Trabzon’dan Dünyaya Yayılan Mehter Coşkusu
Osmanlı İmparatorluğu’nun en uzun süre tahtta kalan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın doğduğu şehir olan Trabzon’da, onun ismini taşıyan Kanuni Mehteran Takımı 30 yıldır kültürel bir mirası yaşatıyor.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 1995 yılında kurulan mehteran takımı, sadece Türkiye’de değil, dünya sahnelerinde de Osmanlı’nın görkemli ruhunu yaşatmaya devam ediyor. Bugüne kadar birçok ülkede konser veren takım, mehter müziğini geleneksel dokusuyla yaşatırken, aynı zamanda yeni nesillere bu mirası tanıtmayı sürdürüyor.
Kanuni’nin Adını Taşıyan Takım, Tarihî Kimliğiyle Öne Çıkıyor
Trabzon’un fethi kutlamalarında 1996’da ilk konserini veren Kanuni Mehteran Takımı, yıllar içinde sadece yerel bir gösteri grubu olmaktan çıktı. Bugün artık uluslararası etkinliklere katılan ve Türkiye’yi temsil eden önemli bir kültür elçisi haline geldi.
1995 yılında dönemin Belediye Başkanı Asım Aykan’ın talimatıyla kurulan takım, Kanuni Sultan Süleyman’ın mirasını hem müzikal hem de tarihî bir kimlikle yaşatıyor. Adını aldığı padişah gibi kudreti, disiplin ve estetiği bir arada sunan takım, bu yönüyle izleyenlerin hafızasında iz bırakıyor.
Yurt İçinde 370 Konser, Yurt Dışında Kültür Temsili
Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Erdem Zekeriya İskenderoğlu’nun açıklamasına göre, Kanuni Mehteran Takımı sadece bu yıl 370 farklı etkinlikte sahne aldı.
Takım bugüne kadar Almanya, Macaristan, Katar, Ukrayna, İran ve Özbekistan gibi ülkelerde konserler vererek Türkiye’nin kültürel zenginliğini dünyaya tanıttı.
Mehterin yalnızca bir müzik türü olmadığını vurgulayan İskenderoğlu, takımın kıyafetlerinden enstrümanlarına kadar her detayın titizlikle planlandığını belirtti. Tüm üyelerin belediye personelinden oluştuğu takım, 2022’den bu yana sadece mehter faaliyetleriyle ilgileniyor.
Mehter, Savaş Alanlarından Bugüne Uzanan Müzikal Miras
Mehterbaşı Ali Mahir Pak’ın ifadesiyle, mehter müziği yalnızca tarihî bir figür değil, aynı zamanda psikolojik bir güçtür. Düşmana korku, askere cesaret veren bu müzik türü, Osmanlı’nın zaferlerinde önemli rol oynamıştır.
Takımda trompet, davul, zurna, kudüm ve zil gibi geleneksel enstrümanlar kullanılırken, çevgen adı verilen okuyucular ise dualar ve marşlarla müziğe anlam katıyor. Mehterin savaş müziği olarak dünyada eşi benzeri olmadığı ifade edilirken, bu kültürün gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar kararlılıkla sürdürülüyor.
Kültürel Mirasın Taşıyıcıları: Çevgenler ve Mehteranlar
Mehter takımında çevgen olarak görev yapan Halil İbrahim Topsakal ve Aydın Demir, mehterin taşıdığı tarihî ve manevi değere vurgu yapıyor. Topsakal, konserlerin yapılış amacına göre özel repertuarlar oluşturduklarını ve provaları düzenli olarak gerçekleştirdiklerini anlatıyor.
Aydın Demir ise izleyici olarak başladığı bu yolculukta takımın bir parçası olmanın gururunu yaşadığını belirtiyor. Her iki isim de mehterin yalnızca bir gösteri değil, aynı zamanda bir kültürel eğitim olduğunu ve genç nesillere bu bilinci aşılamayı amaçladıklarını ifade ediyor.