FRANSA DURUMDAN VAZİFE ÇIKARTIYOR

Fransa Avrupa'da önemli ülke olduğunu,
Müslümanlar üzerinden ispatlamaya çalışan bir devlet.
Öyle sadece,
Aşk,
Sex,
Moda devleti değil,
Güç/kuvvet ve cesaret mevzularında da varım demeye çalışıyor...
*
Kaldı ki bu Fransa,
Humeyni'nin hamisi bir devlettir.
Tıpkı Amerika'nın FETÖ'yü barındırdığı gibi
Hümeyni'yi de
Fransa'da projelendirmiş,
1979 Yılında İran'a göndermiştir.
*
Şimdi bu Fransa ve  batı ülkeleri,
İslam'ı çok mu sevmektedirler?
Öyle ya,
Şah rejimini yıktırarak,
İran İslam Cumhuriyetini kurdurmak neyin nesiydi acaba?
*
Ya da Türkiye Cumhuriyetini FETÖ'ye yıktırtmaya çalışarak,
Başka hesaplar içinde olan  çok sevgili dostumuz ve müttefikimiz (!) Amerika,
Sözde,
Demokrasiden,
Parlamentodan,
Cumhuriyetten yana değil miydi?
Değilmiş işte.
*
Amaçları ülkelerin içlerini,
Karıştırmak,
Ayrıştırmak,
İç savaş çıkartmak,
Silah satmak,
Sömürmek,
Ve böylece aradaki gelişmişlik mesafesini açmaya devam etmek...
*
Evet,
Bu genç ve toy  Macron,
Trunp'dan aldığı talimatla,
Kuzey Suriye'de nöbeti devralmak istiyor.
Kendini de bizatihi kanıtlamak beşinde.
*
Şunu biliyoruz.
Ki,
Fransızlar da biliyorlardır.
Yüz yıl önce yine bu güneyimizde  ne kanlı filimler çeviriyorlardı.
Yine aynı hastalıkları depreşti.
*
İyi,
Gel bakalım kaça mal olur size.
Nasıl olsa biz gemileri yaktık.
*
Bu arada Fransızlara ait bir yakıştırma var.
Paylaşmanın tam da zamanı:
*
- Ellerini kaldırmış 100.000 Fransız'a ne denir?
- Fransız ordusu
*
- Fransa'da neden hep geniş meydanlar vardır?
- Alman orduları daha rahat yürüyüş yapsın diye.
*
- Fransızlar özgürlük heykelini neden Amerika Birlik Devletlerine verdi?
- Çünkü heykelin sadece tek kolu havadaydı
*
- Paris'teki Disnayland'da neden havai fişek şovu yapılmaz?
- Çünkü Fransızlar ateş altında olduklarını sanıp teslim olmaya çalıştıkları için.
*
- Yazılmış en kısa kitap nedir?
- Fransız savaş destanları
*
- Fransız askerlerine eğitimlerinde ilk olarak ne öğretilir?
- 10 dilde teslim oluyorum
*
Bir Fransız general, İngiliz generale sormuş
- Neden siz kırmızı pantolon giyiyorsunuz?
- Askerler yaralandığında kan izleri belli olup, askerleri korkutmasın diye
*
İşte o gün bugündür Fransız askerleri kahverengi pantolon giymeye başlamış.

HOŞLANMIYORUM!

Bir cenaze var.
Acılar yürekleri yakıyor.
İnsanlar cenaze namazı kılacak.
Ön sıra protokol.
Hem de, İslam dininde protokol.
O protokolde siyasiler.
Yani halka köle olmaya geleceksiniz.
Ama illa da protokolde kılacaksınız öyle mi?
İşte bu mevzu canımı sıkıyor.
*
Bir kadın yolda ve elinde sigara,
Gogocu  erkek taklidi yapar gibi çekiyor mereti.
Çok çirkin görünüyor çook!
*
Müşteri satıcı esnafa bir şeyler soruyor.
Sözde uyanık satıcı,
Derhal müşteriyi incelemeye alıyor.
*
Yerinden kıpırdamadan.
Kaşlarını devreye sokaraktan,
Alnını kırıştıraraktan,
Yayvan ve ukala bir dille savsaklayaraktan kendince esnafçılık oynuyor.
Oysa her müşteri esnafın misafiridir.
Eskiden ticari mekanlarda,
"Müşteri velinimetimizdir" yazardı.
"Müşteri her daim haklıdır" yazardı.
Ve hatta bazı iş yerlerinde ise,
"Müşteri kraldır" yazardı.
*
Evet, müşteri o an bir şey almaz ise,
Çirkinleşme.
Bu gün o mekandan  satın almadan çıkan o müşteri,
Gelecekte çok daha fazlasını tüketebilir.
İşte bu kapa ve küstah esnaflardan hiç hoşlanmıyorum.
*
Yıllardır kadınlara karşı pozitif ayrımcılığı savunurum,
Savunacağım.
Ama,
Sokakta ağzındaki sakızı şişirip şişirip patlatmaları yok mu?
Onlar da, fena halde sinirimi bozuyor...

