Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde basın mensupları ve ekonomistlerle bir araya geldi.
Toplantının açılışında konuşan Albayrak çok tarihi bir dönemden geçildiğini ifade etti. Bakan Albayrak, mevcutta birçok belirsizliğin sürdüğüne işaret ederek, ancak bardağın dolu tarafına bakarak her geçen gün normalleşme sürecinde ilerlendiğini söyledi.
Bu süreçte çok dinamik ve aktif olunması gerektiğini vurgulayan Albayrak, “Türkiye, sağlık ve ekonomik anlamda ortaya koyduğumuz sahadaki aksiyon planları ve adımları manasında birçok ülkeye kıyasla kararları hızlı ve güçlü aldı. Bunun meyvelerini topladık. Toplamaya da devam ediyoruz. Bunun yeni döneme ilişkin Türkiye ekonomisinin ortaya çıkan bu resme karşı fırsatları çok olumlu etkileyeceğini düşünüyorum.” Dedi.
ATTIĞIMIZ VE ATACAĞIMIZ BİRÇOK ADIM VAR
Albayrak, Türkiye’nin ilk çeyrek büyümesi açısından pozitif ayrıştığını belirterek, şöyle devam etti:
“Türkiye, 2018 ve 2019’da birçok olumsuz beklentiye rağmen daha olumlu performans sergiledi. Büyük resme sıkı bir çalışmanın ürünü şeklinde hazırlanmış adımlarla yolumuza devam ediyoruz. İktisadi faaliyetin normalleşme sürecinde ekonominin tüm paydaşlarını kuşatacak şekilde finansal sistem ve mimarinin güçlü altyapısını daha da güçlendirecek, finansal güvenliği de içerecek adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Bu manada attığımız ve atacağımız birçok adım var.”
“ÖNCELİĞİMİZ, İSTİKRARI, İSTİHDAMI MUHAFAZA ETMEK”
Açılış konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Albayrak, 2020’yle ilgili makro ve mikro öngörülerde bulunurken, normal bir dünya ikliminden yola çıktıklarını, bütün dünya gibi kendilerinin de rakamları revize etme noktasına geldiklerini belirtti. Albayrak, yola gayet iyi başlandığını ifade ederek, şunları kaydetti: “Bütçe performansı olarak iyi başlamıştık. Ocak, şubat ve martın ilk yarısına, pandemi sürecinin Türkiye’yi etkisi altına alana kadar bütçe, büyüme, cari denge tarafında da hakikaten birçok açıdan iyi bir noktaya gelmiştik. Bugün içimizden geçtiğimiz noktada mali disiplin bizim her zaman kırmızı çizgimiz oldu. Bugün geldiğimiz noktada olağanüstü bir dönemden geçerken bütçe açığı performansı önceliklerimiz arasında değil. Sadece 1,5-2 ayda Amerika’da 40 milyonun üzerinde işsiz kaldığı, dünyada bu kadar büyük küçülmelerin konuşulduğu bir ortamda bütçe önceliğimiz en ön sıralarda değil. Önceliğimiz, istikrarı, istihdamı muhafaza etmek. İktisadi faaliyet noktasında etkilenen paydaşları mümkün olduğu kadar oluşturacağımız paketlerle kalkan içine alarak korumak ve muhafaza etmek.”
