talep edemiyorsunuz. Böyle bir mağduriyet yaşadık, başkaları da yaşamasın. Bu işten ortalama 130 kişi mağdur var. Yaklaşık 15 milyon TL gibi bir kazanç sağladılar. Bu kişiler dışarıda dolaşmaya da devam ediyorlar. Ben 1 Kasım'da dolandırıldım. Benden sonra 3 kişiyi daha dolandırmışlar. Bu mağduriyetin önüne geçilmesini istiyoruz. Bizi böyle bir hataya düştük, başka insanlar düşmesin' diye konuştu.
Aracı Elden Çıkarmak İçin Afyonkarahisar'a Götürdük
Aracı dolandırıcıların ayağına kendilerinin götürdüğünü dile getiren Görpüz, 'Arabam 2014 modeldi. Pert kaydı olan arabamın normal fiyatları 135 bin TL'ydi. Bu adamlarla 123 bin TL'ye anlaştım. Biz de aracı hemen elden çıkarmak için arabamızı götürdük. Götürdük ve mağdur olduk. Bu adamlar da 70 bin TL ile 200 bin TL arası pert kayıtlı arabaları buluyorlar. Hazıra kondukları için ağır hasar kaydını pek önemsemiyorlar. Olayın ardından suç duyurusunda bulunduk. Senedimiz olduğu için arabaya tedbir koyulmadı. Soruşturma açıldı. Bazı mağdurların arabasında tedbir var ama benim arabamda yok. En azından tedbir konulsa, araba elden ele değişmez, bizim de alışımız daha kolay olurdu. Şu anda beklemedeyiz' şeklinde konuştu.
Arabanın Devrini Sözde Kadın Avukata Yaptık
Darp edilerek Manisa Ula'ya bırakılan Burak Görpüz'ün arkadaşı Abdulkadir Karabal, ise şunları söyledi: 'Arkadaşım arabanın satışını karşı tarafa vermişti. Beni Manisa Ula'ya götürdüler. Yolda küfürleşmeler oldu. Beni benzinlikte atıp, kaçmaya çalıştılar. Arabadan inmedim. Manisa'ya gittiğimizde yanımıza bir adam daha geldi. Bana, bu adamla beklememi söylediler. Orada beni darp etmeye çalıştılar. Manisa'da bizi karşılayan adam, 'Benim bunlara 140 bin TL borcum var. Gidip, avukat hanımla parayı onlara vereyim. Onlar da size parayı elden versinler' dediler. Biz aracın satışını sözde avukat kadına yapmıştık. Ben de parayı elden değil banka hesabına göndermelerini istedim. 15 dakika sonra Manisa'da bizi karşılayan adam yanımıza geldi. Avukat hanımı sorduğumda bankada para çekmeyi beklediğini söyledi. O sırada da hava kararıyordu. İçimden bu işin bir dolandırıcılık vakası olduğunu düşündüm. Akşam saati, bilmediğim bir il, ilçe. Bir de darp edildim. Bunların ilerleyen saatlerde bana daha büyük bir zarar verebileceğini düşünürken, tuvalete gidiyoruz bahanesiyle beni ekarte ettiler. Peşlerinden gidebilirdim ama sonuçta can korkusu var. Canımız söz konusu olduğu için peşlerini bıraktım. Mağduruz ve devlet büyüklerimizden bize yardım etmesini bekliyoruz.'
Editör: TE Bilisim