Trabzonspor’un savunmasını tam anlamıyla oturtamadığı açık.
6 maç 8 gol.
Lige yeni çıkan Denizlispor 2 mağlubiyet almış, yediği gol sadece 3.
Trabzonspor şu an için 2 kulvarda birden olduğundan maçın son bölümlerinde oyundan kopmalar, yorgunluklar oluyor.
Yalnız, futbolda aklın yolu bir.
Erman Toroğlu Beşiktaş maçı sonrası güzel söyledi.
‘Kardeşim 3-0’ı yapmışsın, rakip çaresiz, ne gerek var hâlâ hücum hücum.
Zaten yorgun takımsın, hafta içi yine maçın var.

Bırak oyunu dinlendir, al-ver, al-ver yap rakip sana gelsin, sen kontra ataklarla çık.’
Trabzonspor’un oyun planında oturması gereken çok şey var.
Beşiktaş maçındaki en önemli artı futbolcuların isteğiydi.
Şunu da anti parantez yazayım.
Galatasaray Kongre Üyesi gazeteci Fatih Altaylı söyledi: “Trabzonspor iyi oynamaya başlayıp puan almaya başlasın, çelme takılmazsa şampiyon olur.”
Doğru bir laf etmiş.
Biz bunu yıllarca yaşadık.
Özdemir Federasyonu’ndan umutlu olmak istiyoruz.
Bülent Yıldırım sezon başında bıraktırıldı, şimdi de Suat Arslanboğa diskalifiye edildi.
G.Birliği maçında faul sonrası yediğimiz golde hakem Mete Kalkavan’ı unutmuyoruz.
Beşiktaş maçında 2-0’dan sonra hakem Palabıyık kartlarla bizi yıldırmak istedi.
Bu sezon da hakemler, federasyon ve yayıncı kuruluş yoluyla takımlar yeniden figüran haline getirilirse yazık ederler.

YEREL MEDYA GÜÇTÜR


Ersin Düzen’in bir sözünü aldım: ‘Trabzon yerel medyası Trabzonspor’un her maçını kazanmasını istiyor’

Doğru, istiyoruz. Çünkü kentin moral kaynağı Trabzonspor.  Trabzonspor’un sıkıntılarının sebebi yerel medya değil. Eleştiriler bazen ağır kaçabiliyor ancak yerel meyda Trabzonspor’un şampiyon olmasını istiyor. Bugüne kadar yerel medya olmasa idi Türkiye Trabzonspor’un sesini böyle duyabilecek miydi? Trabzonspor 1996, 2005 ve 2011 yılları olmak üzere 3 kez şampiyon olmuştur. Bu şampiyonluklarda yerel medyanın katkısı büyüktür. Şampiyonluklarımızı iç edenlere karşı da yerel medya savaşmıştır. Doğru bazı yorumcular sert eleştiriler yapıyor, belki yerel basın bazen yazılmaması gereken duyumları da yazıyor. Ama yerel basın Trabzonspor’un hep kazanmasını istiyor.

TRABZON LİDERİNİ BULDU


Gençlerbirliği maçının sonrası idi. Maç bitmiş yakın planda kameralardan ekrana Sosa gelmişti. Forması sırılsıklam olmuş, ter burnunun ucundan süzülerek akıyordu. Spor müdürümüz Yahya Karabina’ya o anı anlattım ve ‘Sosa terini akıtıyor’ dedim. Trabzonspor’un Beşiktaş’ı 4-1 yendiği maçı da biraz analiz edelim. Dorukhan’ın kendi kalesine attığı goldeki sert orta, yine Necip’in kafasından sekip ağlara giden top. Sosa muhteşem oyununu asist ve gollerle süslüyor. Trabzonspor liderini buldu. Allah’ım sakatlıktan koru.

