Karadeniz’in Saklı Mirası: Taşgeçit’te Bir Gün
Karadeniz'in her köyü, her vadisi adeta birer açık hava müzesi. Bu sözü doğrular nitelikte bir etkinliğe geçtiğimiz günlerde Araklı’nın Taşgeçit (Golaşa) Mahallesi ev sahipliği yaptı. Doğa-Tarih Derneği’nin programlı doğa-kültür etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen bu gezide, katılımcılar köyün tarihi yapıları, eşsiz doğası ve kültürel dokusunu yerinde görme fırsatı buldu.
Katılımcılar, bölgenin geçmişine ışık tutan tarihi taş köprülerden camilere, eski değirmenlerden şelalelere kadar pek çok önemli noktayı gezdi. Köyün yaşayan kültür mirası olan geleneksel kıyafetler ve yaşam tarzı da belgelenerek kayıt altına alındı. Sonbaharın tüm renklerini kuşanmış vadide doğayla iç içe geçen bu etkinlik, yerel halkla etkileşim ve farkındalık açısından oldukça verimli geçti.
Golaşa: Tarih Kokan Bir Yolculuk
Taşgeçit Mahallesi, Araklı ilçe merkezine 36 kilometre mesafede yer alıyor. Tamamı asfalt olan yolun sonunda ulaşılan bu köy, geçmişte önemli bir ticaret ve geçiş noktası olan Karadere Vadisi üzerinde konumlanıyor.
Burası sadece doğasıyla değil, tarihiyle de dikkat çekiyor. Roma dönemi garnizon kenti Satala’nın Karadeniz’e açılan kapısı olan bu bölge, Bizans ve Osmanlı döneminde Araklı Limanı ile Erzincan, Gümüşhane ve Bayburt arasında kurulan kervan yolları üzerinde stratejik bir merkezdi.
Köyde hâlâ ayakta kalabilen 4 taş kemer köprü, eski hanlar, tarihi okul ve cami, geçmişin sessiz tanıkları gibi ziyaretçileri karşılıyor. Ne yazık ki bu değerli mirasın büyük bir kısmı koruma altına alınmadığı için yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Sadece Golaşa-Taşgeçit köprüsü bugüne kadar restore edilerek kurtarılabilmiş.
Acil Müdahale Bekleyen Tarihi Yapılar
Köyde yer alan 3 taş kemer köprü, kötü hava koşulları ve ilgisizlik nedeniyle ciddi tahribata uğramış durumda. Aynı şekilde, Golaşa Hanları olarak bilinen tarihi hanlar da özgün mimarisini hızla kaybediyor. Yetkililer tarafından koruma altına alınmayan bu yapılar, uygunsuz restorasyonlar ve zamana karşı verilen savaşta birer birer yok olma riski taşıyor.
Etkinlik katılımcıları, bu yapıları belgelerken bölgeye dair tarihi, kültürel ve turistik potansiyelin de altını çizdi. Bölgenin mimari dokusu ve sokak yapısı, dikkatli koruma çalışmalarıyla bir açık hava müzesi ve kültür rotasına dönüşebilir.
Doğaya Saygı Çağrısı: Temizlik Bilinci Eksik
Her ne kadar köy yolları bakımlı ve çöp konteynerleri yerli yerinde olsa da, köy içinden geçen dere yataklarına ve özellikle şelale çevresine gelişigüzel atılmış çöpler dikkat çekti. Bu görüntüler, hem doğaya hem de köyün sahip olduğu değerli mirasa yakışmıyor.
Etkinliğe katılanlar, yol boyunca rastladıkları çöpleri toplayarak duyarlılık örneği gösterdi. Ancak bu çabanın sürdürülebilir olması için muhtarlık, belediye ve kaymakamlık düzeyinde daha etkin temizlik ve bilgilendirme çalışmalarına ihtiyaç var. Doğayı korumak, sadece ziyaretçilerin değil, tüm yerel halkın ortak sorumluluğu.
Golaşa Vadisi’nde Bir Gün: Taş Köprüler, Değirmenler ve Sonbahar Renkleri
Taşgeçit (Golaşa) Mahallesi, Karadeniz’in saklı kalmış kültür ve doğa hazinelerinden biri. Ancak bu mirasın geleceğe taşınabilmesi için koruma, bakım ve bilinçlendirme çalışmalarına acilen ihtiyaç var. Golaşa’da geçen bir gün; doğayla, tarihle ve kültürle iç içe yaşanan bir deneyim sunarken, aynı zamanda büyük bir sorumluluğu da gözler önüne seriyor: Tarihi mirasımızı ve doğal zenginliklerimizi korumak hepimizin görevi.