“MEVDUAT FAİZLERİ, FAİZLER DÜŞECEK”
TL mevduatlarındaki düşüşün döviz talebi doğurduğu hususunun özellikle geçen son 3 ayda yoğun endişe edici bir resim doğurduğunu görmediğini belirten Albayrak, “Özellikle reel ekonominin rayına hızlı şekilde oturması potansiyelini doğurmuş mudur?” diye sordu. Albayrak, Türkiye’nin belki ilk defa enflasyon, faiz ve kur denkleminde tüm benzer ülkelere kıyasla çizginin dışına çıkmadığı, kontrolü kaybetmediği bir süreç yönettiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Normalleşme sürecine bağlı olarak reel sektörün tüm üretim kapasitesi ve potansiyeli çerçevesinde Türkiye’yi ayrıştıracak önemli hususlardan birisi mevduat faizleri, faizler düşecek. 17-25 Aralık sürecinden sonra, tek haneli faizleri yaşadığımız süreçten hemen sonra, 2014 Ocak ayında yüklü bir faiz artışıyla Merkez Bankası piyasa faizlerinin yüzde 13-15 bandına çıktığı ve daha da inmediği bir dönem. Bu beraberinde neyi doğurdu? Piyasa faizleri TL’de yüzde 13-15, döviz yüzde 6-7. Doğal mecrasında dolarize olmuş bir sisteme ister istemez gittik. Bu da beraberinde doğal mecrasındaki dolarizasyonun TL’ye olan talep değil dövize olan taleptir.”
“GENİŞ KAPSAMLI BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜYORUZ”
İstihdam konusundaki gelişmeleri de değerlendiren Albayrak, bu çerçevede paydaşlarla ve iş dünyasıyla görüştüklerini bildirdi. Albayrak, normalleşme süreciyle istihdam konusunun çok daha öne çıkacağını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Bu manada (istihdam) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız çok geniş kapsamlı ciddi bir paket hazırlığı içerisinde. Bizler de koordinasyon ve destek noktasında birlikte elimizden geldiğince katkıda bulunuyoruz. Bu manada belki ‘İstikrar Kalkanı’ndan sonra normalleşmeyle birlikte inşallah ‘İstihdam Kalkanı’ diyebileceğimiz bir paketle inşallah bir hazırlık içerisinde piyasalara bu anlamda bir rahatlama sağlayacak bir çalışma yürütüyoruz. Tüm paydaşların bu manada inisiyatif aldığı, destek verdiği kamu olarak bizim bu çerçevede bir resim ortaya koyacağız bir çalışma. Mart, nisan ve mayıs ayının yıkıcı etkilerini ciddi anlamda minimize edecek bir 3 ayı tecrübe ettik. Hayatın normalleşmesiyle birlikte özellikle bu anlamda mikro düzeyde detaylı bir çalışma yürütüyoruz. Pakette bunlara temas edecek detaylar da olacak. Önümüzdeki günlerde, bu ay içerisinde inşallah gelişmelere şahit olacağız.”
“HORMONLU’ DEĞİL, ‘DOĞAL’ BÜYÜME SÜRECİNE GİRİLDİ”
Bakan Albayrak, öncelikle piyasadaki normalleşme sürecini yöneteceklerini, ardından da stabilizasyon sürecinin geleceğini söyledi. Kalkınmadaki ivmelenmenin artışı için yeni çalışmalar yaptıklarını belirten Albayrak, Türkiye’nin bu süreci ihracat, iç piyasa talebi ve turizm bacaklarıyla bütüncül ve dengeli olarak yöneteceğini söyledi. Türkiye’nin “hormonlu” değil, “doğal” büyüme sürecini destekleyecek yeni bir döneme girildiğini ifade eden Albayrak, şöyle konuştu: “Ben bu sürecin Türkiye açısından fırsatlarının tehditlerinden daha fazla olduğunu düşünüyorum. Gerek Avrupa ve ABD ekonomilerinin dün, bugün ve yarın içinden geçtiği süreçlerin oluşturduğu soru işaretleri, gerek doğu ekonomilerinin yeni dünya düzenindeki bugüne kadar almış olduğu pay ve bugünden sonraki sürecin, çatışmaların, risklerin oluşturduğu tüm bu kesişimin, kavşak noktasının ortasında Türkiye var. Lojistik, altyapı, enerji gibi… Tüm bu çerçeve Türkiye’yi birçok açıdan daha da pozitif ayrıştıracağını düşünüyorum. Sahip olduğumuz bu hassas dengeyi önümüzdeki dönemde çok daha etkin kullanacağız.”
Editör: TE Bilisim