O MAÇI HATIRLAYIN


Trabzonspor, Eskişehirspor’la deplasmanda oynuyor. Kamil Ahmet, Ümit Karan’lı kadro. Eskişehir maça başladı. Aman Allah’ım sağ kenardaki Kamil Ahmet makine gibi. 90 dakika boyunca inanılmaz bir futbol oynadı. Ve 0-0 devam eden maçın 90 artı 4’üncü dakikasında Ümit Karan kafa ile takımına 3 puan getiren golü attı. O maçtan sonra Kamil Ahmet’e dikkat çektim. ‘Alın 10 yıl sağbekte size Turgay gibi oynasın’ diye yazdım. Ama yok. 5 yıl sonra alındı. Belki biraz yaşlandı ama sağlam bir Kamil Ahmet her zaman oyunda denge. Markajını yapar, top saklar, güçlüdür direnç gösterir. Onun için TRT’de yorum yapan Kaya Çilingiroğlu ve diğerlerine bakma Kamil Ahmet. Aynen devam et.  

ERSEN MARTİN’DEN EĞLENCELİ TWETT


Beşiktaş ve Trabzonspor’da oynamış Ersen Martin maçtan önce Trabzonluları tarif eden eğlenceli bir twett attı. Hem de Trabzonspor forması ile. Otel odasında ve resepsiyonu arayıp ‘Bir meyve tabağı getirir misiniz?’ diyor. Sonra mutfaktan bir meyve tabağı ile garson odasına giriyor, buyur diyor. Ersen Martin boş tabağa bakıyor ve gülüyor. Sonra Trabzon’da olduğunu hatırlıyor ve akşam olduğunu!

EROL ÜZEN, TRABZON VE ATLETİZM


Erol Üzen. Trabzon’un efsane TEK Müdürlerinden ve atlet. Ankara’da Üniversite ve askerlik yıllarında Gülleci olarak milli formayı giydi. Ankara’da 1960 ve 70’li yılların örnek sporcusu idi. Dün ziyaretçileri vardı. Atletizm milli takımının hocası Artun Talay, kameraman ve asistanı ile birlikte Trabzon’a geldi, milli atlet olarak Erol Üzen’i ziyaret etti. Atletizm Ansiklopedisi için çekimler yaptı. Belgeseli hazırlayıp Yotube’dan yayınlanacak. Üzen’in elindeki fotoğrafların görüntüleri alındı ve tarihe yolculuk ettiler. Ve sordu, ‘Erol ağabey ismin bir tesise verilecekti ne oldu?’ Üzen yutkundu ve ‘bu soruyu Trabzon’un yöneticilerine sormak lazım. Bugün spora yön verenlere sormak lazım. Şehir onlardan bunu bekliyor’  cevabını verdi.

SUAT HOCA’NIN DOSTLARI


Suat Tekelioğlu hocanın vefatı, onunla ilgili bilinmeyenlere de ulaşmamıza vesile oldu. Trabzonspor’un ve birçok futbol takımının Almanya temsilciliğini yapmış isimdi Tekelioğlu. Almanya ve Frankfurt’a gidilir de Ömer Akkoç’un restoranına uğramamak olur mu? İşte Suat hoca ve Fethi Türkoğlu hocanın Akkoç ile dostluğu böyle meyvesini verdi. Akkoç, Tekelioğlu ile aralarındaki esprileri anlattı. Ağlasak mı, gülsek mi? Ömer Akkoç ile müthiş bir dostlukları vardı. Öldüğü gece sabaha kadar anjio sürecini takip etmiş ve gözleri doldu, ağladı. Tekelioğlu ve Akkoç Trabzon’da da beraber birçok anıyı yaşadılar. Trabzon futbolunun ve Ömer Akkoç’un başı sağolsun.

KİTAPLAR-ZİYARETLER


Cevat Ocak. Sağlık sorunlarını aştı ve bunların arasında da Derin Trabzonspor-2 kitabını, yine Şamil Ekinci kitabını yazdı. Hakemlerle ilgili olarak bir kitap hazırladı. Son olarak Cemil Usta’nın hayatını muhteşem bir akışla kalem aldı ve baskısı tamamlanmak üzere. Cevat diyor ki, ‘Şimdi de Ali Kemal Denizci’yi çalışıyorum, resim ve bilgi topluyorum’ dedi. Ocak bütün bunların arasında ziyaretlerini de aksatmıyor. Dün Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti ve kadim dostu ağabeyi Nevzat Yılmaz ile sohbet etti. Genel müdürlüğünden dolayı kutladı.