Samsun’daki Oymaağaç Höyüğü’nde Hitit dönemine ait 3 bin 500 yıllık fındık içi ve fındık kabuğu fosili bulundu. Türkiye'de bilinen en eski fındık kalıntısı tespit edildi.

Hititlerin Kutsal Kenti Nerik’te Çarpıcı Bir Keşif

Samsun'un Vezirköprü ilçesinde yer alan Oymaağaç Höyüğü, 20 yılı aşkın süredir süren kazı çalışmaları ile Hititlerin kutsal kenti Nerik olduğunu kanıtladı. Kazılara 2006 yılında başlayan Prof. Dr. Rainer Czichon başkanlığındaki ekip, bu yılki çalışmalar sırasında Karadeniz'in simgesi olan fındığa ait 3 bin 500 yıllık iç ve kabuk kalıntılarına ulaştı.

Bölgenin kutsal önemini taşıyan buluntulara bir yenisi daha eklenirken, bu keşif Karadeniz'de fındık üretiminin geçmişine dair tarihi verileri de önemli ölçüde etkiliyor.

Fındık Kalıntıları Milattan Önce 1500 Yılına Ait

Kazı başkanı Prof. Dr. Czichon, bulunan fındık kalıntılarının radyokarbon analizleriyle M.Ö. 1500 yılına tarihlendiğini belirtti. Bu da Türkiye’de şimdiye kadar bilinen en eski fındık kalıntılarının Giresun'dan değil, Samsun Oymaağaç Höyüğü’nden çıktığını ortaya koyuyor.

“Bir tane değil, birçok fındık içi ve kabuğu bulduk. Ayrıca tekstil parçaları, savaş aletleri, idol figürleri ve kutsal suya dair ıslak ahşaplar da elde ettik” diyen Czichon, kazıların yıl sonuna kadar süreceğini ifade etti.

Oymaağaç Höyüğü Nerik Olduğu Kanıtlandı

Kazıların en önemli bulgularından biri, buranın Hititlerin kutsal kenti Nerik olduğunun çivi yazılı tabletlerle kanıtlanması oldu. Bölgedeki kutsal pınar, yer altı merdiveni, Hitit tapınak yapısı ve yüzlerce küçük eserin yanında, hava tanrısının en sevdiği çeşme olarak tanımlanan su kaynağı da keşfedildi.

Prof. Czichon, höyüğün Kalkolitik Çağ'dan Demir Çağı sonuna kadar sürekli yerleşime sahne olduğunu ve Hitit döneminde zirveye ulaştığını belirtiyor.

Türkiye'nin Fındık Tarihi Yeniden Yazılıyor

Fındık, bugün Türkiye'nin ihracatında önemli bir yer tutarken, tarihsel olarak da Karadeniz’in vazgeçilmez ürünü olduğunu bir kez daha kanıtladı. Şimdiye kadar fındığın en eski izlerine Giresun çevresinde rastlandığı düşünülüyordu. Ancak yeni bulgular, bu tarihin en az 3 bin 500 yıl öncesine, Hitit dönemine kadar uzandığını gösteriyor.