BU GÖNDERME KİME

1 Nisan Galatasaray Trabzonspor maçı sonrası skorboarda:
Şampiyon takımın kupası müzesinde olur.
İfadesi Trabzonsporluların kafasını karıştırdı.
Zaten kötü bir oyun sonrası Galatasaray'a yenilen Trabzon taraftarları,
Skorboarda yazılan o ifadeyi kast ederek,
"Bunu unutmayacağız" demeye başladılar.
Ancak sanırım bir yanlış anlama var.
Konu bizim dışımızda.

Bakın bu ifade Şekip Mosturoğlu'nu rahatsız etti.
Buradan anlıyoruz ki,
Fenerbahçe 1959 ve öncesine ait şampiyonluklarının  tescilini istemektedir.
Yani Gönderme Trabzonspora değil,
Fenerbahçeyedir.
*
Ancak Tribünlerden Trabzonspor'a "şikeci" Şeklinde hakaret edilmesi çok çirkindi.
Oysa aynı tribünlerden Trabzonsporlu futbolculara,
2010-2011 şampiyonu hoş geldin şeklinde karşılanmıştı.
Ne oldi size?
Ne oldi böyle?
Bu espriyi sevdim.
Bu arada maç sonrası sosyal medya hareketlendi.
Maçla ilgili neler neler...
*
Ama ben,
Topla oynama oranlarına takıldım.
Galatasaray % 69
Trabzonspor / 30
Fatih Terim % 1
Burak Yılmaz  0

DERDİNİ SÖYLEMEYEN DERMAN BULAMAZ

Evet, yıllarca siyasilerden bireysel taleplerde bulunduk.
Hep şahsi çıkar ve ikballerimizin ardına takıldık.
Ama bu şehrin çıkarlarına,
Toplumsal menfaatlerimize yönelik taleplerimiz neredeyse hiç olmadı.
*
Ancak son yıllarda bu talepleri  basının öncülüğünde yazıp çizdikçe siyasilerin ellerini ankarada güçlendirdik.
Argümanlarını çoğalttık.
Halk istiyor gerekçesiyle siyasiler kapıları aşındırmaya başladılar.
*
Sonra,
Sonra geç de olsa gördük ki,
Ağlamayan çocuğa mama vermiyorlar.
İşte Demir yolu projesi.
İşte Kanuni Bulvarı.
İşte Raylı Sistem.
İşte Yatırım adası.
İşte 2. Gümüşhane Tüneli.
İşte 2. Üniversite.
Ama bir konu var ki gündeme alınmayan.
O konu ki, belki de en önemlisi.
Güney Çevre Yolu.
Rize'de başlandı.
Giresun'da  başlandı.
Ordu ve Samsun'da bitirildi.
Ama bizde hala siyasilerin gündeminde yok.
Oysa olmalı ve olacak.
Yoksa bu şehir asla büyüyemez.
Büyüyemez ve gelişemez ve güzelleşemez.

ZAMANLAMA HATALARI

Maksadımız kimseyi kırmak değildir.
Ancak,
Turizm şehri Trabzon'umuzda neredeyse tüm tarihi mekanlar tadilata alınmış.
Son olarak, 
Trabzon Müzesi tadilata alındı.
Konuyla ilgili olarak,
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu,
Tadilat süresinin bir buçuk yıl kadar sürebileceğini belirtti.
*
Takdir edersiniz ki,
Bir buçuk yıl demek,
2 yaz sezonu demektir.
Gönlüm isterdi ki,
Bu tadilatlar yaz sezonunda devam etmese,
Zira bu memlekette, İnşaatın her türü kış mevsimde de yapılabilir.
Ama neyse.
Hayırlısıyla bir an önce bitirilmesi temennisiyle.

BİZE YAKIŞMIYOR

Özellikle sokakta caddede yüksek sesle küfürlü konuşmalar bize yakışmıyor.
*
O şunu dedi,
Bu şunu yaptı...
Gibisinden dedikodular yapmak bize yakışmıyor.
*
Yalan söylemek,
İftira atmak,
Kaba ve düşüncesiz ifadeler kullanmak.
Her daim kazanmaya odaklanmak bize yakışmıyor.
*
Cesaret kırmak,
İnsanları utandırmak.
Yolda/izde çocukları azarlamak ve ağlatmak bizlere yakışmıyor.
*
İnsanların fiziki kusurlarıyla alay etmek,
Yapmacık tavırlar sergilemek,
Bize yakışmıyor.
*
Çıkarları için kişiliğini satmak.
Hem cahil,
Hem de küstah olmak bize yakışmıyor.
*
Cinsiyet ayrımcılığı yapmak.
Irkçılık yapmak.
Başkalarının üzerinde nüfuz kurmak bize yakışmıyor.
*
Laf kesmek.
Dinlememek.
Argo konuşmak,
Özellikle tokalaşırken göz teması kurmamak bize yakışmıyor.
*
Emanete ihanet etmek,
Aldığı gibi vermemek.
Bize yakışmıyor

FIKRA

Taksinin yokuşta freni patlamış,müthiş bir hızla aşağıya doğru iniyor.
Kayserili müşteri bağırmış:
Durdur şu arabayı!
Şoför panik içinde:
Durduramıyorum frenler patladı!
Kayserili müşteri:
O zaman taksimetreyi kapat!