Türkiye son derece önemli bir yerel seçimi geride bıraktı.
Kazanan ve kaybedeni ile yeni bir dönem başladı.
Seçmen son sözü sandıkta söyledi.
Kazananları tebrik ediyoruz.
İktidar cephesi de muhalefet cephesi de kendine göre bu seçimlerin analizini yapacaktır mutlaka.
Enine-boyuna tartışacaktır.
Seçmen üzerine düşeni yaptı sandığa giderek oyunu kullandı.
Artık top seçilenlerde.
Onlar gereğini yapacak.
Verdikleri sözleri tutmak zorundalar.
Kentlerin daha yaşanabilir daha güvenli daha sağlıklı olması için canla-başla çalışmak zorundalar.
Özellikle büyükşehirler ciddi anlamda yatırım hamlesi beklemekte.
Hala bir çok şehirde rutin sorunlar çözüm bekliyor.
Bütün bunlar yapılırken vatandaşın gönlünü kazanmak ve yüreğine dokunmak gerek.
Yerel seçimlerin ister doğuda ister güneyde ister batıda isterse de kuzeyde verdiği mesaj budur.
Seçmen kendisini yönetecek başkanla arasında sıcak bir bağ kurmak ve değerli olduğunu hissetmek istiyor.
Bu son derece önemli ve haklı talep.
Değerli okurlarım geldiğimiz süreç gerçekten sıkıntılı.
Ülkemiz çok hassas bir süreçten geçiyor.
Hepimize düşen en önemli sorumluluk birlik ve beraberliği sağlamak.
Terör belası ile  mücadele ortadayken, uyuşturucu baronların karşı amansız savaş verilirken, içerde ve dışarda her türlü kirli oyuna karşı bir duruş sergilenirken bizler keyfi davranamayız.
Gerçeklerle yüzleşmeli ve asla unutmamalıyız.
Her şey bu kadar basit ve sıradan değil.
Zaman ayrışma-ötekileşme-isyan ve kavga zamanı değil.
Nefret-kin-haset ve fesatlık dilinden hepimiz kurtulmak zorundayız.
Makam-mevki sahibi olanlar kendini asla vazgeçilmez saymamalı.
Bazıları ne yazık ki geldikleri yerin hakkını vermek yerine hak yemek peşinde.
Bazıları koltuğa güç katmak yerine koltuktan güç almak derdinde.
Benim işlerim, benim menfaatlerim, benim çıkarlarım anlayışı ile yüzsüzlük  yapanlar kendi davalarına ihanet edenlerdir.
Merhamet ve vicdan sahibi olmayan liyakat vasıflarını taşımayanların bir yerlere gelmesi kadar acı bir olay yoktur.
Çünkü onların tek derdi kendi egolarıdır.
Geçenlerde bir seyahat esnasında bir bakanımızın danışmanlığını yapan kişiye elimi uzattım neredeyse gözleri ile beni yiyecekti.
Sanıyor ki dünya hep böyle dönecek hep ben böyle önde uçacağım.
Fesatlık-kıskançlık ve hasetlik yüzünüze maske olursa arkanızdan çokta söven de olur.
Kendimizle barışık yaşamadan barışı, kendi kardeşimizi sevmeden de kardeşliği savunanların hep bir maskesi vardır.
Aldatmayı-kandırmayı meslek olarak görenler aynı şeyleri yaşadığında şok olmamalı.
Allah hepimizi güzel insanlarla tanıştırmayı ve yaşamayı nasip eylesin.
Üç-günlük dünyada yaşıyoruz hepimiz aynı yolun yolcusuyuz.
Yolun sonu da belli.
Hiç kıvırmaya-dolanmaya-yalanmaya gerek yok.
Hayatta dost arkadaş kavramı çok önemlidir.
Seçimler gelir-geçer.
Yarın bakmışsınız başka bir seçimde başka bir sandık önümüzde.
Yeter ki kendimizi-benliğimizi kaybetmeyelim
Yeter ki dostluklarımızı satmayalım.
Yeter ki onurdan-şereften-ahlaktan taviz vermeyelim