Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği, ‘ fındık için ar-ge çalışmaları sürüyor. Fındık verimliliği için devletin üreticiye destek vermesi şarttır. Fındık için 3 haneli fiyat bekliyoruz. Fındık kabuğu, zarı için yatırım yapıldı. Fabrika hazır, yakında hizmete açılacak’ diyen DKİB Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan müjdeyi fındık üreticilerine verdi.

DKİB’te gerçekleşen toplantıya Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Arslantürk, DKİB Fındık ve Mamulleri Sektör Komitesi  Başkanı Mehmet Cirav katıldı.

FABRİKASI YATIRIMLAR YAPILDI YAKINDA AÇILACAK!

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan,”Bugün ki toplantı konumuz fındık sektörü, basın toplantısı, doğu Karadeniz ihracatçılar birlği olarak sektörün duayenleri ile beraberiz. Bu toplantımızda fındığın ne olduğunu, fındıkta Trabzon’un yerinin ne olduğu veya olması gerektiğini, bugüne kadar Trabzon fındıkla ilgili biraz gölgede kaldı. Doğu kadradenize baktığımız zaman fındığın en çok ihraç edilen ili Trabzon, rakamsal olarak baktığımız zaman İstanbul ihracatta bizi geçiyor. Bu zamana kadar fındığın çok konuşulmadığını gördük, bu yüzden bunu dille getirmeyi uygun gördük. Üreticilerinde mağdur olduğunun farkınayız. Üreticinin fındık politikası ve fiyatından mağdur olduğunu, maliyetlerinde üretici zorladığını ve karşılığını da tamamen alamadığını söyleyenlerde var. DKİB ar-ge çalışmaları da yapıyor.  Fındık kabuğu karbon üretim tesisi daha yeşil bir dünya için güzel bir şey oldu.  Somut bir şey elde edilmiş durum da, fabrikası ve yatırımları da yapıldı, yakında açılacak, bununda müjdesinin vermek istedik” dedi.

FINDIĞA VERİLEN HİÇBİR FİYAT ÜRETİCİYİ TATMİN ETMEZ

DKİB Fındık ve Mamulleri Sektör Komitesi  Başkanı Mehmet Cirav,”Her yıl fındık taban fiyatı açıklandığı zaman bir takım serzenişler oluyor. Fındığın Trabzon girsun ordu illerini aldığımız zaman fındık dekar başına oldukça düşük sayılabilecek düzeyde, 70 ile 150 kilo arasında değişebilen rakamlar çerçevesinde fındığa verilebilecek olan hiçbir fiyat üreticiyi tatmin etmez. Bu durumda tatmin olmayan üreticinin bir kabahati yok. Kabahat bu işin planlamasını yapan tarım bakanlığıdır. Üretilecek olan fındığın yüzde 30 ve 40’ı ancak üretilebiliyor. Defalarca ilgili bakanlıklarla görüştük, konuştuk. Hızlı bir çözüm sağlanması için doğrudan gelire değil üretime destek verilmesi gerektiğini önerdik” ifadelerine yer verdi.  

DEVLETİN BU DURUMA KALICI BİR ÇÖZÜM BULMASI GEREKİYOR!

Üretime destek verilirse üreticinin fındık için çaba sarf edeceğini savunan Cirav,” Dekar başına verilen fiyat oldukça düşük bir rakamdır. Türkiye’nin fındık üretim potansiyeli 1,5 ton, bu bir tarım ürünüdür. Bu yıl olur ertesi yıl daha az olur. Yurt dışında her yerde fındık üretimi artıyor. Orada maliyet az, burada maliyet yüksek. Devletin bu duruma kalıcı bir çözüm bulması gerekir. Taban fiyat ile bu durum çözülmez. Hem üretimi fazla yapmalıyız hem de maliyetleri en aza düşürmeliyiz.

