Sevgili Okurlar,

Pandemi sürecinde en fazla sıkıntıyı çeken kesim nakliyeciler oldu.

Nakliye firmaları ki, TIR ve Kamyoncular bu süreçte ‘çalıştıkları’ gerekçesiyle hükümetin desteklerinden de yararlanamadılar. Buna bir de sınır kapıları ve Uluslarası geçişlerde yaşadıkları sorunlar eklendi.

Haberlere de yansıyan biçimi ile TIR’ların Azerbaycan’da da sıkıntı çektikleri geçiş ücreti olarak 750 dolara yakın para verileri iddiaları vardı.

Bu iddiaları Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği’nin Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan’a sordum.

Öyle ya, savaşta barışta he daim Türkiye Azerbaycan’ın yanında. İki devlet tek millet olarak yola devam ediyoruz. Karabağ savaşında Türkiye’nin eğitimi ve SİHA desteği ile Ermenistan ağır bir yenilgiye uğratıldı. Bu tarihi bir zaferdir.

Buna rağmen böyle bir geçiş ücreti alınıyorsa bu olamaz dedim.

Bir kez daha sordum.

-Sayın Başkanım, Azerbaycan’dan geçen TIR kamyonculardan böyle bir ayak bastı parası alınıyor mu?

‘Hayır’ dedi ve anlattı:

‘Uluslararası nakliye yapanlar Sarp kapısında bekliyorlar. Fakat Gürcsitan’a girerken sıkıştırılmıyorlar. Gürcistan ile Azerbaycan arasında kırmızı kapı diye bir geçiş noktası var. Burada  Azeriler sorun çıkarıyor. Hak etmediğimiz şekilde. Ayrıca Azerbaycan sınırları içinde seyreden benim nakliyeci esnafıma da ağır ağır cezalar kesiyorlar. Ayak bastı parası olarak 750 dolar alınıyor falan böyle bir durum yok. Türkiye’nin dostu Azerbaycan’da TIR’cılar ayrıcalık beklerken  haksızlığa uğruyorlar. İtirazımız bunadır’

Bunları dinledikten sonra ‘Nerede kardeşlik hukuku’ diye sordum kendi kendime!

Gürdoğan’da, ikili diyaloglarda hep fedakarlık yapanın Türkiye olduğunu ifade etti. Sohbette Nahcıvan kapısı da gündeme geldi:

‘Kapı açıldığında Ulaşım rahatlayacak.Türk TIR ve Kamyonları Karadağ’dan bir koridoru kullanarak direk olarak Azerbaycan’ın değişik noktalarına ulaşabilecek. şimdi bu bekleniyor.’

Gürdoğan sözleri tamamlarken şunu da ekliyor:

‘İki ülke arasında uluslarası ticaret masaya yatırılmalı ve güçlü bir diyalogla birlikte Türkiye’den Azerbaycan’a ya da Azerbaycan’ı transit kullanıp diğer kafkas ülkelerine giden araçlar ayrıcalık görmeli.’

Bende Sayın Başkan Gürdoğan’a  katılıyorum ve ‘kardeşlik hukuku budur’ diyorum.

KANAL İSTANBUL VE ETRAFI..

Sevgili Okurlar,

AK Parti ile CHP arasında İstanbul mücadelesi bitmez.

Bu mücadele yerel seçimler önce  başladı ve 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile devam edece, yerel seçimde yeniden zirve yapacaktır.

Cumurbaşkanı Tayyip Erdoğan Çamlıca verici kulesini açarken Kılıçdaroğlu da Beşiktaş’ta açılış yaptı. Tesadüfi değildir.

Görül arzu ederdi ki, kuleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu birlikte açsın. Ancak Köprüler atılmış ve bunu ne bizim yazmamız ne bir başkası artık telafi edecek poziyonda değil.

Kazanan İstabul oluyor! Bir taraftan yerel yönetim bir taraftan da Genel Yönetim kızışıyor hizmet getiriyorlar.

İşte kanal istanbul başlıyor. Kanal İstanbul’a karşı çıkanlara yönelik Cumhurbaşkanı Erdoğan tepki gösteriyor.

İstanbul, Türkiye’nin deprem riski en fazla yaşanan kenti.

Ve Kanal İstanbul yapıldığında ki o bölgeyi gördüm inanılmaz bir alan açılacak.

Kanalın iki kenarına  2 milyon vatandaşın oturacağı binalar yapılabilecek.

Eğer bu binalar muhtemel İstanbul depreminin riskini yaşayacak olanlara tahsis  edilecek veya hesaplı konut olarak verilecekse bu muhteşem bir hizmet olur ve karşı çıkış da mantığını anlatamaz.

7 şiddetindeki bir depremde yıkılacak milyonun üzerinde bina varken kurbanlık koyun gibi beklemek olabilir mi? Yeni alanlar açmak ve kentsel dönüşme de  katkı sağlayacak en önemli bölge kanal İstanbul ve etrafı olacaktır.

Kanal İstanbul ve etrafı, üst düzey geliri olanlara satılacak ve tahsis edilecek, onların ölüm riski ortadan kaldırılmada kullanılacaksa  o zaman eleştiriler ciddiye değer olur..

Bence AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Kanal İstanbulun iki yakasında kurulacak olan yeni İstanbul’u depremde en az can kaybına indirecek bir alan olarak sunmalı ve mesajlarını buradan vermelidir.