Memleket hasretiyle gelen bir hikâye
Fransa’da yaşayan Gümüşhaneli Hüseyin Mutlu, memleket sevgisini kilometrelerle ölçülemeyecek bir tutkuyla yaşıyor. 2001 yılından bu yana Fransa’da yaşayan 40 yaşındaki Mutlu, son bir yıldır sık sık 3 bin kilometrelik yolculuk yaparak Gümüşhane’nin doğal ve tarihi güzelliklerini dron kamerasıyla görüntülüyor.
Memleketini kalpten sevenlerin ortaya koyduğu işler, şehirlerin kaderini değiştirebilir. Hüseyin Mutlu’nun hikâyesi, uzaklarda yaşayıp yakın kalabilmenin ne demek olduğunu gösteriyor. Siz de memleketinizin bilinmeyen güzelliklerini tanıtmak için neler yapardınız? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
Gümüşhane’nin saklı cennetlerini adım adım keşfeden Mutlu, çektiği görüntüleri sosyal medya üzerinden paylaşarak hemşehrilerinden büyük ilgi görüyor. Kimi zaman yüksek yaylalardan, kimi zaman gür akan derelerden çektiği karelerle izleyenleri büyülüyor.
“İnsanlarımız bu güzelliklerin farkında bile değil”
Görüntülerin gördüğü yoğun ilgi, Hüseyin Mutlu’nun memleketine olan bağlılığını daha da artırmış. Sosyal medyada sıkça gelen “Gerçekten bu kadar güzel mi?” yorumları onu daha fazla keşfetmeye yönlendirmiş.
“Bu sürecin beni en çok etkileyen kısmı, insanların Gümüşhane’nin doğasından bihaber olması” diyen Mutlu, bu ilgisizliğin kendisini daha da motive ettiğini söylüyor. “Memleketim bu kadar güzelse neden kimse bilmiyor? Bu soruyla yola çıktım. Tepkiler çok güzel, her seferinde iyi ki gelmişim diyorum” şeklinde konuşuyor.
“Keşfedilecek çok yer var, biz daha yeni başlıyoruz”
Gümüşhane’nin her köşesini gezmeye kararlı olan Mutlu, bir yıldır yaptığı çekimlerin daha başlangıç olduğunu belirtiyor. En çok etkilendiği yerlerden biri olarak Kelkit'e bağlı Gümüştuğ köyündeki Dulağa Yaylası’nı işaret ediyor:
“Derenin kıvrıldığı, karla çiçeklerin bir araya geldiği bir görüntü yakaladım. Gerçekten büyüleyiciydi. Çimenli Yaylası da unutulmazdı; sarı çiçekler, yeşilin binbir tonu… İnsan böyle bir yerde zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor.”
Gümüşhane’nin en güzel zamanı: Bahar ve sonbahar
Mutlu, Gümüşhane’yi görüntülemek için en uygun zamanın Mayıs-Haziran ve Ekim-Kasım ayları olduğunu vurguluyor. Bu dönemlerde doğa tüm renklerini sergiliyor. Özellikle yaylalarda aynı karede hem kar hem yeşillik hem de çiçeklerin bulunması, ortaya eşsiz görüntüler çıkarıyor.
Çektiği videolar sadece Gümüşhane'deki değil, yurt dışındaki Gümüşhanelilerin de ilgisini çekmiş. “İzleyenler duygulanıyor, bazıları yıllar sonra memlekete dönmeye karar verdiğini söylüyor” diyen Mutlu, bu geri dönüşlerin kendisini ayrıca mutlu ettiğini ifade ediyor.
3 bin kilometrelik yolculuğun ardında yatan sevda
Fransa'dan Gümüşhane'ye uzanan bu yolculuk, sadece fiziksel bir mesafe değil, aynı zamanda bir gönül yolculuğu. Hüseyin Mutlu, “Fransa’dan İstanbul’a üç saat, oradan Trabzon’a bir buçuk saat, sonra da karayoluyla Gümüşhane’ye ulaşıyorum. Yorucu ama değer” diyor.
Eşinin de Kelkitli olduğunu ve bu yolculukta kendisine destek verdiğini belirten Mutlu, “Bu topraklarda hâlâ keşfedilmeyi bekleyen çok şey var” sözleriyle bu çalışmaları sürdüreceğinin altını çiziyor. Gümüşhane’yi tanıtmak, onun için bir görevden çok gönül işi.