Yıllardır uygulanan bu politika ile önümüzdeki yıllar içerisinde fındık işi bizim devletimize külfet olacaktır. Diğer üretici ülkeler ile rekabet açısından, söz sahibi olma açısından önde olmalıyız. Doğrudan gelir desteği değil, üretimle birim kilo başına desteğin oluşmasını hep birlikte sağlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

SEYRETME VE BUDAMA İLE VERİMİ 3 KATINA ÇIKARIYORUZ

Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Arslantürk, 750 bin hektarlık bir alanda artık 700 ton olamayan bir üretimde bunun sürdürülebilirliği asla düşünülmemeli. Amerika 80 bin tonu aşmış durumda 10 yıl içerisinde Amerika’dan 200 ton üretim beklentisi var. Bizim çok acilen alan bazlı verimliliği artıracak politikalar üretmemiz gerekiyor. Bu konuda yapılan çalışmalarında neticesinin verdiğini görmekteyiz. Seyretme ve budama ile verimi 2 ile 3 katına çıkarabiliyoruz. Bahçede yenileme çalışmaları yaparak bunu 5 katına çıkarmamız da mümkündür. 700 bin tonluk bir üretim yapılıyorsa bunu 5 katına çıkarmamız mümkün. Çıkarınca da bunu satabilecek miyiz diye soranlar olacak. Amerika üretimde istikrardan üretimi artırdı. Sürdürülebilir bir fiyat ile yola çıkıldı. Sürdürülebilir tüketim fiyatı da çok önemli, TMO aracılığı ile 3 dolar seviyesinde alım yapılıyor. Serbest piyasada ona yakın seviyelerde alım yapıyor” açıklamasında bulundu.

3 HANELİ BİR FİYAT BEKLİYORUZ!

TMO ve benzeri kuruluşların verdiği fiyatların sürdürülebilir olmalısı gerektiğini söyleyen Arslantürk ,” Fındığın bir merkez bankası olmalıdır. 700 bin tonun üzerinde olamayan bir rekolte geliyor. İleriye dönük 3 haneli bir fiyat bekliyoruz. İlklimden dolayı tarımın verimliliği de düşüşe geçti. 700 bin tonun altına gelinmesinin en temel sebebi iklimdir. Bahçelerde rekolte denetimi yapıyorum. Bu yıl kadar boşun olduğu bir dönem görmedim onunda sebebi iklim oldu. En önemli olay üretimde verim, üretimde verimi düzelteceğiz. Fındık üretici tanımını yeniden yapmalıyız.  Belli bir miktarda üretim yapılan alanlar tespit edilmeli. Bunları yaparak dünya pazarında ki rekabeti ortaya koyacağız. Aksi takdirde geleceğimiz her geçen gün daha karanlık bir hale geliyor. Üretici ürettiği ürünün yüzde 80’ini gider olarak harcıyor” dedi.

ÜRETİMİ ARTIRACAK TEŞVİKLER ÜRÜNÜN KADERİNİ DEĞİŞTİRİR!

 Arslantürk ,”Üreticinin çoğunu gidere harcadığı bir yerde nasıl bu fiyatlar çok denilebiliyor. Doğrudan verimi artıracak teşvikler varsa o ürünün kaderini de değiştirebilirsiniz. Üretici o ürünün zarar hanesine yazmaya başlarsa o zaman o bahçeler orman haline gelecektir. Fındık üzerinde bizim hedef beklentimiz en az 5 milyar dolarlık bir ihracat, bu sektörü bizim köreltmememiz gerekiyor. Tarımın dünyada en önemli bir sektör haline geldiğini yaşanan pandemi ve yurt dışlarında yaşanan savaşlarda görmüş olduk. Fındığı en az 6 milyar dolar seviyesine çıkarmamız gerekiyor. Serbest karbon dediğimiz şey fındığın kabuğunda var. Girişimci bir arkadaşımız Beşikdüzü organizede tesisini kurarak faaliyete başladı. Fındık ve fındık ürünlerinde çalışmalar son yıllarda hızlandı. Fındık zarını değerlendirme, kabuğunu sadece yakacak olarak değerlendirme dışında da kullanabilme gibi çalışmalar var. Ülkeye yarın bir gün değer katabilecek çalışmalar devam ediyor” diyerek cümlelerini sonlandırdı.

AYŞE SANCAK

Editör: Birol Sancak